gain (over) - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

gain (over)



Bedeutungen von dem Begriff "gain (over)" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
gain (over) v. kendi tarafına çekmek
gain (over) v. yanına çekmek
gain (over) v. ikna etmek

Bedeutungen, die der Begriff "gain (over)" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
gain over v. dostluğunu kazanmak
gain control over v. kontrolü ele almak
gain an advantage over v. -e karşı avantaj elde etmek
gain an advantage over v. -e karşı avantajlı duruma geçmek
gain an advantage over v. -e karşı üstünlük sağlamak
gain an advantage over v. -e karşı üstünlük elde etmek
Phrasals
gain over v. desteğini almak
gain over v. kendi tarafına çekmek
gain over v. yenmek
gain over v. ilgisini çekmek
gain dominion over (someone or something) v. (birine veya bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over (someone or something) v. üstünlük kazanmak
gain dominion over (someone or something) v. hakimiyet kazanmak
gain dominion over (someone or something) v. hakimiyet kurmak
Idioms
gain dominion over someone v. hakimiyet kurmak
gain an edge over v. üstünlük kazanmak
gain dominion over v. -e karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over v. '-e karşı üstünlük kazanmak
gain dominion over v. '-e karşı hakimiyet kazanmak
gain dominion over v. üzerinde hakimiyet kurmak
gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) üstünlük sağlamak
gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) avantajlı durumda olmak/durma geçmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) büyük avantaj sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) avantaj sahibi olmak, kazanmak, elde etmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) avantaj sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody) v. (birine karşı) avantajlı durumda olmak/duruma gelmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) v. (biri karşısında) öne geçmek