far too - Türkisch Englisch Wörterbuch

far too

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen, die der Begriff "far too" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 71 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
go too far v. ileri gitmek
Do you think I went too far?
Sence çok mu ileri gittim?

More Sentences
go too far v. çizmeyi aşmak
You've gone too far.
Çizmeyi aştın.

More Sentences
go too far v. çok ileri gitmek
There is one point, however, where the Commission proposal goes too far.
Ancak Komisyon teklifinin çok ileri gittiği bir nokta var.

More Sentences
go too far v. aşırıya kaçmak
My proposals now simply go too far.
Benim tekliflerim artık resmen aşırıya kaçıyor.

More Sentences
go too far v. fazla ileri gitmek
Haven't you gone too far?
Sen fazla ileri gitmedin mi?

More Sentences
far too much adj. çok fazla
You have said that we want faster spending because far too much remains unspent at the moment.
Hızlı harcama istediğimizi çünkü şu anda çok fazla harcama yapılmadığını söylediniz.

More Sentences
Phrases
far too soon expr. çok erken
But do not expect answers yet; it is far too soon.
Ancak henüz cevap beklemeyin; çok erken.

More Sentences
Idioms
go too far v. çok ileri gitmek
There is one point, however, where the Commission proposal goes too far.
Ancak Komisyon önerisinin çok ileri gittiği bir nokta vardır.

More Sentences
go too far v. işi azıtmak
You've gone too far.
İşi azıttın.

More Sentences
General
go too far v. aşırı gitmek
go too far v. azmak
go too far v. azıtmak
carry too far v. ileri götürmek
go too far v. çok gitmek
go too far v. haddini bilmemek
go too far v. çok olmak
go too far v. fazla olmak
carry things too far v. abartmak
go too far v. haddini aşmak
(for someone) to go too far v. fazla olmak
be too far gone to go back now v. geri dönemeyecek kadar yol almış olmak
Phrases
for far too brief a time expr. çok çok kısa bir süre için
far too numerous expr. sayılamayacak kadar çok
Colloquial
carry too far v. abartmak
carry too far v. fazla uzatmak
Idioms
a bridge too far n. başarılması zor şey
a bridge too far n. elde edilmesi güç hedef
a bridge too far n. en uzak köprü
a bridge too far n. sonuçları beklendiği kadar yarar getirmeyebilecek riskli plan/girişim
a bridge too far n. yarardan çok zarar getiren plan/girişim
a bridge too far n. kendi sınırlarını aşan bir plan/eylem
a bridge too far n. muhtemelen başarısızlıkla sonuçlanacak ulaşılması güç hedef
a bridge too far n. gerçekçi olmayan bir plan
a bridge too far n. aşırı yüksek bir hedef
push someone too far v. birisine fazla yüklenmek
push someone too far v. birinin üstüne çok gitmek
go too far v. ölçüyü kaçırmak
carry (something) too far v. (bir şeyi) çok ileri götürmek
carry (something) too far v. (bir şeyin) suyunu çıkartmak
carry (something) too far v. (bir şeyi) fazla kaçırmak
carry (something) too far v. (bir şeyi) aşırıya kaçırmak
carry something too far v. bir şeyi fazla ileri götürmek
carry something too far v. bir şeyi abartmak
carry something too far v. bir şeyin suyunu çıkartmak
carry something too far v. bir şeyi aşırıya kaçırmak
take something too far v. bir şeyi fazla ileri götürmek
take something too far v. bir şeyi abartmak
take something too far v. bir şeyin suyunu çıkartmak
take something too far v. bir şeyi aşırıya kaçırmak
push too far v. fazla yüklenmek
push too far v. üstüne çok gitmek
push too far v. çok baskı yapmak
push too far v. fazla ileri gitmek
push too far v. çizgiyi aşmak
too few and far between adj. çok nadir
too few and far between adj. pek görülmemiş
too few and far between adj. çok az sayıda
Speaking
that is going too far expr. bu kadarı da fazla
I went too far expr. çok ileri gittim
far too easy expr. fazlasıyla kolay
don't get too far expr. fazla uzaklaşma
Slang
go too far v. bokunu çıkarmak
go too far v. bokunu çıkartmak
take things too far v. bokunu çıkarmak
take things too far v. fazla ileri gitmek
too far north adj. aşırı kurnaz
too far north adj. aşırı zeki
too far north adj. cin gibi
too far north adj. çok akıllı
too far north adj. çok uyanık
too far north adj. akıl küpü (çok zeki oldukları düşünülen kuzey ingiltereli insanlara atıfla kullanılan bir ifade)