| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | extrapolate v. | tahmin etmek | ||
|
Today, anyone can extrapolate the future threats from the current situation of global warming. Bugün herkes küresel ısınmanın mevcut durumundan yola çıkarak gelecekteki tehditleri tahmin edebilir. More Sentences |
||||
| General | extrapolate v. | sonuca ulaşmak | ||
| General | extrapolate v. | dış değer bulmak | ||
| General | extrapolate v. | geleceği tahmin etmek | ||
| Computer | ||||
| Computer | extrapolate v. | dışdeğerlemek | ||
| Math | ||||
| Math | extrapolate v. | dışdeğerlemek | ||
| Math | extrapolate v. | dışdeğer bulmak | ||
| Math | extrapolate v. | dışdeğerini hesaplamak | ||
| Linguistics | ||||
| Linguistics | extrapolate v. | anlam çıkarmak | ||
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | extrapolate something from something v. | bir şeyden çıkarım yapmak |
| Phrasals | extrapolate something from something v. | bir şeyden bir sonuç, anlam çıkarmak |
| Phrasals | extrapolate something from something v. | bir şey üzerinden bir şeyi tahmin etmek |
| Phrasals | extrapolate something from something v. | bazı bilgilerden bir sonuca ulaşmak |
| Phrasals | extrapolate from v. | -den bir sonuç, anlam çıkarmak |
| Phrasals | extrapolate from v. | -den bir sonuca ulaşmak |
| Phrasals | extrapolate from v. | -den bir şeyi tahmin etmek |
| Phrasals | extrapolate from v. | -den çıkarım yapmak |
