küçük alan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

küçük alan



Bedeutungen von dem Begriff "küçük alan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
küçük alan tiny area n.
küçük alan loke [dialect] [uk] n.
küçük alan pad n.
küçük alan corner n.

Bedeutungen, die der Begriff "küçük alan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 121 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
küçük ormanlık alan bosk n.
General
genellikle 12 kişi veya daha az yolcu alan küçük otobüsler minibus n.
küçük çayır alan paddock n.
oklahoma eyaletinin merkezinde yer alan ve küçük kabilelerden oluşan kızıldereli konfederasyonunun bir üyesi caddo n.
(demiryolu hattı boyunca yer alan) küçük ve önemsiz kasaba whistle-stop n.
nüfusu 10,000 ile 50,000 arasında olan küçük kentsel alan micropolis n.
avuç içinde, parmakların altında yer alan ve el falcıları tarafından mizaca ve kişisel özelliklere dair bilgi verdiğine inanılan küçük et çıkıntısı mountain n.
çevrili küçük alan loge n.
(korkuluk, çit ile) büyük bölümden ayrılan küçük alan loge n.
silah çakmak kilidinde yer alan küçük boşluk pan n.
taçta yer alan küçük toplar pearl n.
renkli zeminde yer alan küçük beyaz daire pearl n.
etrafı çevrili küçük alan parrock [uk] n.
zemindeki küçük alan plot n.
zemindeki bir şeyin kapladığı küçük alan plot n.
belirli bir amaç için ayrılmış küçük alan plot n.
bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan plot n.
bir şehir veya yoğun nüfuslu mahallede yer alan oldukça küçük park pocket park n.
zararı küçük bir alan(l)a sınırlamak contain the damage to a small area v.
Colloquial
çok küçük alan postage stamp n.
Technical
küçük numuneler kullanarak birim alan başına kütlenin belirlenmesi determination of mass per unit area using small samples n.
kemerin dış kıvrımına çakılıp kemerin ağırlığını alan küçük parça bolster n.
Architecture
tonoz çatıda yer alan küçük hilal biçimli açıklık lunette n.
sunak önünde yer alan küçük açıklık fenestella n.
sunak önünde yer alan küçük açıklık fenes-tella n.
korint düzenli abaküs kenarlarının ortasında yer alan küçük çiçek fleuron n.
iyon ve korint düzeninde sütunların altında yer alan ve yatay olarak kaideden daha küçük olan ikinci bir kaide scamillus n.
Construction
suyu taşıması için harpuştanın altında yer alan küçük oluk gorge n.
binayı nemden koruması için temelin dışında bırakılan küçük açık alan dry area n.
Marine
kontra babafingo direğinde yer alan küçük yelken royal n.
Mining
şut/chute kapılarında yer alan küçük eğim pocket n.
şut/chute kapılarında yer alan küçük çıkıntı pocket n.
Anatomy
orta kulakta yer alan ve kulak zarını korumak üzere gerilen küçük bir kas tensor tympani n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu third tonsil n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu tonsilla pharyngealis n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu tonsilla adenoidea n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu pharyngeal tonsil n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu luschka's tonsil n.
boğazda küçük dilin arkasındaki kısımda yer alan lenfatik doku topluluğu adenoid n.
alt çene kemiğinin ortasında yer alan küçük bir oyuk mandibular notch n.
vajina duvarında yer alan küçük mukus bezi paraurethral gland n.
vajina duvarında yer alan küçük mukus bezi skene's gland n.
yutak duvarında yer alan küçük boşluk pharyngeal recess n.
