dul - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

dul



Bedeutungen von dem Begriff "dul" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dul widower n.
dul widow n.
dul widdy [dialect] n.
dul widwe n.
dul widowed adj.
dul lone adj.
dul wid (widow) abrev.
dul wid (widower) abrev.
Idioms
dul a grass widow n.
Archaic
dul vidual adj.
dul viduous adj.

Bedeutungen, die der Begriff "dul" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 138 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dul kimse divorcee n.
evlenmemiş veya dul discovert n.
dul erkek widowman n.
dul maaşı widow's pension n.
dul kalma widowing n.
dul kadın widow woman n.
dul ve yetim aylığı widow’s and orphan’s pension n.
dul kadın grass widow n.
dul adam grass widower n.
dul olma widowhood n.
dul erkekler widowers n.
dul kadına kocasının mülkünden düşen pay dower n.
dul kraliçe queen dowager n.
dul yaşlı kadın dowager n.
zengin dul kadın dowager n.
dul ve yetim aylığı dependents benefits n.
dul ve yetim aylığı survivors’ benefits n.
dul sigortası widow's insurance n.
dul kadın divorcee n.
dul erkek widower n.
dul kadın widow n.
dul olma durumu (erkek için) widowerhood n.
dul maaşı widower's pension n.
dul ve yetim orphan and widows n.
yöneticinin dul eşi rectoress n.
yöneticinin dul eşi rectress [obsolete] n.
kocasından unvan kalan dul kadın dowager n.
ölen baronun dul eşi baroness n.
(hanedan armasında) baronun eşi veya dul eşi baronne n.
dul olma viduation n.
düğünde geline esas olarak eşlik eden evli veya dul kadın matron-of-honour n.
dul kadın widdy [dialect] n.
dul kadın widow bewitched n.
dul kadın widow woman n.
dul kalıp yeniden evlenmemiş kadın widow woman n.
erkeğin dul kaldığı süre widowerhood n.
dul olma durumu (kadın için) widowhood n.
serveti için dul kadınlarla evlenmek isteyen kimse widow-hunter n.
kocalarını öldürerek kadınları dul bırakan kimse widow-maker n.
dul kadın widwe n.
asil dul kadına ait üzerinde unvan rozetleri çizili fayton lozenge coach n.
zengin ve dul bir kadın olma dowagerism n.
dul kadına kalan konut dower house [uk] n.
alman kontu ile evlenmiş dul palsgravine n.
asilzadeyle evlenmiş dul peeress n.
ölen asilzadenin dul eşi peeress n.
dul maaşı foster lean n.
dul bırakmak widow v.
dul kalmak be widowed v.
genç yaşta dul kalmak become a widow at an early age v.
dul kalan bir kadının payına düşen arazi hudutlarını belirlemek assign dower v.
dul olarak yaşamını sürdürmek widow [obsolete] v.
dul kalmış widowered adj.
dul kalan widowed adj.
dul kalmış widowed adj.
dul kalmış relicted [obsolete] adj.
dul kalan widowly adj.
dul olan widowly adj.
dul gibi widowly adj.
dul kadına ait widual adj.
dul kadınla ilgili widual adj.
dul kalmış widual adj.
zengin dul bir kadına ait veya ilgili dowager adj.
zengin dul bir kadına özgü dowager adj.
dul kadın wid (widow) abrev.
dul kadın wid (widower) abrev.
Idioms
dul bırakan widowmaker n.
Trade/Economic
dul ve yetim aylığı survivor's pension n.
dul kalma yardımı widow’s or widower’s benefit n.
dul maaşı widow's pension n.
dul ve yetim maaşı widows and orphans pensions n.
Law
dul kalan kişilerin yasal hakları terce [scottish] n.
dul kadına kocasının mülkünden düşen pay tercer [scottish] n.
dul kadına kocasının mülkünden düşen pay thirds n.
dul kadın relict n.
dul kadın discovert n.
dul kadın widow n.
