Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Computer | ||
Computer | executing n. | yürütme |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | self executing adj. | kendi kendine uygulayan |
General | self-executing adj. | kendiliğinden uygulanan |
General | self-executing adj. | tek başına uygulanan |
Law | ||
Law | executing the provisions of a statute n. | kanun hükümlerini icra |
Law | executing negotiable instrument n. | kambiyo senedi düzenleme |
Law | self-executing adj. | doğrudan geçerli anayasal hakka ait veya ilgili |
Law | self-executing adj. | (yasal tazminat için ayrı bir yasama tasarrufu gerektirmeyen) anayasal hakka ait veya ilgili |
Law | self-executing adj. | ön şartlar yerine getirilmeksizin yürürlüğe alınabilen yasal hükme ait veya ilgili |
Law | self-executing adj. | (kural) doğrudan uygulanan |
Law | executing the order given by a responsible authority expr. | salahiyettar merciden verilen emri icra |
Politics | ||
Politics | self executing treaty n. | hemen yürürlüğe giren anlaşma |
Military | ||
Military | executing commander n. | nükleer silah kullanmaya yetkili komutan |