Verlauf

harekete geçiren

Bedeutungen von dem Begriff "harekete geçiren" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	harekete geçiren	enactor n.
2	General	harekete geçiren	excitative adj.
3	General	harekete geçiren	impellent adj.
4	General	harekete geçiren	moving adj.
5	General	harekete geçiren	locomotive adj.
6	General	harekete geçiren	motific adj.
7	General	harekete geçiren	motory adj.
8	General	harekete geçiren	moving adj.
9	General	harekete geçiren	locomotory adj.
Technical
10	Technical	harekete geçiren	actuating adj.

Bedeutungen, die der Begriff "harekete geçiren" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	harekete geçiren şey	motor drive n.
2	General	harekete geçiren kimse	reinvigorator n.
3	General	bir kurdele tezgahında mekik raflarını harekete geçiren bir düzenek	marionette n.
4	General	harekete geçiren kuvvet	mental energy n.
5	General	harekete geçiren faktör	mental energy n.
6	General	kaydırınca mekanizmayı harekete geçiren alet	messenger n.
7	General	harekete geçiren kimse	rouser n.
8	General	harekete geçiren şey	rouser n.
9	General	harekete geçiren kimse	impeller n.
10	General	harekete geçiren şey	impeller n.
11	General	harekete geçiren kimse	impellor n.
12	General	harekete geçiren şey	impellor n.
13	General	harekete geçiren kimse	impulsor n.
14	General	harekete geçiren sebep	instance [obsolete] n.
15	General	harekete geçiren kuvvet	docity [dialect] n.
16	General	akrep sokması gibi aniden harekete geçiren şey	scorpion n.
17	General	duyguları harekete geçiren	galvanizing adj.
18	General	duyguları harekete geçiren	galvanising adj.
19	General	duyguları harekete geçiren	galvanizing adj.
20	General	duyguları harekete geçiren	galvanising adj.
21	General	hayal gücünü harekete geçiren	imaginative adj.
Phrasals
22	Phrasals	(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak	serve as the driving force (behind someone or something) v.
23	Phrasals	(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak	serve as the driving force v.
Colloquial
24	Colloquial	cinsel duyguları harekete geçiren	hot adj.
25	Colloquial	(birini) harekete geçiren şey	what makes (one) tick expr.
26	Colloquial	harekete geçiren şey	what makes tick expr.
Idioms
27	Idioms	harekete geçiren şey	a shot in the arm n.
28	Idioms	harekete geçiren şey	shot in the arm n.
29	Idioms	(birinin) duygularını harekete geçiren/uyandıran şey	water to (one's) mill n.
30	Idioms	(birini) harekete geçiren şey	water to (one's) mill n.
31	Idioms	harekete geçiren kimse	spark plug [us] n.
32	Idioms	fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle herkesi harekete geçiren kimse	spark plug [us] n.
Trade/Economic
33	Trade/Economic	harekete geçiren neden	motivation n.
Technical
34	Technical	harekete geçiren algılayıcı arabirimi	actuator sensor interface n.
35	Technical	başka bir parçayı harekete geçiren kam	wipe n.
36	Technical	(başka bir mekanizmayı harekete geçiren) yardımcı mekanizma	pilot n.
37	Technical	kendi kendini harekete geçiren şey	self-starter n.
Computer
38	Computer	ses tanıma sistemini harekete geçiren sözcük (ör: hey siri, alexa)	wake-up word (wuw) n.
Electric
39	Electric	harekete geçiren nicelik	energizing quantity n.
Medical
40	Medical	damar duvarlarını harekete geçiren	vasculomotor n.
41	Medical	seratonini harekete geçiren	serotonergic adj.
Anatomy
42	Anatomy	adaleyi harekete geçiren sinir	excitor n.
Physiology
43	Physiology	insanlarda ergenlik başlangıcını harekete geçiren bir protein molekülü	kisspeptin n.
Pathology
44	Pathology	kasları harekete geçiren sinirlerin zedelenmesi veya bozulmasından kaynaklı oluşan zayıflık veya kas kaybı	flaccid paralysis n.
Biochemistry
45	Biochemistry	transkripsiyon işlemi sırasında dna şablonundan rna oluşumunu harekete geçiren bir polimeraz	transcriptase n.
46	Biochemistry	transkripsiyon işlemi sırasında dna şablonundan rna oluşumunu harekete geçiren polimeraz	rna polymerase n.
47	Biochemistry	asit amitin hidrolizini harekete geçiren enzim	amidase n.
48	Biochemistry	bitkilerin savunma sistemini harekete geçiren bir protein türü	harpin n.
Social Sciences
49	Social Sciences	halkın dini duygularını harekete geçiren vaiz	revivalist n.
Religious
50	Religious	halkın dini duygularını harekete geçiren vaiz	evangelist n.
Sport
51	Sport	vücuttaki kasları aşamalı olarak harekete geçiren bir ağırlık makinesi	health lift n.
Slang
52	Slang	duyguları harekete geçiren şey	skull-popper n.
53	Slang	harekete geçiren kimse	ass-kicker n.
54	Slang	harekete geçiren (rock) müzik	ass-kicker n.