Verlauf

hard-on

Bedeutungen von dem Begriff "hard-on" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	hard-on n.	ereksiyon
2	General	hard-on n.	nadir bir soyisim
Slang
3	Slang	hard-on n.	sertleşme
4	Slang	hard-on n.	ereksiyon
5	Slang	hard-on n.	kalkma
6	Slang	hard-on n.	tutkunu/müptelası/bağımlısı olma
7	Slang	hard-on n.	(bir şeye) kafayı takma
8	Slang	hard-on n.	(bir şeye) kapılma
9	Slang	hard-on n.	aklını (bir şeyle) bozma
10	Slang	hard-on n.	çok isteme
11	Slang	hard-on n.	fena arzulama
12	Slang	hard-on n.	erekte olmuş penis

Bedeutungen, die der Begriff "hard-on" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 106 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	breathe hard on v.	uhlamak
2	General	bear hard on v.	yük olmak
3	General	be hard on somebody's trail v.	ensesinde olmak
4	General	be hard on someone's heels v.	birinin peşini bırakmamak
5	General	be hard on the heels of v.	-in hemen ardından gelmek
6	General	be hard on yourself v.	kendine haksızlık etmek
Colloquial
7	Colloquial	not hard on the eyes expr.	çekici
8	Colloquial	not hard on the eyes expr.	hoş
9	Colloquial	not hard on the eyes expr.	iyi görünümlü
10	Colloquial	not hard on the eyes expr.	yakışıklı
Idioms
11	Idioms	come down hard on someone v.	birinin aklını başına getirmek
12	Idioms	be hard on someone v.	birine kötü davranmak
13	Idioms	get a hard on for someone v.	birine kafayı takmak ve onunla uğraşmak
14	Idioms	come down hard on someone v.	birinin burnunu sürtmek
15	Idioms	be hard on someone v.	birini üzmek
16	Idioms	come down hard on someone v.	birisini ağır biçimde eleştirmek/azarlamak
17	Idioms	be hard on v.	birine çok kötü davranmak
18	Idioms	be hard on v.	birine karşı çok kötü olmak
19	Idioms	be hard on someone's trail v.	ensesine yapışmak
20	Idioms	be hard on someone's track v.	ensesine yapışmak
21	Idioms	follow hard on v.	peşini bırakmamak
22	Idioms	come down hard on someone v.	tepesine binmek
23	Idioms	come down hard on (someone) v.	(birini) fena azarlamak
24	Idioms	come down hard on (someone) v.	(birinin) fena üstüne gitmek
25	Idioms	come down hard on (something) v.	(bir şeye) sert düşmek
26	Idioms	come down hard on (something) v.	(bir şeyin) üstüne sert bir şekilde düşmek
27	Idioms	come down hard on (something) v.	sertçe (bir yerinin) üstüne düşmek
28	Idioms	be hard on (one) v.	(birine) sert/kötü davranmak
29	Idioms	be hard on (one) v.	(birine) merhametsizce/acımasızca davranmak
30	Idioms	be hard on (one) v.	(birine) çok katı davranmak
31	Idioms	be hard on (one) v.	(birini) üzmek
32	Idioms	be hard on (one) v.	(biri) için zor olmak
33	Idioms	be hard on (one) v.	(birine) ağır gelmek
34	Idioms	be hard on (one) v.	(birine) haksızlık olmak
35	Idioms	be hard on somebody v.	birine sert/kötü davranmak
36	Idioms	be hard on somebody v.	birine merhametsizce/acımasızca davranmak
37	Idioms	be hard on somebody v.	birine çok katı davranmak
38	Idioms	be hard on somebody v.	birini üzmek
39	Idioms	be hard on somebody v.	biri için zor olmak
40	Idioms	be hard on somebody v.	birine ağır gelmek
41	Idioms	be hard on somebody v.	birine haksızlık olmak
42	Idioms	come down hard on (someone) v.	(birinin) üstüne gelmek
43	Idioms	come down hard on (someone) v.	(birini) fena fırçalamak/azarlamak
44	Idioms	come down hard on (someone) v.	(birini) haşlamak/paylamak
45	Idioms	come down hard on (something) v.	(bir şeyin) üstüne sertçe düşmek
46	Idioms	come down hard on (something) v.	(bir uzvunun) üstüne sert düşmek
47	Idioms	come down (hard) (on someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) çok üstüne gitmek
48	Idioms	come down (hard) (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) fena azarlamak
49	Idioms	come down (hard) (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) fena fırçalamak/paylamak
