farklılık gösteren - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

farklılık gösteren



Bedeutungen von dem Begriff "farklılık gösteren" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
farklılık gösteren differential adj.
farklılık gösteren dissonant adj.
farklılık gösteren at square [obsolete] expr.
Technical
farklılık gösteren differential adj.

Bedeutungen, die der Begriff "farklılık gösteren" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bölgeye göre farklılık gösteren bir uzunluk birimi pole n.
çok az farklılık gösteren nuanced adj.
toplumun davranış normlarından büyük ölçüde farklılık gösteren deviate adj.
morfolojiden ziyade metabolik tepkimeler ya da fonksiyonel özellikler bakımından farklılık gösteren physiologic adj.
morfolojiden ziyade metabolik tepkimeler ya da fonksiyonel özellikler bakımından farklılık gösteren physiological adj.
Trade/Economic
(değeri farklılık gösteren ve farklı saltanatlara ait) altın ingiliz parası rose-rial n.
Technical
sadece atomlarındaki elektronların dağılımı farklılık gösteren iki veya daha fazla maddeden her biri electromer n.
Math
özne ve yüklemleri aynı olup nicelik veya nitelik olarak veya her ikisi bakımından farklılık gösteren iki önerme arasındaki ilişki opposition n.
Statistics
normdan anlamlı farklılık gösteren şey deviate n.
Chemistry
sadece atom düzeni açısından farklılık gösteren iki optik izomerden biri epimer n.
moleküler yapıları aynı atoma farklı grupların bağlanması nedeniyle farklılık gösteren bir tür izomerizm metamerism n.
moleküldeki atomların uzamsal diziliminde farklılık gösteren ve ayna görüntüsü olmayan bir tür izomer diastereoisomer n.
moleküldeki atomların uzamsal diziliminde farklılık gösteren ve ayna görüntüsü olmayan bir tür izomer diastereomer n.
aynı kimyasal türden olup bir atomla farklılık gösteren homologic adj.
aynı kimyasal türden olup bir atomla farklılık gösteren homological adj.
Biology
her bir atanın homozigot olduğu sadece üç gen konumunda farklılık gösteren ebeveynlerin melez yavrusu trihybrid n.
kendi türü içinde farklılık gösteren canlı sport n.
Zoology
miyosen, pliyosen ve pleistosen çağlarında yaşamış, fillere benzeyen fakat azı dişlerinin yapısı bakımından farklılık gösteren, mammutidae familyasına mensup hortumlu devasa memelilere verilen ad mastodon n.
miyosen, pliyosen ve pleistosen çağlarında yaşamış, fillere benzeyen fakat azı dişlerinin yapısı bakımından farklılık gösteren, mammutidae familyasına mensup hortumlu devasa memelilere verilen ad mastodont n.
Botanic
çiçekleri parça sayısı bakımından farklılık gösteren anisomerous adj.
çanak ve taç yaprakları renk ve doku bakımından farklılık gösteren heterochlamydeous adj.
Social Sciences
sosyo-ekonomik koşullar bakımından farklılık gösteren bireylerin, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimlerindeki farklılık digital gap n.
nüfusun çoğunluğundan ırk, din veya etnisite açısından farklılık gösteren grup minority n.
Linguistics
aynı dil sistemi içinde yer alıp asgari derecede farklılık gösteren iki fonem arasındaki ilişki opposition n.
History
(bizans imparatorluğu ve sonra sicilya) görevleri farklılık gösteren bir tür memur logothete n.
Religious
avrupa'daki bazı yahudi toplulukların benimsediği ve mizrahi yahudilerininkinden farklılık gösteren dini törenlere ait veya ilişkili sephardi n.
Geology
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali aragonite n.
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali arragonite n.
mineral kompozisyonu bakımından içinde bulundukları volkanik kayaçlardan farklılık gösteren küçük kitleler veya damarlar schlieren n.
Music
büyüklüğü ve tonu farklılık gösteren, birlikte çalınan bir çift davul tabla n.