fine line

Bedeutungen von dem Begriff "fine line" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	fine line n.	ince çizgi
Regular intake of apples eliminates fine lines and wrinkles. Düzenli elma tüketimi ince çizgileri ve kırışıklıkları ortadan kaldırır. More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "fine line" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 23 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Proverb
1	Proverb	there's a fine line between genius and insanity	dahilik ile delilik arasında ince bir çizgi vardır
Idioms
2	Idioms	a fine line n.	ince çizgi
3	Idioms	a fine/thin line n.	ince bir çizgi
4	Idioms	a fine line between something n.	iki şey arasındaki ince çizgi
5	Idioms	walk a fine line between something v.	iki tarafı da dengede tutmak
6	Idioms	walk a fine line between something v.	ince bir çizgi üzerinde yürümek
7	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında çok ince bir çizgide olmak/yürümek
8	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge oluşturmak
9	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge sağlamak
10	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge kurmak
11	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında denge kurmak
12	Idioms	tread/walk a fine line v.	ince bir çizgide olmak
13	Idioms	tread/walk a fine line v.	tehlikeli sularda yüzmek
14	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki durumu/yaklaşımı) dengede tutmak
15	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki şey) arasında ince bir çizgide gidip gelmek
16	Idioms	tread/walk a fine line v.	hata yapmaya elverişli zor/tehlikeli bir durumun içerisinde olmak
17	Idioms	tread/walk a fine line v.	ince bir çizgide yürümek
18	Idioms	tread a fine line between (something) v.	(iki tarafı/durumu) dengelemek
19	Idioms	tread/walk a fine line v.	ince bir çizginin iki tarafında gidip gelmek
20	Idioms	tread/walk a fine line v.	tehlikeli sularda yüzmek
21	Idioms	tread/walk a fine line v.	çok ince bir çizgide olmak/yürümek
22	Idioms	there is a fine line between (something) and (something else) expr.	(bir şeyle bir şey arasında) arasında ince bir çizgi var
Speaking
23	Speaking	there is a fine line between n.	arasında ince bir çizgi var