gemiye - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

gemiye



Bedeutungen von dem Begriff "gemiye" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
gemiye on board adv.
gemiye aboard adv.
Marine
gemiye home adv.

Bedeutungen, die der Begriff "gemiye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 194 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
gemiye bindirmek embark v.
gemiye binmek embark v.
General
gemiye binme embarkation n.
gemiye bindirme embarking n.
iskelenin gemiye yakın tarafı shipside n.
birini zorla bir gemiye miço olarak alma shanghaiing n.
gemiye bindirme embarkation n.
gemiye kaçak binen yolcu stowaway n.
gemiye binen boarder n.
gemiye binme boarding n.
gemiye mal yükleyebilmek için limana ödenmesi gereken para lastage [obsolete] n.
hurda olarak satılan eski bir gemiye ait malzemeler marine store n.
erkekleri alıkoyarak gemiye zorla tayfa olarak alan kimse shanghaier n.
mal yüklemek (gemiye) ship v.
gemiye bindirmek ship v.
başka gemiye aktarmak transship v.
binmek (gemiye vb) board v.
sarhoş edip gemiye zorla tayfa olarak almak shanghai v.
gemiye yüklemek ship v.
gemiye binmek ship v.
uzayda başka gemiye kenetlemek dock v.
gemiye binmek imbark v.
gemiye binmek go on board the ship v.
gemiye binmek go aboard the ship v.
gemiye çıkmak go aboard the ship v.
gemiye çıkmak board the ship v.
gemiye çıkmak go on board the ship v.
gemiye çıkmak come on board the ship v.
gemiye binmek board the ship v.
gemiye binmek come on board the ship v.
gemiye bindirmek imbark v.
gemiye binmek get on board v.
gemiye binmek board v.
birini/bir şeyi gemiye almak/yüklemek take someone or something aboard v.
(gemiye) yeniden yüklemek relade v.
gemiye yüklenmek be shipped v.
gemiye binmek make ship v.
gemiye binmek take shipping v.
gemiye koymak vessel v.
(geçen gemiye verilen) selamlama veya teşhis sinyali hail v.
gemiye binmek inbarge v.
gemiye yüklemek steve v.
gemiye bildirilmiş embarked adj.
Phrasals
(gemiye) su almak take on v.
gemiye/uçağa binmek get aboard v.
(başka bir gemiye) rüzgar yönünden yaklaşmak bear down on v.
Proverb
nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez no wind serves him who addresses his voyage to no certain port
hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez no wind favors he who has no destined port
Colloquial
bir gemiye kargo indirip bindirirken yanına bağlanan kızak the skids n.
gemiye zarar vermek lay up v.
Idioms
gemiye zamanında gelememek break ship v.
(gemiye, trene, uçağa birini veya bir şeyi) almak take aboard v.
gemiye binmek/çıkmak go aboard v.
gemiye binmek/çıkmak come aboard v.
trene, gemiye veya uçağa binmek get aboard something v.
gemiye rota vermek steady the ship v.
(kumanda düdüğü) gemiye komutan veya yüksek rütbeli personel geldiğinde çalmak pipe the side v.
Speaking
gemiye hoş geldiniz welcome on board expr.
Trade/Economic
boş gemiye denge arttırmak için alınan safra water ballast n.
duran gemiye çarpma allision n.
gemiye yükleme izni loading permit n.
gemiye ya da yüke el koyma arrest of ship cargo n.
gemiye tayfa alma manning n.
gemiye yüklenemeyen yük short shipment n.
gemiye ya da eşyaya kasten yapılan zarar veya kaza barratry n.
gemiye çıkan gümrükçü tidewaiter n.
gemiye yükleme shipment n.
gemiye verilen belge sea letter n.
malları zincirle gemiye çekmek için ödenen bağlama ücreti slinging n.
tarafsız gemiye savaşta verilen serbest geçiş belgesi navicert n.
boşaltma masrafları gemiye ait olmaksızın free discharge expr.
Law
kıyı devletinin kendi sularında bulunan ve kural ihlali yapmış başka gemi veya uçakla işbirliği yapan yabancı flamalı bir gemiye yaptırım uygulayabilmesi constructive presence n.
Insurance
malların gemiye yüklendiğini tevsik eden konşimento shipped bill n.
Technical
iki veya daha fazla verici istasyondan gemiye veya uçağa gelen radyo sinyalleri vasıtasıyla bir geminin veya uçağın konumunun belirlenmesi radio fix n.
gemiye yükleme shipment n.
gemiye limanda yapılan muayene docking survey n.
gemiye yakıt alma bunker supplying n.
kömür alma (gemiye) coaling n.
Computer
gemiye yakıt al re-fuel ship expr.
gemiye yakıt alındı ship re-fueled expr.
Transportation
gemiye/uçağa yeniden binme reembarkation n.
gemiye/uçağa yeniden yükleme reembarkation n.
gemiye/uçağa yeniden bindirme reembarkation n.
gemiye/uçağa yeniden binme re-embarkation n.
gemiye/uçağa yeniden yükleme re-embarkation n.
gemiye/uçağa yeniden bindirme re-embarkation n.
(gemiye veya uçağa) yükleme embarquement n.
bir gemiye yüklenen tüm yüke dair verilerin ayrıntılı listesi ocean manifest n.
filikanın gemiye bağlanması pickup n.
gemiye bağlanan filika pickup n.
yük konteynerlerinin gemiye yüklendiği kargo tedarik zinciri fishyback n.
gemiye/uçağa yeniden binmek reembark v.
gemiye/uçağa yeniden yüklemek reembark v.
gemiye/uçağa yeniden bindirmek reembark v.
gemiye/uçağa yeniden binmek re-embark v.
gemiye/uçağa yeniden yüklemek re-embark v.
gemiye/uçağa yeniden bindirmek re-embark v.
(kömürü) gemiye yüklemek fitt v.
(gemiye) kömür yüklemek fitt v.
Aeronautic
uzayda başka gemiye kenetlemek dock v.
Marine
gemiye kereste yükleyebilmek için bordasına açılan dört köşe lumbar raft port n.
gemiye çıkan gümrükçülerden sorumlu icra gümrük memuru tidesurveyor n.
bir gemiden başka gemiye aktaran kimse transhipper n.
bir gemiden başka gemiye aktaran kimse transshipper n.
tahıl veya benzeri yüklerin gemiye doldurulduğu ambar ağzı trimming hatch n.
tahıl veya benzeri yüklerin gemiye doldurulduğu ambar ağzı trimming hole n.
bir gemiye yükleme veya boşaltma için tanınan süre lay days n.
bir gemiye yükleme veya boşaltma için tanınan süre lay time n.
dalgaların kırılmadan gemiye çarpması a clear breach n.
gemiye binme embarkment n.
gemiye yükleme işi shipping n.
gemiye yükün yüklendiği an ile gemiden yükün boşaltıldığı an arasında geçen dönem tackle to tackle n.
gemiye binme embarcation n.
gemiye binme embarkation n.
gemiye monteli yolculuk veri kaydetme cihazı shipborne voyage data recorder n.
gemiye ağırlık veren demir ballast n.
gemiye bindirme embarkation n.
gemiye yükleme yapan freighter n.
gemiye binme merdiveni boarding ladder n.
gemiye bindirme embarkment n.
gemiye monte edilen radar shipborne radar n.
gemiye yükleme-boşaltma stevedore n.
gemiye çıkış tahtası gangplank n.
gemiden gemiye nakletme transhipment n.
gemiye bindirme embarcation n.
gemiye binme boarding a vessel n.
ingilizce'de gemiye ilk defa binmiş kişiler için kullanılan alaycı ifade landlubber n.
karaya oturan gemiye bakmakla görevli memur receiver of wreck n.
konşimento düzenlenene kadar yükün gemiye bindirildiğini gösteren belge mate's receipt n.
malın gemiye yüklendiği liman port of loading n.
malların gemiye yüklenmesi için yazılan yazı receiving note n.
malları gemiye yükleme yazısı receiving note n.
yükün gemiye alındığı bildirilen ve ikinci kaptan tarafından veya onun adına imzalanan belge mate's receipt n.
yükün gemiye ambalajsız yüklenmesi laden in bulk n.
zorla bir gemiye miço olarak alınmış kimse shanghaied n.
muhbir veya gözcü tarafından gemiye iletilen, yaylım ateşi için mesafenin fazla olduğunu belirten bir rapor large spread n.
gemiye direk yerleştirme masting n.
düşmanların gemiye çıkmasını önlemek için geminin yanında bulunan güçlü halatlar boarding nettings n.
denizcilerin gemiye çıkmak ve çıkılmasını önlemek için kullandığı mızrak boarding pike n.
balıkları gemiye çekmek için kullanılan küçük bir ağ brail n.
geminin başka gemiye veya rüzgara karşı konumu gage n.
sahilden gemiye su taşımak için kullanılan küçük mancana gang cask n.
gemi evraklarının gemiye teslim edilmesi documentation n.
gemiye asılan bayrak veya bandıralar flying colors n.
gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven sea ladder n.
geminin yan tarafına tutturulmuş, gemiye binilmesini sağlayan metal levha veya çubuklar sea ladder n.
gemiye binişi sağlayan metal levha veya çubuklar sea steps n.
gemiye yan tarafından çıkmak için kullanılan halat veya zincir merdiven sea steps n.
(gemiye ait) koruyucu zırh plaka cuirass n.
bir gemiye ait düz kıç bölümü square stern n.
gemiye çarmıh basamağı oluşturmak rattle v.
gemiye uyrukluk belgesi vermek register v.
(başka bir gemiye) rüzgarın estiği yönden yaklaşmak bear down upon v.
(çıpayı) gemiye doğru çekmek come home v.
başka bir gemiye rüzgarın estiği taraftan yaklaşmak gain the wind v.
bir gemiden başka gemiye aktarmak tranship v.
gemiye yüklemek ship v.
gemiye karina koymak keel v.
gemiye binmek set off on a voyage by ship v.
gemiye safra koymak ballast a vessel v.
gemiye kılavuzluk etmek pilot v.
gemiye dalga basmak ship a sea v.
gemiye binmek take ship v.
tekrar gemiye binmek reship v.
tekrar gemiye bindirmek reship v.
(gemiye) yüklemek lade v.
(gemiye) demirleme alanı tahsis etmek berth v.
(gemiye veya yolcularına) el sallayarak işaret etmek weave [obsolete] v.
gemiye zorla çıkarak saldırmak board v.
(gemiye) uzun direk takmak overmast v.
(gemiye) ağır direk takmak overmast v.
(gemiye) sahiplik ve yükü bildiren evrakları vermek document v.
(sefer halindeki gemiye) yaklaşmak forereach v.
sefer halindeki gemiye yaklaşmak forereach v.
(gemiye) yükleme yapmak stevedore v.
gemiye istiflemek stevedore v.
gemiye yüklenmiş shipped adj.
gemiye uygun şekilde düzenlenmeyen lubberly adj.
gemiye ait veya ilişkili sea adj.
gemiye doğru home adv.
çapa gemiye çekiliyor the anchor comes home expr.
herkes gemiye! all aboard! expr.
gemiye selam ahoy expr.
Marine Biology
şekli gemiye benzeyen bir çift kabuklu deniz yumuşakçası noah's ark (arca noae) n.
Agriculture
gemiye yüklenen hububat general cargo n.
Military
gemiye komutan veya yüksek rütbeli personel geldiğinde çalınan düdük boatswain's pipe n.
gemiye ikmal maddeleri ve teçhizatıyla binecek personelin tümünden oluşan geçici idari tim embarkation team n.
askeri harekat için gemiye binen kimse boarder n.
gemiye çıkılarak yapılan bir saldırıyı püskürten denizci broader n.
saldırmak veya arama yapmak için gemiye çıkan grup boarding party n.
gemiye tahsis edilen süvari horse marine n.
gemiye yapılacak asıl yükleme öncesi seçili malzemelerin gemiye yüklenmesi preload loading n.
(amfibi harekatlarda) çıkarma kuvvetlerinin bir kısmını gemiye yerleştirerek kıyıdaki mevcudiyeti azaltma tekniği seabasing n.
Archaic
yeniden gemiye yüklemek reimbark v.