favors - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

favors



Bedeutungen von dem Begriff "favors" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
favors n. biri için ortaya konan çaba
favors n. çıkar için çalışma
favors n. ilgilenme
favors n. ihtimam
favors n. (özellikle kadın tarafından izin verilen) cinsel yakınlık
favors n. bir şey karşılığında seks yapma

Bedeutungen, die der Begriff "favors" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
marriage favors n. düğünlerde kullanılan beyaz kurdeleler veya beyaz çiçek buketleri
bestow favors on v. iltifat etmek
bestow favors on v. ayrıcalık tanımak
Proverb
fortune favors the bold şans cesur olandan yanadır
fortune favors the brave şans cesur olandan yanadır
fortune favors the bold şans cesurdan yanadır
fortune favors the brave şans cesurdan yanadır
no wind favors he who has no destined port hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez
chance favors the prepared mind şans, yalnızca hazır olan zihinlere güler
chance favors the prepared mind şans sadece hazır olan akıllara güler
chance favors the prepared mind şans hazır olana gelir
chance favors the prepared mind ne kadar hazır ve bilgili olunursa şanslar ve fırsatlar o kadar iyi değerlendirilir
chance favors the prepared mind şansları ve fırsatları hazır olanlar değerlendirebilir
Colloquial
do (someone or oneself) no favors v. (birine veya kendine) iyilik yapmamak
do (someone or oneself) no favors v. (birine veya kendine) iyi etmemek
do (oneself) no favors v. (kendine) zararı olacak bir davranışta bulunmak
do (oneself) no favors v. (biri veya kendi) için kötü olmak
Idioms
not do oneself any favors v. kendine iyi etmemek
be thankful for small favors v. buna da şükür demek
be thankful for small favors v. küçük şeylere şükretmek
be thankful for small favors v. küçük şeylerle mutlu olmak
not do (someone, something, or oneself) any favors v. (birine/bir şeye/kendine) iyilik etmemek
not do (someone, something, or oneself) any favors v. (biri/bir şey/kendi) için iyi etmemek
not do (someone, something, or oneself) any favors v. (birine/bir şeye/kendine) yaramamak
thank god for small favors expr. bereket versin ki
thank god for small favors expr. tanrıya şükürler olsun ki
Speaking
I'm not asking for any favors expr. senden iyilik istemiyorum