etkilenmiş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

etkilenmiş



Bedeutungen von dem Begriff "etkilenmiş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
etkilenmiş affected adj.
General
etkilenmiş biased adj.
etkilenmiş obsessed adj.
etkilenmiş touched adj.
etkilenmiş impressed adj.
etkilenmiş affected adj.
etkilenmiş smitten adj.
etkilenmiş shaken adj.
etkilenmiş influenced adj.
etkilenmiş moved adj.
etkilenmiş awed adj.
etkilenmiş adfected [obsolete] adj.
etkilenmiş adfected adj.
etkilenmiş airtsy-mairtsy [midland english] adj.
etkilenmiş airtsy-mairtsy [midland english] adj.
etkilenmiş wondering adj.
etkilenmiş impictured [obsolete] adj.
etkilenmiş implicated adj.
etkilenmiş pink adj.
etkilenmiş involved adj.
Colloquial
etkilenmiş tricken adj.

Bedeutungen, die der Begriff "etkilenmiş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 86 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
etkilenmiş bölgeler affected regions n.
savaş veya doğal afetten etkilenmiş köy stricken village n.
etkilenmiş gibi davranmak posture v.
olumsuz biçimde etkilenmiş empoisoned adj.
arapçadan etkilenmiş arabic-influenced adj.
önemli derecede etkilenmiş significantly affected adj.
çarpıntı veya sinir hastalığı tarafından etkilenmiş nerve-shaken adj.
duygusal olarak etkilenmiş tipsy adj.
derinden etkilenmiş engrained adj.
buhardan etkilenmiş vapored adj.
kışın şiddetli hava koşullarından etkilenmiş winter-beaten adj.
kıştan etkilenmiş gibi görünen wintery adj.
şaraptan etkilenmiş winey adj.
gerçekten etkilenmiş wonderstruck adj.
tam anlamıyla etkilenmiş wonderstruck adj.
ortam veya durumdan etkilenmiş mediate adj.
melanizmden etkilenmiş melanistic adj.
ağaçkurdundan etkilenmiş wormed adj.
tahtakurdundan etkilenmiş wormed adj.
derinden etkilenmiş graven adj.
aşırı etkilenmiş overblown adj.
aşırı etkilenmiş overimpressed adj.
boğaz ağrısından etkilenmiş roupet [scotland] adj.
bazı faal değişkenlerden olumsuz etkilenmiş performansı düzelten (yardımcı ünite) compensating adj.
vicdandan etkilenmiş conscience-smitten adj.
komadan etkilenmiş comatous adj.
kurşun zehirlenmesinden etkilenmiş saturnic adj.
etkilenmiş bir şekilde affectedly adv.
etkilenmiş bir biçimde biasedly adv.
etkilenmiş bir şekilde impressedly adv.
gut hastalığından etkilenmiş gibi goutily adv.
Phrasals
'-den etkilenmiş tricken with adj.
Colloquial
çok heyecanlanmış/etkilenmiş blown away adj.
-den çok etkilenmiş amazed by adj.
bir şeyden etkilenmiş tricken with something adj.
birinden etkilenmiş in there expr.
biri senden etkilenmiş you're in there expr.
Idioms
(birinden) etkilenmiş olmak be under the spell of (someone) v.
(birinden/bir şeyden) etkilenmiş caught up with (someone or something) adj.
(bir şeyden) şiddetle etkilenmiş seized with (something) adj.
(bir şeyden) etkilenmiş touched by (something) adj.
(bir şeyden) etkilenmiş touched with (something) adj.
(birinden) etkilenmiş under the spell of (someone) expr.
Law
suçtan etkilenmiş affected by crime adj.
Politics
mültecilerden etkilenmiş bölge refugee affected area n.
marx'ın öğretilerinden türemiş veya etkilenmiş marxian adj.
Technical
ısıdan etkilenmiş bölge heat affected zone n.
ısıdan etkilenmiş katman heat afeected layer n.
termomekanik olarak etkilenmiş bölge thermomechanically affected zone n.
eliptik /doğrusal polarizasyondan etkilenmiş radyasyon polarization n.
ısıdan etkilenmiş heat affected adj.
Mechanic
duygusal olarak etkilenmiş triggered adj.
Automotive
ısıdan etkilenmiş bölge heat affected zone n.
Medical
ailede genetik olarak etkilenmiş ilk vaka proband n.
çürükten etkilenmiş caried adj.
hipoglisemiden etkilenmiş hypoglycaemic [uk] adj.
hipotermiden etkilenmiş hypothermic adj.
ödemden etkilenmiş oedematous adj.
Psychology
paranoyadan etkilenmiş paranoic adj.
sigmund freud ve psikanaliz metotlarından etkilenmiş freudian adj.
Pathology
kenelerden etkilenmiş ticky n.
pamukçuktan etkilenmiş thrushy adj.
hipertermiden etkilenmiş hyperthermal adj.
hipoglisemiden etkilenmiş hypoglycemic [us] adj.
hipoparatiroidizmden etkilenmiş hypoparathyroid adj.
misetomdan etkilenmiş mycetomatous adj.
miyelofibrozdan etkilenmiş myelofibrotic adj.
Botanic
alkali hastalığından etkilenmiş alkalied adj.
Forestry
hava şartlarından etkilenmiş gibi görünmesi için yapay olarak boyanmış (ahşap) weathered adj.
Literature
ispanyol şair gongora'nın üslubundan etkilenmiş şair gongorist n.
Linguistics
doğu londra şivesinden etkilenmiş iskoç ingilizcesi ağzı jockney n.
History
18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başında fransa ve abd'de çoğunlukla antik mısır'dan etkilenmiş bir tarz egyptian style n.
Environment
ortamdaki kimyasal ya da radyoaktif maddelerden etkilenmiş ve tüketim için uygun olmayan içecek ya da yiyecek chemical contamination n.
yüksek dozajda radyasyona maruz kalarak etkilenmiş, yaralanmış kimseler contaminated, injured, or exposed individual n.
Geography
okyanustan etkilenmiş oceanic adj.
Military
etkilenmiş ortam induced environment n.
Sport
(güreşte) rakibin hamlesinden etkilenmiş gibi yapmak sell v.
Art
gauguin'den etkilenmiş bir grup fransız ressam nabis n.
Music
modern batı popundan etkilenmiş geleneksel cezayir müziği alt yapısına sahip bir tür cezayir popüler müziği rai n.
country rock ve folk müziklerinden çokça etkilenmiş bir heavy metal müzik türü desert rock n.
Photography
bulanıklıktan etkilenmiş fogged adj.
bulanıklıktan etkilenmiş (fotoğraf) foggy adj.
Mythology
kötü ruhtan etkilenmiş trowie [scottish] adj.
Slang
başka bir eserden yoğun şekilde etkilenmiş eser rip-off n.
Modern Slang
klimadan etkilenmiş air-con fatigue adj.
klimanın havayı çok fazla soğutmasından etkilenmiş air-con fatigue adj.