high-level - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

high-level

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "high-level" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
high-level adj. yüksek düzeyli
high-level adj. yüksek rütbeli veya statülü kişilerden oluşan
high-level adj. yüksek rütbeli veya statülü kişilerce yürütülen
high-level adj. çok önemli insanları içeren (konferans, konuşma)
high-level adj. çok önemli insanların katıldığı (konferans, konuşma)
high-level adj. yüksek irtifada yürütülen
high-level adj. yüksek irtifada gerçekleştirilen
Technical
high-level adj. yüksek düzey
Computer
high-level adj. her talimatın veya ifadenin makine dilinde birkaç talimata karşılık geldiği (dil)
high-level adj. program kodu yazmak için ingilizce benzeri kelimelerden oluşan (programlama dili)
Environment
high-level adj. çevreye son derece tehlikeli olan yüksek konsantrasyonlu radyoaktif bileşenler içeren (nükleer atık)
Military
high-level adj. yüksek irtifadan gerçekleştirilen (hava savaşı)

Bedeutungen, die der Begriff "high-level" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 70 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
high level n. yüksek derece
high level language n. yüksek dereceli dil
high level of participation n. geniş katılım
high level of participation n. yüksek seviyede katılım
high level of participation n. yüksek oranda katılım
high level of participation n. rekor seviyede katılım
high level protocol n. üst düzey protokol
high level n. yüksek düzey
high level of participation n. yüksek düzeyde katılım
high level of importance n. yüksek seviyede önem
high level summary n. genel kapsamlı özet
high level source n. üst düzey kaynak
Formal
high-level language n. üst düzey dil
high-level language n. yüksek düzeyli dil
Trade/Economic
high level review n. genel hatlarıyla inceleme
high-level comparisons n. üst düzey karşılaştırmalar
high level risk committee n. üst düzey risk komitesi
high level plan n. üst düzey plan
high level n. yüksek seviye
Law
high level working group n. üst düzey çalışma grubu
Politics
high-level advisory group on climate change financing n. iklim değişikliği finansmanı üst düzey danışma grubu
high-level principles on mutual legal assistance n. karşılıklı yasal yardıma ilişkin üst düzey ilkeler
nato high-level task force on conventional arms control n. nato konvansiyonel silah kontrolü üst düzey görev gücü
nato high level group n. nato yüksek düzeyli grup
high-level conference n. üst düzey konferans
high level working group n. üst düzey çalışma grubu
high-level visit n. üst düzey ziyaret
high-level officers n. üst düzey yetkililer
high level talks n. üst düzey konuşmalar
high-level panel of eminent persons on the post-2015 development agenda n. 2015 sonrası kalkınma gündemi konusunda seçkin kişiler üst düzeyli panel
Technical
high level representation n. üst düzey gösterim
high-level modulation n. yüksek düzeyli modülasyon
high-level recovery n. yüksek düzeyli onarma
high-level recovery n. yüksek düzeyli kurtarma
high-level file store n. yüksek düzeyli kütük deposu
high-level data link control n. yüksek düzeyli veri bağlaç denetimi
high level n. yüksek seviye (kazan suyu için)
high level n. yüksek seviye
high-level firing time n. yüksek düzey ateşleme süresi
Computer
high level protocol n. üst düzey protokol
high level language n. üst düzey dil
high level representation n. üst düzey gösterim
high-level language n. üst düzey dil
high level language n. yüksek düzeyli dil
high-level language n. yüksek düzeyli dil
high level n. yüksek düzey
high level protocol n. yüksek düzeyli protokol
high-level formatting n. kök klasör, dosya dizini ve diğer temel konfigürasyonlar için bir format
high-level language n. yüksek seviyeli programlama dili
high-level language n. doğal dile veya matematiksel gösterime benzeyen bir bilgisayar programlama dili
chill (ccitt high level language) n. ccit üst düzey programlama dili
Informatics
high level data link control n. üst düzey veri bağı kontrolü
high-level design n. üst seviye tasarım
high-level language n. üst düzey dil
high level n. üst düzey
high-level protocol n. yüksek düzeydeki protokol
high level language n. yüksek düzey dili
Telecom
high level committee of ITU n. ITU üst seviyeli komitesi
Automotive
high level ip display n. gösterge paneli yüksek seviyeli ekran
Railway
high-level railroad n. yükseltilmiş demiryolu
Aeronautic
high level data link control n. yüksek seviye bilgi bağlantı kontrolü
Medical
high level laboratory experience n. yüksek derecede laboratuvar deneyimi
Psychology
high level cognitive processes n. yüksek düzeyli bilişsel süreçler
Environment
solidified high-level radioactive waste n. katılaştırılmış yüksek seviyedeki radyoaktif artık
high-level radioactive waste n. radyasyon miktarı yüksek atık
high-level waste n. yüksek radyasyonlu atık
Military
reinforced high level task force n. takviyeli yüksek düzeyli çalışma grubu
high level military dialogue meeting n. üst düzey askeri diyalog toplantısı
high level air defence n. yüksek irtifa hava savunması
high level task force n. yüksek düzeyli görev grubu