için (bir şeyi) olmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

için (bir şeyi) olmak



Bedeutungen von dem Begriff "için (bir şeyi) olmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Phrasals
için (bir şeyi) olmak have for v.

Bedeutungen, die der Begriff "için (bir şeyi) olmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir şeyi yapmış olmak için yapmak shuffle v.
Phrasals
(bir şeyi elde etmek için) peşinde olmak set out after v.
(birinin/bir şeyin) yaklaşmasına engel olmak için (bir şeyi) çitle çevirmek fence (someone or something) off from (something) v.
birini/bir şeyi sevmemek için bir nedeni olmak have something against someone or something v.
(biri/bir şey) için (bir şeyi) olmak have (something) for (someone or something) v.
biri için bir şeyi olmak have something for someone v.
bir şey için kullanılabilecek bir şeyi olmak have something for something v.
Colloquial
ünlü olmak için ne kadar aşağılayıcı veya küçük düşürücü olduğuna bakılmaksızın, bir şeyi yapmaya istekli olan kişi fame whore n.
bir şeyi yapmak için cesaretli olmak make so bold as to v.
(bir şeyi yapmak biri) için daha iyi olmak do better to (do something) v.
bir şeyi eskisi gibi yapmak için çok/fazla yaşlı olmak be past it v.
bir şeyi eskisi gibi yapmak için çok/fazla yaşlı olmak look past it v.
bir şeyi yapmış olmak için yapmak phone it in v.
bir şey için/bir şeyi yapmak için iyi, ideal, daha iyi konumda olmak be well, ideally, better placed for something/to do something v.
bir şey için/bir şeyi yapmak için iyi bir fırsatı/şansı olmak be well, ideally, better placed for something/to do something v.
bir şey için/bir şeyi yapmak için uygun konumda/yerde olmak be well, ideally, better placed for something/to do something v.
bir şeyi eskisi gibi yapmak için fazla yaşlı olmak be past it [uk] v.
bir şeyi eskisi gibi yapmak için fazla yaşlı olmak be past it [uk] v.
Idioms
bir şeyi yapmak için helak olmak be at pains to do something v.
bir şeyi başarmak için gereken niteliklere sahip olmak have what it takes v.
(bir şeyi yapmak için) cesareti olmak have the gall to do something v.
(bir şeyi yapmak için) isteksiz olmak be loath to do something v.
(bir şeyi yapmak için) cesareti olmak have the gall to do something v.
(bir şeyi yapmak için) çok hevesli olmak be falling over (oneself) to (do something) v.
(bir şeyi yapmak için) dünden hazır olmak be falling over (oneself) to (do something) v.
(bir şeyi yapmak) için çok/gerçek bir çaba sarf etmek zorunda olmak have to go some to (do something) v.
(birinin) geleceği için planlanmış bir şeyi olmak have something in store (for someone) v.
(bir şey için/bir şeyi yapmak için) hazır olmak be (all) set (for something/to do something) v.
bir şeyi yapmak için helak olmak be at (great) pains to do something v.
bir şeyi yapmak için çok hevesli olmak be falling over yourself to do something v.
geleceği için planlanmış bir şeyi olmak have in store v.