hayatta olan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hayatta olan



Bedeutungen von dem Begriff "hayatta olan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hayatta olan flesh and blood adj.
hayatta olan flesh-and-blood adj.

Bedeutungen, die der Begriff "hayatta olan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
medeniyetten uzak bir yerde yaşayıp avcılık yaparak hayatta kalan ve genelde kaçak olan kimse marooner n.
gerçek hayatta olan real-life adj.
özel hayatta olan off-camera adj.
hayatta bir kez karşılaşılacak olan once-in-a-lifetime adj.
Colloquial
hayatta yeni bir 10 yılın başlangıcı olan yaşlar (20, 30, 40 gibi) the big (number)-o n.
hayatta yeni bir 10 yılın başlangıcı olan yaşlar (20, 30, 40 gibi) the big-o n.
Idioms
güçlü olan hayatta kalır (the) survival of the fittest n.
(hayatta olan) kişi living soul n.
Law
karısı öldükten sonra kocanın hayatta müşterek çocukları bulunmak şartıyla karısına ait olan mülkleri alma hak curtesy consummate n.
ölümcül hasta veya komada olan kimsenin hayatta tutulmayı reddetme hakkını savunan right-to-die adj.
Politics
iktisadi hayatta önemli ve etkin görevlere sahip olan devlet corporative n.
Marine Biology
halen hayatta olan ve soyu tükenmiş kolsu ayaklıları kapsayan geniş bir familya terebratulidae n.
halen hayatta olan ve soyu tükenmiş kolsu ayaklıları kapsayan geniş familyayla ilgili terebratuloid adj.
halen hayatta olan ve soyu tükenmiş kolsu ayaklıları kapsayan geniş familyaya benzeyen terebratuloid adj.
Social Sciences
şu an hayatta olan insan modern n.
Slang
hayatta bir tek amacı olan, bilimsel veya teknik arayışlarda başarılı fakat sosyal anlamda yetersiz kimse nerdy n.
günlük hayatta/pratik bilgi konusunda başarılı olan kişi street smarts n.