ereksiyon - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ereksiyon



Bedeutungen von dem Begriff "ereksiyon" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ereksiyon erection n.
General
ereksiyon hard-on n.
Medical
ereksiyon penile erection n.
ereksiyon erection n.
Physiology
ereksiyon tumescence n.
Slang
ereksiyon bone n.
ereksiyon hard-on n.
ereksiyon chub n.
ereksiyon chubby n.
ereksiyon boner n.
ereksiyon woodie n.
ereksiyon chubbies n.
ereksiyon abe n.
ereksiyon wood n.
ereksiyon president wilson (punning on woodrow = woody wilson) n.
ereksiyon woody n.
ereksiyon rise n.
ereksiyon stiffy n.
British Slang
ereksiyon trouser tent n.
ereksiyon horn n.

Bedeutungen, die der Begriff "ereksiyon" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 70 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ereksiyon olamama erectile dysfunction n.
ereksiyon olamama male erecticle dysfunction n.
ereksiyon olamama (alkol sonrası) breewer's droop n.
anormal, uzun süren ve genellikle ağrılı ereksiyon priapism n.
fizyolojik bozukluk kaynaklı anormal ereksiyon priapism n.
ereksiyon olmak have an erection v.
ereksiyon kaybetmek lose erection v.
ereksiyon olmak get an erection v.
ereksiyon olmak have en erection v.
birinin ereksiyon olmasına neden olmak give someone a boner v.
Colloquial
ereksiyon olamama (alkol sonrası) brewers drooper n.
sebepsiz yere gerçekleşen ereksiyon no apparent reason boner (narb) n.
ereksiyon olmak have the horn [dated] v.
cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.
Idioms
ereksiyon olmak get on the horn [dated] v.
ereksiyon olmak have a bone on v.
Medical
ereksiyon bozukluğu erectile dysfunction n.
penil ereksiyon penile erection n.
penisin ereksiyon kusuru erectile dysfunction n.
suni ereksiyon yaratan bir implant türü penile implant n.
ereksiyon ilacı ile ilgili erectogenic adj.
ereksiyon aleti ile ilgili erectogenic adj.
Psychology
erkekte ereksiyon bozukluğu male erectile disorder n.
ereksiyon kaybetme korkusu medomalacuphobia n.
ereksiyon halindeki penise karşı duyulan korku phallophobia n.
Pathology
ereksiyon olamama ed (erectile dysfunction) n.
Pharmaceutics
damar genişletici görevi gören ve ereksiyon bozukluğunun tedavisinde kullanılan bir prostaglandin ilacı alprostadil n.
ereksiyon bozukluğunun tedavisinde kullanılan bir ilaç vardenafil n.
erkeklerde ereksiyon bozukluğu tedavisinde kullanılan bir ilaç vasomax® n.
ereksiyon bozukluğu tedavisinde kullanılan bir etken madde sildenafil citrate n.
Slang
ani ereksiyon slam bony n.
ani ereksiyon slambony n.
ani ereksiyon instant boner n.
ereksiyon hapı boner pill n.
şaşırma gibi nedenlerde ereksiyon kaybı boner shock n.
kandaki yüksek alkol oranından dolayı ereksiyon olamayan penis whiskey dick n.
ereksiyon halindeki penis barney n.
ereksiyon halinde değilken küçük fakat ereksiyon haline geçtiğinde oldukça büyük olan penis grower n.
normalde küçük ama ereksiyon halinde oldukça büyüyebilen penis grower n.
ereksiyon olup boşalamamak yüzünden testislerde meydana gelen ağrı hot rocks n.
ereksiyon halindeki penis joystick n.
kokain sonrası ereksiyon olamayan penis coke dick n.
ereksiyon olup boşalamamak yüzünden testislerde meydana gelen ağrı hot-rocks n.
(penis) ereksiyon stiffie n.
birini görünce ereksiyon olmak she gives me a boner v.
ereksiyon olmak get it up v.
felaket biçimde ereksiyon halinde olmak have the worst case of blue balls v.
ereksiyon olmak get a hard-on v.
ereksiyon olmak have a boner v.
ereksiyon olmak get a boner v.
ereksiyon olmak have a bone-on v.
ereksiyon olmak crack a fat v.
viagra almadan ereksiyon olamamak can't get hard without a viagra v.
ereksiyon olmak get it on v.
ereksiyon olmak get it on (with somebody) v.
ereksiyon olmak have lead in one’s pencil v.
ereksiyon olmak be on the horn [dated] v.
ereksiyon olmak chub up v.
ereksiyon olmak come aloft v.
ereksiyon olmak get on the horn [dated] v.
ereksiyon olmak have a hard-on v.
ereksiyon olmuş on the horn [dated] expr.
cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun? is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.
British Slang
(ereksiyon anlamında) çadırı kurmak pitch a tent v.
Modern Slang
cinsel uyarılma olmadan adrenalin patlaması sırasında yaşanan ereksiyon adrenaline boner n.
duygusal yakınlaşmayla ereksiyon olma affection erection n.
birinin elini tuttuğunda, birine sarıldığında, biri sevdiğini söylediğinde ereksiyon olma affection erection n.
durduk yere ereksiyon olma allergic erection n.
utanç verici bir şekilde kendi kendine ereksiyon olma allergic erection n.
sebepsiz yere ereksiyon olma allergic erection n.