draw on - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

draw on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "draw on" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
draw on v. yararlanmak
General
draw on v. giymek
draw on v. çekmek
draw on v. hesap vb'nden para çekmek
draw on v. neden olmak
draw on v. zamanın yaklaşması
draw on v. kullanmak
draw on v. cezbetmek
draw on v. yaklaşmak
draw on v. (sigaradan) duman çekmek
draw on v. (sigaradan) nefes çekmek
draw on v. nefes çekmek (sigaradan)
draw on v. duman çekmek (sigaradan)
Phrasals
draw on v. getirmek
draw on v. vesile olmak
draw on v. tetiklemek

Bedeutungen, die der Begriff "draw on" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 70 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
draw a bead on v. nişan almak
be quick on the draw v. erken davranmak
draw on a cigarette v. sigara çıkarmak
draw on something v. bir şeyin üstüne resim vb çizmek
Phrasals
draw on someone or something v. birinden/bir şeyden yararlanmak
draw on something v. bir şeyden kullanmak
draw on something v. bir şeyden çekmek
Idioms
be fast on the draw v. silahını hızlı çekmek
be fast on the draw v. fişek/şimşek gibi olmak
be fast/quick on the draw v. fişek/şimşek gibi olmak
be fast/quick on the draw v. silahını hızlı çekmek
be fast on the draw v. silahına hızla davranmak
be fast on the draw v. çok hızlı olmak
be fast/quick on the draw v. çok hızlı olmak
be fast/quick on the draw v. silahına hızla davranmak
get the draw on someone v. birisinden avantajlı durumda olmak
get the draw on someone v. birisini geçmek
draw a bead on someone v. birisine nişan almak
draw a bead on someone v. birisine silah doğrultmak
draw a bead on v. dikkatle nişan almak
draw a bead on v. göz koymak
draw a bead on v. tüm ilgisini birine yöneltmek
draw a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) nişan almak
draw a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) namlu/silah doğrultmak
draw a bead on (someone or something) v. tüm dikkatini (birine/bir şeye) vermek
draw a bead on (someone or something) v. birine/bir şeye odaklanmak
draw a bead on (someone or something) v. birini/bir şeyi hedef almak
draw a bead on (someone or something) v. birini/bir şeyi idrak etmek/anlamak
draw a bead on (someone or something) v. birini/bir şeyi takdir etmek
draw the curtain on (something) v. (bir şeyi) sonlandırmak/bitirmek
be fast on the draw v. batının en hızlı silah çeken adamı olmak
be fast on the draw v. hazırcevap olmak
be fast on the draw v. hızlı tepki verebilmek
be fast on the draw v. hızla cevap vermek
be quick on the draw v. batının en hızlı silah çeken adamı olmak
be quick on the draw v. hazırcevap olmak
be quick on the draw v. hızlı tepki verebilmek
be quick on the draw v. hızla cevap vermek
be quick on the draw v. hızlı silah çekmek
be fast/quick on the draw v. hızlı anlamak/kavramak
be fast/quick on the draw v. hemen anlamak/kavramak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye nişan almak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye silah doğrultmak
draw a bead on someone/something v. birini/bir şeyi hedef almak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye namlu doğrultmak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye silah çekmek
draw the curtain on (something) v. (bir şeyi) gizlemek
draw the curtain on (something) v. (bir şeyin) üstünü örtmek
draw the curtain on (something) v. (bir şeyi) örtbas etmek
draw the curtain on (something) v. (bir şeyi) perdelemek
draw the curtain on (something) v. (bir şeyi) saklamak
get the draw on v. -den avantajlı durumda olmak
get the draw on v. '-i geçmek
get the draw on v. '-i enselemek
get the draw on (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) avantajlı durumda olmak
get the draw on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) geçmek
get the draw on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) enselemek
draw the blinds on v. gereğinden fazla uzamış bir şeye son vermek
draw the curtains on v. gereğinden fazla uzamış bir şeye son vermek
draw the shades on v. gereğinden fazla uzamış bir şeye son vermek
draw a bead on v. azimli bir planı olan
draw a bead on v. büyük amacı olan
quick on the draw adj. leb demeden leblebiyi anlayan
slow on the draw adj. kalın kafalı
slow on the draw expr. algılama sorunlu
quick on the draw expr. çabuk kavrayan
quick on the draw expr. hızlı silah çeken
quick on the draw expr. hızlı cevap veren
slow on the draw expr. jetonu geç düşen
Hunting
draw a bead on someone v. nişan almak