equal to (=)

Bedeutungen, die der Begriff "equal to (=)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	be equal to v.	uygun olmak
My boss doesn't think I am equal to the job. Patronum benim işe uygun olduğumu düşünmüyor. More Sentences
2	General	equal to adj.	eşit
Much progress will be needed before quality equal to that of our own produce is guaranteed. Kendi ürünlerimizle eşit kalitenin garanti altına alınabilmesi için çok daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerekecektir. More Sentences
3	General	equal to (something) adj.	(bir şeye) uygun
I am not equal to the task. Ben göreve uygun biri değilim. More Sentences
4	General	equal to (something) adj.	(bir şeyin) üstesinden gelebilen
We were not equal to the task. Biz bu görevin üstesinden gelemedik. More Sentences
5	General	be equal to v.	bir olmak
6	General	be equal to v.	denk olmak
7	General	be equal to v.	bir işin üstesinden gelmek
8	General	be equal to v.	denk gelmek
9	General	equal to v.	denk gelmek
10	General	equal to v.	denk düşmek
11	General	be equal to the occasion v.	güçlüğün üstesinden gelmek
12	General	be equal to sample v.	örneğe uygun olmak
13	General	feel equal to someone v.	kendini birisine eşit hissetmek
14	General	feel equal to someone v.	kendini birisiyle eşit hissetmek
15	General	equal to v.	eş tutmak
16	General	equal to zero v.	sıfıra eşitlemek
17	General	equal to the task adj.	işin ehli
18	General	equal to adj.	akran
19	General	equal to adj.	eş
20	General	equal to the occasion adj.	her ihtimale karşı hazır
21	General	equal to adj.	emsal
22	General	equal to adj.	-nin üstesinden gelebilen
23	General	equal to (something) adj.	işin ehli
24	General	equal to (something) adj.	(bir şeyi) karşılayan
25	General	equal to (something) adj.	(gerekli yeteneğe, özelliğe) sahip
26	General	equal to prep.	aynı miktar
27	General	equal to prep.	-e eşit
Phrasals
28	Phrasals	equal to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) eşit
29	Phrasals	equal to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede
30	Phrasals	equal to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) aynı
Proverb
31	Proverb	a word of praise is equal to ointment on a sore	övgünün iyileştirici/yatıştırıcı bir etkisi vardır
32	Proverb	a word of praise is equal to ointment on a sore	tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
33	Proverb	a word of praise is equal to ointment on a sore	bir övgü sözcüğü yaraya sürülmüş bir merhem gibidir
Idioms
34	Idioms	equal to the occasion adj.	duruma uygun
35	Idioms	equal to the occasion adj.	güçlüğün üstesinden gelebilen
36	Idioms	equal to the occasion adj.	işin ehli
37	Idioms	equal to the occasion adj.	gerekli yeteneğe, özelliğe sahip
Law
38	Law	be equal to a sample v.	örneğe uygun olmak
Computer
39	Computer	greater than or equal to expr.	büyük veya eşittir
40	Computer	less than or equal to expr.	küçük veya eşittir
41	Computer	not equal to expr.	eşit değil
42	Computer	not equal to expr.	buna eşit değildir
43	Computer	not equal to expr.	eşit değildir
44	Computer	less than or equal to expr.	küçük-eşittir
45	Computer	greater than or equal to expr.	büyük-eşittir
Math
46	Math	greater than or equal to n.	büyük eşit işareti
47	Math	less than or equal to symbol n.	küçük eşit işareti
48	Math	less than or equal to expr.	küçük eşit
49	Math	greater than or equal to expr.	büyük eşit