epidemic - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

epidemic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "epidemic" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
epidemic n. salgın
epidemic n. salgın hastalık
General
epidemic n. epidemi
epidemic n. salgın hastalık
epidemic n. kıran
epidemic n. hızlı yayılma
epidemic n. çabuk büyüme
epidemic n. hızlı gelişme
epidemic adj. genel
epidemic adj. salgınlaşmış
epidemic adj. salgın (hastalık)
epidemic adj. oldukça etkili
Medical
epidemic n. epidemi
epidemic n. genel salgın hastalık
epidemic n. (hastalık) salgın
epidemic adj. bulaşıcı
epidemic adj. epidemik
epidemic adj. yaygın

Bedeutungen, die der Begriff "epidemic" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
flu epidemic n. grip salgını
severe epidemic n. pandemi
opioid epidemic n. opioid salgını
opioid epidemic n. abd ve kanada'da 2015'ten sonra yaşanan opioid bazlı uyuşturucu krizi
opioid epidemic n. abd ve kanada'da 2015'ten sonra opioid bazlı uyuşturucu kullanımının/bağımlılığının/doz aşımı vakalarının ciddi derecede artması
escalate into a real epidemic v. ciddi/gerçek bir salgına dönüşmek
reach epidemic proportions v. salgın boyutuna ulaşmak
Politics
epidemic intelligence service n. salgın istihbarat servisi
epidemic animal diseases n. salgın hayvan hastalıkları
Medical
coronavirus epidemic n. koronavirüsü salgını
coronavirus epidemic n. koronavirüs salgını
epidemic of acute enteric disease n. akut bağırsak enfeksiyon salgını
epidemic of acute enteric disease n. akut bağırsak enfeksiyonu salgını
epidemic meningitis n. beyin humması
epidemic curve n. epidemi eğrisi
epidemic keratoconjunctivitis n. epidemik keratokonjunktivit
threatened epidemic n. epidemi tehdidi
ebola epidemic n. ebola salgını
epidemic period n. epidemik dönem
flu epidemic n. grip salgını
disease epidemic n. hastalık epidemisi
epidemic parotitis n. kabakulak
epidemic parotitis n. kabakulak hastalığı
epidemic roseola n. kızamıkçık
epidemic cholera n. kolera salgını
epidemic meningitis n. menenjit salgını
epidemic of obesity n. obezite salgını
common source epidemic n. ortak kaynaklı epidemi
point source epidemic n. nokta kaynaklı epidemi
potential epidemic n. potansiyel epidemi
epidemic illness n. salgın hastalık
epidemic index n. salgın endeksi
epidemic index n. salgın indeksi
epidemic encephalitis n. uyku hastalığı
epidemic encephalitis n. uyku rahatsızlığı
covid-19 epidemic n. kovid-19 salgını
Psychology
psychiatric epidemic n. psikiyatrik salgın
Pathology
epidemic vertigo n. epidemik vertigo
epidemic cholera n. kontamine su veya yiyecek tüketiminden kaynaklı akut bağırsak enfeksiyonu
epidemic disease n. epidemik hastalık
epidemic disease n. salgın hastalık
epidemic hemorrhagic fever n. epidemik hemorajik ateş
epidemic hysteria n. kitlesel histeri
epidemic hysteria n. epidemik histeri
epidemic hysteria n. kitlesel psikojenik bozukluk
epidemic myalgia n. bornholm hastalığı
epidemic myalgia n. epidemik miyalji
epidemic myalgia n. epidemik plörodini
epidemic myalgia n. devil gribi
epidemic pleurodynia n. bornholm hastalığı
epidemic pleurodynia n. epidemik miyalji
epidemic pleurodynia n. epidemik plörodini
epidemic pleurodynia n. devil gribi
Statistics
epidemic process n. salgın hastalık süreci
Biology
behavioral epidemic n. davranış salgını
behavioral epidemic n. kültürel davranış biçimlerine bağlı salgın
Marine Biology
epidemic spawning n. salgın yumurtlama
Agriculture
virgin soil epidemic n. bakir toprak salgını
virgin soil epidemic n. bir arazinin daha önce karşılaşmadığı bir salgınla karşılaşması
History
the influenza epidemic n. grip salgını
Environment
epidemic diseases n. epidemik hastalıklar
epidemic outbreak n. hastalık salgını