| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) yazılmak | ||
|
Many citizens enlisted in the army. Birçok vatandaş orduya yazıldı. More Sentences |
||||
| Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) kaydolmak | ||
|
I enlisted in the Air Force. Ben Hava Kuvvetlerine kaydoldum. More Sentences |
||||
| Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) katılmak | ||
|
My father opposed my decision to enlist in the special forces. Babam özel kuvvetlere katılma kararıma karşı çıktı. More Sentences |
||||
| Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) yazmak | ||
| Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) kaydetmek | ||
| Phrasals | enlist in (something) v. | (bir şeye) almak/katmak/eklemek | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | enlist someone in something v. | birini askere almak |
| Phrasals | enlist someone in something v. | birini bir şeye yazmak/kaydetmek |
| Phrasals | enlist(oneself) in something v. | bir şeye katılmak |
| Phrasals | enlist(oneself) in something v. | askere yazılmak |
| Phrasals | enlist(oneself) in something v. | askere katılmak |
| Phrasals | enlist(oneself) in something v. | bir şeye yazılmak/kaydolmak |