dul ve yetim maaşı widows and orphans pensions n.
dul kadına ait intifa hakkı free bench n.
dul erkek widower n.
eşinden yüklü miras kalmış dul kadın dowager n.
kocasına ait malların üzerinde yasal miras hissesine sahip olan dul kadın dowress n.
kocasının mülkünden kendisine pay düşmüş dul kadın dowress n.
ölen kralın dul karısı queen dowager n.
yetim/dul yardımı survivor's benefit n.
vefat eden kocanın mal varlığının üçte birinin veya bir kısmının dul eşine verilmesi assignment of dower n.
dul maaşı reversion n.
dul kadına kocasının mülkünden miras düşen pay dower n.
dul kadın feme sole n.
Politics
arşidükün dul eşi archduchess n.
ölen markinin dul kalmış karısı marchesa n.
markinin karısı veya dul kalan eşi marquise n.
özgür bir adamın dul eşinin önceden hak sahibi olduğu yatak odası eşyaları ve mobilyaları widow's chamber n.
grand dükün dul eşi grand duchess n.
Insurance
dul kocaya ödenen aylık widower's pension n.
dul emekli aylığı widow’s benefits n.
dul kalma yardımı widow's benefit n.
(eskiden) dul bir kadına yapılan haftalık ödeme widow's benefit n.
Computer
siber dul cyber widow n.
Medical
kara dul örümcek zehiri black widow spider toxin n.
Gastronomy
dul avrat çorbası “widow soup” soup with lentils, chickpeas, lamb, tomato paste pepper and mint n.
Zoology
kara dul örümceği black widow spider n.
kara dul örümceği black widow spider (latrodectus mactans) n.
Botanic
dul avrat otu cocklebur (arctium lappa) n.
dul avrat otu greater burdock n.
dul avrat otu great burdock n.
dul avrat otu gobō n.
dul avrat otu edible burdock n.
dul avrat otu lappa n.
dul avrat otu beggar's buttons n.
dul avrat otu thorny burr n.
dul avrat otu happy major n.
dul avrat otu great bur n.
dul avrat otu ile akraba bitki clote [dialect] [uk] n.
Social Sciences
erkek kardeşinin dul eşiyle evlenme levirate n.
kardeşinin dul karısıyla evlendirilen erkek kardeş levir n.
erkeğin kardeşinin dul karısıyla evlenmesi geleneği levirate n.
(incil yasalarına göre) merhumun çocuğu olmaması durumunda dul kalan karısının kayınbiraderi ile evlenmesi levirate n.
erkeğin kardeşinin dul karısıyla evlenmesi leviration n.
History
orta çağ'da dul kadınlar ve rahibelerin taktığı yüksek ve pileli bir yaka barbe n.
alman prensin dul kalan eşi landgravine n.
bir derebeyinin kadın varisi, reşit olmayan varisi veya vasalının dul kalan karısı üzerindeki tasarruf hakkı maritage n.
bir derebeyinin kadın varisi, reşit olmayan varisi veya vasalının dul kalan karısı üzerindeki tasarruf hakkı maritagium n.
bir baronun eşi veya dul eşi baronne n.
vikontun dul karısı viscountess n.
Religious
(geçmişte iskoçya'da) kilise vaizinin dul eşine ödenen emekli maaşı annat n.
dul kadınla evlenme suçu bigamy n.
dul bir kadınla evlenme suçu real bigamy n.
(erken orta çağ kiliselerinde) kilise hizmetine adanmış yaşlı ve dul kadınlar zümresine mensup kimse presbyteress n.
Archaic
yöneticinin dul eşi rectrix n.
dul kimse relict n.
şövalye veya baronetin dul eşi dame n.
dul kadına kocasının mülkünden miras düşen pay dowery n.
dul kalmış vidual adj.
dul kalmış viduous adj.
Anthropology
kadının dul kalınca ölen kocasının erkek kardeşiyle evlendirilmesini şart koyan gelenek concubitancy n.
dul kalınca ölen kocasının erkek kardeşiyle evlenmekle yükümlü kadın concubitant n.
Star Wars
kara dul nebulası black widow nebula n.