Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
dolu olan
Bedeutungen von dem Begriff
"dolu olan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
dolu olan
abounding
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"dolu olan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 27 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
ağzına kadar dolu olan kül saklama vazosu
urnful
n.
2
General
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk
plenum
n.
3
General
en sığlık yerlerle dolu olan
shoaliest
adj.
4
General
daha sığlık yerlerle dolu olan
shoalier
adj.
5
General
kasası dolu; bol nakti olan
cash-rich
adj.
6
General
tepelerle dolu olan
hilly
adj.
7
General
gizemli, insanüstü ve potansiyel olarak ölümcül bir güçle dolu olan
holy
adj.
8
General
detay dolu olan
hot
adj.
9
General
sivrisineklerle dolu olan
mosquitoey
adj.
10
General
dolu yağışı çok olan
grandinous
adj.
11
General
sıkıntı dolu olan
distressful
adj.
12
General
zihni bir şey ile dolu olan kimse
head
suf.
Phrasals
13
Phrasals
dolu olan bir şeyde boş yer yaratmak
free up
v.
14
Phrasals
dolu olan bir şeyi müsait hale getirmek
free up
v.
Colloquial
15
Colloquial
kullanıcılar arasında olan hakaret dolu ve rencide edici mesajlaşma
flame-war
n.
Idioms
16
Idioms
bilinmezlerle/muammalarla dolu olan şey
a riddle wrapped in an enigma
n.
17
Idioms
bilinmezlerle/muammalarla dolu olan şey
a riddle, wrapped in a mystery, inside an enigma
n.
Law
18
Law
kilisedeki halihazırda dolu olan bir makamın bahşedilmesi
plenarty
n.
Mechanic
19
Mechanic
sıvı veya gaz dolu bir ortamda dönen bir cismin ileri doğru hareketine dik olan kuvvet
magnus effect
n.
Woodworking
20
Woodworking
reçineli öz odun ile dolu olan
rich
adj.
Gastronomy
21
Gastronomy
mayalı hamurdan yapılan, içi genellikle meyve veya haşhaş tohumu ile dolu olan tatlı kurabiye
kolacky
n.
Chemistry
22
Chemistry
mevcut sekiz yüzlü pozisyonlardan üçü de dolu olan
trioctahedral
adj.
Marine Biology
23
Marine Biology
balığın suyun içinde dengede durabilmesini sağlayan içinde gaz dolu olan organ
air bladder
n.
24
Marine Biology
balığın suyun içinde dengede durabilmesini sağlayan içinde gaz dolu olan organ
swim bladder
n.
25
Marine Biology
balıkların çiftleşme döneminde salgı ile dolu olan erkek üreme bezleri
melt
n.
Botanic
26
Botanic
çok küçük saçaklarla dolu olan (bitki)
laciniolate
adj.
Geography
27
Geography
genellikle düz zeminli ve suya dolu olan, geniş ve sığ infilak krateri
maar
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dolu olan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy