gruplar halinde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

gruplar halinde



Bedeutungen von dem Begriff "gruplar halinde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
gruplar halinde in groups adv.
gruplar halinde flockly adv.

Bedeutungen, die der Begriff "gruplar halinde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 38 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
gruplar halinde çalışan yankesici mobsman [obsolete] n.
gruplar halinde düzenlemek arrange into groups v.
(gruplar halinde) bir yere yavaş yavaş hareket etmek migrate v.
gruplar halinde olmayan nongregarious adj.
gruplar halinde olmayan nonsocial adj.
gruplar halinde olmayan non-social adj.
sekizli gruplar halinde octuple adj.
beşli gruplar halinde düzenlenmiş pentomic adj.
büyük gruplar halinde shoalwise adv.
Phrasals
bir yere küçük gruplar halinde girmek filter in v.
Phrases
gruplar/kümeler halinde by the handful expr.
ayrı gruplar halinde at a time expr.
Colloquial
tecrübesiz tiyatro oyuncularının gruplar halinde kabaca değerlendirilerek seçildiği giriş sınavı cattle call n.
Idioms
insanları/hayvanları büyük gruplar halinde bir yere çekmek bring someone or something out in droves v.
gruplar halinde bir yere çekmek bring out in droves v.
Trade/Economic
birkaç kişilik farklı gruplar üzerinde bölümler halinde yapılan tahminlerin birleştirilmesinden elde edilen toplam veya birleşik tahmin composite estimate n.
Technical
dörtlü gruplar halinde parçaları olan tetrameral adj.
Textile
ipliklerin paralel olarak çekildiği ve açıkta kalan ipliklerin gruplar halinde bir araya getirildiği bir dikiş türü hemstitching n.
Medical
kalp atışlarının dörtlü gruplar halinde olduğu (aritmi) quadrigeminal adj.
Biology
dörtlü gruplar halinde oluşan nokta biçimli bakteri tetracoccus n.
Botanic
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam truckee pine (pinus jeffreyi) n.
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam jeffrey pine n.
abd'nin batısında yetişen, üçlü gruplar halinde çıkan uzun iğneleri ve uzun konileri olan iri bir çam jeffrey's pine n.
üçlü gruplar halinde üç yaprağı olan triplicate-ternate adj.
üçlü gruplar halinde üç yaprağı olan triternate adj.
birbirine uzak gruplar halinde büyüyen ungregarious adj.
yedili gruplar halinde olan (çiçek yaprağı) heptamerous adj.
sekizli gruplar halinde parçalardan oluşan (bitki) octamerous adj.
(bitki) stamenleri beşli gruplar halinde olan pentadelphous adj.
(stamen) beşli gruplar halinde pentadelphous adj.
yedili gruplar halinde olan (çiçek yaprağı) septenate adj.
gruplar veya kitleler halinde büyümeye meyilli olup neredeyse saf bir meşcere oluşturan (orman ağacı) social adj.
Social Sciences
kooperatif toplulukların küçük gruplar halinde bir arada yaşadığı bir toplum modeli phalansterianism n.
kooperatif toplulukların küçük gruplar halinde bir arada yaşadığı bir toplum modeli phalansterism n.
Religious
ortodoks bir sinagogda kadın ve erkeklerin ayrı gruplar halinde oturmasını sağlayan bölme mechitza n.
Environment
türe ait bireylerin gruplar halinde yaşama veya diğer türlerin bireyleri arasına dağılma eğilimi sociability n.
Music
(nefesli çalgıyı) ikili gruplar halinde hızlı veya tekrarlanan notalar çalmak için dili hızla hareket ettirerek çalmak double-tongue v.
Entomology
abd'nin orta batı eyaletlerinde büyük gruplar halinde hareket ederek tahıllara ve yoncalara zarar veren larvalar army cutworm (chorizagrotis auxiliaris) n.