hissedilen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hissedilen



Bedeutungen von dem Begriff "hissedilen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hissedilen felt adj.

Bedeutungen, die der Begriff "hissedilen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 92 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
baharın gelmesi ile hissedilen heyecan spring fever n.
hissedilen sıcaklık the felt temperature n.
kullanılmış kitaplara karşı hissedilen garip sevgi vellichor n.
mahalle, okul ve kiliseye karşı hissedilen gurur veya bağlılık matriotism n.
bilincin şimdiki zamandaki belli belirsiz hissedilen geçici kısmı margin n.
olay veya durumun gerçekleştiği konumun çok ötesinde hissedilen yankıları ripples n.
derinden hissedilen sempati oneness n.
başkasından yayılarak hissedilen enerji ve duygular vibration n.
bir robotun veya insan olmayan bir aygıtın insana, canlı bir varlığa çok benzer olmasına karşın hissedilen huzursuzluk hissi uncanny valley n.
el ile hissedilen şey palpability n.
hissedilen duygu cup n.
varlığı hissedilen kutsal şey presence n.
evdeymiş gibi hissedilen yer second home n.
her zaman hissedilen pervasive adj.
herhangi bir duyu organıyla hissedilen sensated adj.
duyu organlarıyla hissedilen sensated adj.
dokununca sıcak hissedilen hot to the touch adj.
başkasının hayatına katıldığını hayal ederek hissedilen vicarious adj.
başka kimselerin deneyimlerine hayali olarak katılım ile hissedilen vicarious adj.
belli belirsiz hissedilen obscure adj.
şahsen hissedilen conscious adj.
derinden hissedilen feeling [obsolete] adj.
hissedilen fakat kuru termometrede görünmeyen sensile adj.
konuşulmadan hissedilen silent adj.
Phrases
güvende hissedilen bölge dışı outside your comfort zone expr.
Colloquial
bir şeyi kaybedip tekrar bulduktan sonra hissedilen mutluluk everglow n.
Idioms
(özellikle akşamdan kalmalık yüzünden hissedilen) baş ağrısı a sore head n.
rakipte hissedilen zayıflık/acizlik blood in the water n.
hoş bir deneyim sonrası bir süre daha hissedilen haz afterglow n.
çok derinden hissedilen bone-deep adj.
çok derinden hissedilen bone-deep adj.
yokluğunu hissettiren/yokluğu hissedilen conspicuous by one's absence adj.
yokluğu hissedilen conspicuous by absence adj.
yokluğu hissedilen conspicuous by its absence adj.
yokluğunu hissettiren/yokluğu hissedilen conspicuous by one's (its) absence adj.
yokluğunu hissettiren/yokluğu hissedilen conspicuous by your absence adj.
yokluğunu hissettiren/yokluğu hissedilen conspicuous by your/its absence adj.
Technical
hissedilen sıcaklık sensible temperature n.
Marine
geminin denizde sallanması nedeniyle hissedilen mide bulantısı sea sickness n.
Medical
karın bölgesine bastırırken ellerin birden çekilmesi sonucu hissedilen acı rebound tenderness n.
genellikle uykudan uyandıktan sonra hissedilen uyuşukluk narcohypnia n.
deride hissedilen yanma veya karıncalanma hissi paresthesias n.
elle hissedilen kitle palpable mass n.
epigastrium'da hissedilen rahatsızlık epigastric discomfort n.
tüm vücutta hissedilen ağrı pantalgia n.
ampüte edilmesine karşın varlığı hissedilen uzuv phantom limb n.
göğsün elle muayenesinde hissedilen titreşim fremitus n.
göğüs kemiği bölgesinde hissedilen ağrı sternalgia n.
el muayenesi ile hissedilen palpable adj.
iç organda hissedilen visceral adj.
göğüs bölgesinde hissedilen ağrı ile ilgili sternalgic adj.
Psychology
almanya'ya ve almanlara karşı hissedilen saplantı teutonomania n.
almanya'ya ve almanlara karşı hissedilen saplantı germanomania n.
belirli bir yere karşı hissedilen duygusal bağlantı topophilia n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor's syndrome n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor's guilt n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor syndrome n.
birçok insanın hayatını kaybettiği durumlarda kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor guilt n.
kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor syndrome n.
kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor's guilt n.
kurtulanlar tarafından hissedilen suçluluk duygusu survivor's syndrome n.
bir nesne veya olaya karşı hissedilen çekim veya kaçınma derecesi valence n.
ait olduğu bölgeden başka bir bölgedeymiş gibi hissedilen (ağrı) referred adj.
Physiology
el bileğinin radyal arterine baskı uygulayınca hissedilen nabız atışı recurrent pulse n.
sıcaklık ve rüzgar hızına göre vücutta hissedilen sıcaklık windchill factor n.
Pathology
vücutta uyarılan bölge harici başka bir noktada hissedilen duyu allocheiria n.
vücutta uyarılan bölge harici başka bir noktada hissedilen duyu allochiria n.
uylukta hissedilen, özellikle nevraljik türden ağrı meralgia n.
vücutta hissedilen olağandışı his dysthesia n.
pankreas veya çevresinde hissedilen ağrı pancreatalgia n.
kaburgalar arası kaslarda hissedilen keskin ağrı pleurodynia n.
yerçekimsiz ortamda hissedilen bulantı space shuttle n.
vücutta hissedilen olağandışı his dysthetic adj.
Astronomy
yörünge düzleminde iki veya daha fazla gökcisminin kütle çekimleri birbirini dengelediği için kütle çekimi yokmuş gibi hissedilen noktaların her biri lagrangian point n.
yerçekimsiz ortamda hissedilen bulantı space sickness n.
History
yaklaşık 1000 ile 1400 yılları arasına tekabül eden, etkileri özellikle avrupa ve kuzey amerika'da hissedilen birkaç derecelik küresel sıcaklık artışı medieval warm period n.
yaklaşık 1000 ile 1400 yılları arasına tekabül eden, etkileri özellikle avrupa ve kuzey amerika'da hissedilen birkaç derecelik küresel sıcaklık artışı medieval warm epoch n.
Philosophy
etik ve sanatta derinden hissedilen tepkilerin önemini vurgulayan bir doktrin emotionalism n.
Environment
hissedilen deprem felt earthquake n.
Meteorology
hissedilen hava sıcaklığı endeksi real-feel temperature index n.
hissedilen sıcaklık apparent temperature n.
hissedilen sıcaklık windchill n.
hissedilen hava sıcaklığı apparent air temperature n.
hissedilen hava sıcaklığı felt air temperature n.
rüzgardan dolayı hissedilen üşüme sıcaklığı windchill n.
sıcaklığı ve nemin birlikte etkisi sebebiyle hissedilen rahatsızlık miktarı humiture n.
korsika'nın batı kıyısında hissedilen şiddetli batı veya güneybatı rüzgarı libeccio n.
korsika'nın batı kıyısında hissedilen şiddetli batı veya güneybatı rüzgarı libecchio n.
Archaic
yakınlık hissedilen şey dotage n.
Slang
alkolü/uyuşturucuyu bırakma sonrası hissedilen yoksunluk whips and jingles n.
British Slang
(özellikle acılı birşeyler yedikten sonraki sabah) kıçta hissedilen ağrı ring sting n.
Modern Slang
yalnızken hissedilen ve meleklerden kaynaklı olduğu düşünülen ürperme/omuzda hissedilen dokunma angel touch n.