50	Idioms	come down (hard) (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) ağır biçimde cezalandırmak/eleştirmek
51	Idioms	come down (hard) (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yerden yere vurmak
52	Idioms	come down (hard) (on someone or something) v.	(birini/bir şeyi) acımasızca cezalandırmak/eleştirmek
53	Idioms	have a hard-on for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) kafayı takmak ve onunla uğraşmak
54	Idioms	have a hard-on for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) intikam almak istemek
55	Idioms	have a hard-on for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) canına okumak istemek
56	Idioms	have a hard-on for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) fiziksel zarar vermek istemek
57	Idioms	have a hard-on for someone v.	birine kafayı takmak ve onunla uğraşmak
58	Idioms	have a hard-on for someone v.	birinden intikam almak istemek
59	Idioms	have a hard-on for someone v.	birinin canına okumak istemek
60	Idioms	have a hard-on for someone v.	birine fiziksel zarar vermek istemek
61	Idioms	hard on the eyes adj.	çirkin
62	Idioms	hard on the eyes adj.	itici
63	Idioms	hard on the eyes adj.	çekici olmayan
64	Idioms	hard on the eyes adj.	tipsiz
65	Idioms	hard on the eyes adj.	suratsız
66	Idioms	hard on someone adj.	birine karşı sert
67	Idioms	hard on someone adj.	birine karşı acımasız
68	Idioms	hard on someone adj.	birinin üstüne giden
69	Idioms	hard on someone adj.	birine karşı talepkar
70	Idioms	hard on someone adj.	birinden çok şey bekleyen
71	Idioms	hard on someone's heels expr.	hemen ardından/peşi sıra
72	Idioms	hard on someone's heels expr.	peşini bırakmadan
73	Idioms	hard on the heels expr.	hemen ardından/peşi sıra
74	Idioms	hard on the heels expr.	ensesinde
75	Idioms	hard on the heels expr.	hemen arkasından/peşinden
76	Idioms	hard on (one's) the heels expr.	(birinin) hemen ardından/peşi sıra
77	Idioms	hard on (one's) the heels expr.	(birinin) ensesinde
78	Idioms	hard on (one's) the heels expr.	(birinin) hemen arkasından/peşinden
79	Idioms	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hemen ardından
80	Idioms	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) peşi sıra
81	Idioms	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) hemen arkasından
82	Idioms	hard on the heels of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) peşinden
83	Idioms	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin hemen ardından
84	Idioms	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin peşi sıra
85	Idioms	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin hemen arkasından
86	Idioms	hard on the heels of something expr.	birinin/bir şeyin peşinden
87	Idioms	hard on your heels expr.	hemen ardında
88	Idioms	hard on your heels expr.	hemen peşinde
89	Idioms	hard on your heels expr.	geçmek üzere
90	Idioms	hard on your heels expr.	ensesinde
91	Idioms	hard on your heels expr.	peşinde
Speaking
92	Speaking	don't be so hard on yourself expr.	kendine bu kadar yüklenme
93	Speaking	don't be too hard on yourself expr.	kendine karşı bu kadar katı olma
94	Speaking	I have been hard on you expr.	sana sert davrandım
Technical
95	Technical	hard-on-hard blows n.	kalıp kalıba vurma darbeleri
Automotive
96	Automotive	hard on v.	tam güçle frene basmak
Slang
97	Slang	a hard-on n.	hıyarın teki
98	Slang	have a hard on v.	kalkmak/erekte olmak
99	Slang	get a hard-on v.	çadırı kurmak
100	Slang	get a hard-on v.	ereksiyon olmak
101	Slang	get a hard on v.	kalkmak
102	Slang	get a hard on v.	sertleşmek
103	Slang	get a hard-on v.	penisi sertleşmek
104	Slang	have a hard-on v.	ereksiyon olmak
105	Slang	have a hard-on v.	erekte olmak
106	Slang	have a hard-on v.	penisi kalkmak/sertleşmek