forefront

Bedeutungen von dem Begriff "forefront" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	forefront n.	ön plan
Two major environmental problems have risen to the forefront within Heilongjiang. Heilongjiang'da iki büyük çevre sorunu ön plana çıkmıştır. More Sentences
2	General	forefront n.	ön saf
He was at the forefront of the resistance. Direnişin ön saflarında o yer alıyordu. More Sentences
3	General	forefront n.	ön taraf
4	General	forefront n.	en öndeki yer
5	General	forefront n.	ön sıra
6	General	forefront n.	en önemli konum
7	General	forefront n.	en çok öne çıkan konum
8	General	forefront n.	en büyük sorumluluğu yükleyen konum
9	General	forefront n.	keşif kolu
10	General	forefront n.	öncü kolu
11	General	forefront n.	önderlik eden pozisyon
12	General	forefront n.	önde gelen konum
13	General	forefront n.	en gelişmiş ürün
14	General	forefront n.	en yeni şey
15	General	forefront v.	ön cephe sağlamak
16	General	forefront v.	ön taraf oluşturmak

Bedeutungen, die der Begriff "forefront" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Idioms
1	Idioms	at the forefront expr.	ön planda
That is why I want to highlight some of the issues that I believe the Commission must have at the forefront. Bu nedenle Komisyonun ön planda tutması gerektiğine inandığım bazı hususların altını çizmek istiyorum. More Sentences
General
2	General	be in the forefront of (a movement) v.	bayraktarlık etmek
3	General	be at the forefront v.	ön planda olmak
4	General	bring something to forefront v.	ön plana çıkartmak
5	General	remain in the forefront of v.	ön planda olmak
6	General	place something to forefront v.	ön plana çıkartmak
7	General	push something to forefront v.	ön plana çıkartmak
8	General	remain at the forefront of v.	ön planda olmak
9	General	put something to forefront v.	ön plana çıkartmak
10	General	bring someone to forefront v.	gözönüne almak
11	General	place something in forefront v.	gözönüne almak
12	General	keep something at the forefront v.	gözönünde tutmak
13	General	bring something to forefront v.	gözönüne almak
14	General	keep someone on the forefront v.	gözönünde tutmak
15	General	keep something in the forefront v.	gözönünde tutmak
16	General	place someone at forefront v.	gözönüne almak
17	General	come into the forefront v.	ön plana gelmek
18	General	come into the forefront v.	ön plana geçmek
19	General	come to the forefront v.	ön plana gelmek
20	General	remain in the forefront v.	ön planda kalmak
21	General	remain at the forefront v.	ön planda kalmak
22	General	come to the forefront v.	ön plana geçmek
23	General	put something at forefront v.	önplana almak
24	General	bring something to forefront v.	ön plana almak
25	General	push something to forefront v.	önplana almak
26	General	place something to forefront v.	ön plana almak
27	General	place something to forefront v.	önplana almak
28	General	thrust something to forefront v.	ön plana almak
29	General	bring something to forefront v.	önplana almak
30	General	put something at forefront v.	ön plana almak
31	General	take something to forefront v.	önplana almak
32	General	thrust something to forefront v.	önplana almak
33	General	push something to forefront v.	ön plana almak
34	General	take something to forefront v.	ön plana almak
35	General	come to the forefront v.	öne çıkmak
36	General	come to the forefront v.	ön plana çıkmak
37	General	thrust (oneself) to the forefront v.	kendini ön plana çıkarmak
38	General	thrust to the forefront v.	kendini ön plana çıkarmak
39	General	bring something into the forefront v.	ön plana çıkarmak
Phrasals
40	Phrasals	be in the forefront v.	önde olmak
41	Phrasals	be in the forefront v.	en önde yer almak
42	Phrasals	be in the forefront v.	başı çekmek
43	Phrasals	be in the forefront v.	önceliği olmak
44	Phrasals	be in the forefront v.	öncelik onda olmak
45	Phrasals	be in the forefront v.	ön planda olmak
Idioms
46	Idioms	in the forefront of something expr.	ön saflarda
47	Idioms	at the forefront of something expr.	en önde gelen
48	Idioms	at the forefront of something expr.	ön saflarda
49	Idioms	in the forefront of something expr.	en önde gelen
50	Idioms	at the forefront expr.	önde
51	Idioms	at the forefront expr.	öncelikli
52	Idioms	in the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön planında/planına
53	Idioms	at the forefront expr.	başı çeken
54	Idioms	at the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön planında/planına
55	Idioms	to the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön sıralarına/kısımlarına
56	Idioms	in the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön sıralarına/kısımlarına
57	Idioms	in the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön sıralarında/kısımlarında
58	Idioms	to the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön planında/planına
59	Idioms	in the forefront (of something) expr.	(bir şeyde) öncelikli
60	Idioms	at the forefront expr.	göz önünde
61	Idioms	to the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön sıralarında/kısımlarında
62	Idioms	at the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön sıralarına/kısımlarına
63	Idioms	at the forefront expr.	önde gelen
64	Idioms	at the forefront (of something) expr.	(bir şeyin) ön sıralarında/kısımlarında
65	Idioms	to the forefront (of something) expr.	(bir şeyde) öncelikli
66	Idioms	at the forefront (of something) expr.	(bir şeyde) öncelikli
67	Idioms	at/in/to the forefront expr.	öncelikli
68	Idioms	at/in/to the forefront expr.	ön planda/plana
69	Idioms	at/in/to the forefront expr.	ön sıralara/kısımlara
70	Idioms	at/in/to the forefront expr.	ön sıralarda/kısımlarda
71	Idioms	in the forefront expr.	öncelikli
72	Idioms	in the forefront expr.	ön sıralara/kısımlara
73	Idioms	in the forefront expr.	ön planda/plana
74	Idioms	in the forefront expr.	ön sıralarda/kısımlarda