flüt - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

flüt



Bedeutungen von dem Begriff "flüt" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
flüt flute n.
General
flüt flute n.
Art
flüt flute n.
Music
flüt flauto n.
flüt floyte n.
flüt sopranino n.
flüt stick n.
flüt straw n.

Bedeutungen, die der Begriff "flüt" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 88 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
küçük flüt flageolet n.
yanlamasına çalınan flüt fife n.
kamış flüt quill n.
flüt çalma fluting n.
flüt kadeh (şampanya) champagne flute n.
flüt kadeh (şampanya) flute n.
flüt kadeh (şampanya) flute glass n.
küçük flüt tonette n.
düdük, flüt veya kaval çalan kimse whistler n.
yumuşak bir tonda çalmak (flüt) tootle v.
flüt çalmak flute v.
flüt ile seslendirmek flute v.
flüt sesi gibi fluty adj.
Phrasals
flüt çalmak play flute v.
Social Sciences
ilk olarak güneybatı abd'deki kızılderililerin yaptığı kaya resimlerinde ve çömleklerde ortaya çıkmış genellikle kambur olarak betimlenen flüt çalan bir figür kokopelli n.
History
eski ve kutsal metinlerde düdük, gayda veya flüt gibi delikli ve üflemeli çalgıları ifade eden terim nehiloth n.
flüt eşliğinde yapılan eski bir yunan savaş dansı pyrrhic n.
Geology
flüt izi flute mark n.
flüt moren flute moraine n.
Military
askeri bandoda kullanılan tiz sesli küçük bir yan flüt fife n.
Art
flüt grup şefi principal flute n.
Music
burundan üflenen bir tür flüt nose flute n.
geçmişte çalınan antik bir flüt tibia n.
düdükle flüt arası bir enstrüman tin whistle n.
düdükle flüt arası bir enstrüman penny whistle n.
yan flüt flute n.
küçük flüt treble recorder n.
bas flüt alto flute n.
bas flüt bass flute n.
blok flüt block flute n.
blok flüt recorder n.
çifte flüt double flute n.
flüt çalan kimse flautist n.
flüt çalan flutiste n.
flüt çalıcısı flutist n.
flüt çalan kimse flutist n.
flüt çalıcısı flautist n.
flüt sesini andıran doğuşuk ses flageolet-tones n.
flüt çalan flute-player n.
hızlı flüt çalma triple-tongue n.
küçük flüt piccolo n.
küçük flüt small flute n.
orgda flüt sesini veren düğme claribel flute n.
sağ elle dümbelek çalarken sol elle çalınabilen bir tür küçük flüt tabor pipe n.
yan flüt concert/orchestra flute n.
yan flüt side-blown flute n.
yan flüt transverse flute n.
yan flüt transverse/cross flute n.
sekiz parmak deliği ve bir ağızlığı bulunan bir flüt çeşidi vertical flute n.
sekiz parmak deliği ve bir ağızlığı bulunan bir flüt çeşidi fipple flute n.
sekiz parmak deliği ve bir ağızlığı bulunan bir flüt çeşidi fipple pipe n.
flüt sesi flute sound n.
telli bir enstrümanın titreşen teline dokunarak elde edilen flüt benzeri ses harmonic n.
telli bir enstrümanın tellerinin titreşmesiyle elde edilen flüt benzeri ses harmonics n.
flüt başı head n.
dağ keçisi boynuzundan yapılan bir tür flüt gemshorn n.
orgda flüt sesi veren düğme clarabella n.
orgda flüt sesi veren düğme claribella n.
alman flütünden daha yüksek oktav aralığına sahip ses çıkaran küçük flüt octave flute n.
normal flütten daha yüksek oktav aralığına sahip ses çıkaran küçük flüt octave flute n.
(eskiden kullanılan) flüt benzeri bir müzik aleti doucet [obsolete] n.
pikolo flüt çalan kimse piccoloist n.
yan flüt piffero n.
yan flüt piffaro n.
dümbelekle beraber çalınan küçük bir flüt pipe n.
pan flüt pandean pipe n.
pan flüt pandean pipes n.
pan flüt pipes of pan n.
pan flüt pan's pipes n.
pan flüt syrinx n.
pan flüt pandean pipe n.
(flüt) ahşap ağızlık fipple n.
(org borusunda flüt sesine benzer ses çıkmasını sağlayan) ahşap parça fipple n.
blok flüt fipple flute n.
blok flüt fipple pipe n.
bir tür flüt fistula [obsolete] n.
flüt benzeri küçük bir çalgı flageolet n.
sekiz delikli bir flüt çeşidi flauto [obsolete] n.
pikolo flüt flauto piccolo n.
yan flüt flauto traverso n.
flüt çalan kimse flute player n.
flüt çalan kimse fluter [obsolete] n.
flüt benzeri metal bir org borusu tipi gedact n.
flüt benzeri metal bir org borusu tipi gedeckt n.
flüt benzeri metal bir org borusu tipi gedackt n.
yan flüt stick n.
flüt çalmak floyte v.
yandan üflenen (flüt) transverse adj.