(birçok iki yaşamlı ve sürüngen ile bazı kuşlarda) nazal septum ve üst çene kemiği arasında yer alan küçük bir kemik septomaxillary n.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili hypohyal adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan hypohyal adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili basihyoid adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan basihyoid adj.
Psychology
insan ve hayvanların aşırı kalabalık halde yaşadığı küçük alan behavioural sink n.
Biology
hücre içerisinde yer alan küçük partiküller ribosomes n.
Marine Biology
bazı kitonların kabuklarında yer alan küçük gözenekler micropore n.
cepola cinsinde yer alan küçük, basık bir deniz balığı ribbon fish n.
küçük balıkları içine alan bir balık cinsi pomolobus n.
tropik deniz balıklarını içine alan küçük bir balık takımı solenichthyes n.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan basihyal adj.
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili basihyal adj.
Astronomy
güneş sistemi'nin ucundaki kuiper kuşağı'nda yer alan küçük gezegen kuiper belt object n.
güneşin yörüngesindeki kuiper kuşağı'nda yer alan plüton'dan daha küçük boyuttaki donmuş cisim kuiper belt object n.
satürn'ün en dışta yer alan küçük uydusu phebe n.
Zoology
bazı kuşların çiftleşme gösterisi ve kur yaptığı küçük alan lek n.
güney amerika'nın batısında yer alan küçük bir sıçan türü degu n.
eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçaları pleurite n.
(bazı solucan ve yumuşakçalarda) ağzın üstündeki ilk segmentte yer alan küçük çıkıntı prostomium n.
Botanic
tehdit altındaki türler arasında yer alan, abd'nin oregon eyaletine özgü hardala benzeyen küçük bir bitki malheur wire lettuce (stephanomeria malheurensis) n.
yalancı iğde ailesinde yer alan küçük bir tür hünnap christ's thorn n.
ballıbabagillerde yer alan aromatik küçük bir bitki türü dittany n.
donacidae familyasında yer alan küçük çift kabuklu bir yumuşakça cinsi donax n.
kuzey amerika'ya özgü bataklık veya su bitkilerini içine alan küçük bir bitki cinsi genus peltandra n.
tek yıllık akdeniz bitkilerini içine alan küçük bir bitki cinsi coriandrum n.
tek yıllık akdeniz bitkilerini içine alan küçük bir bitki cinsi genus coriandrum n.
sedef otugillerde yer alan küçük bir avustralasya bitkisi correa n.
avrupa'ya özgü, maydanozu da içine alan küçük bir bitki cinsi petroselinum n.
avrupa'ya özgü, maydanozu da içine alan küçük bir bitki cinsi genus petroselinum n.
birleşik devletler'in güneydoğusuna özgü yaprak döken bitkileri içine alan küçük bir bitki cinsi fothergilla n.
birleşik devletler'in güneydoğusuna özgü yaprak döken bitkileri içine alan küçük bir bitki cinsi genus fothergilla n.
kökboyagiller familyasında yer alan büyük bir tropikal çalı veya küçük ağaç cinsi ixora n.
küçük çiçekli bitkileri içine alan geniş dağılımlı bir bitki cinsi smilax n.
Education
daha geniş bir dersin parçası olup ayrı eğitim alan küçük öğrenci sınıfı discussion section n.
Archaeology
(amerika arkeolojisinin orta batı sisteminde) alan veya katmanda bulunan tek bir buluntu kompleksine ilişkin en küçük sınıflandırma sistemi component n.
Environment
çok küçük bir alan üzerinde çok yıkıcı etkileri olan hortum tornado n.
(küçük çukurlu) sulak alan panne n.
Geography
suda yer alan küçük ada veya kayalık çıkıntı cayo n.
kanada, alberta'da yer alan küçük bir köy ensign n.
hint okyanusu'nda yer alan, yaklaşık 1,200 adet küçük mercan adasından oluşan bir ada grubu maldive islands n.
batı hint adaları'nın güneydoğusunda ve küçük antiller'in güneyinde yer alan bir grup ada windward isles n.
kuzeybatı fransa'nın manş denizi'ne olan kıyısı açıklarında yer alan küçük bir ada mont-saint-michel n.
kuzeybatı fransa'nın manş denizi'ne olan kıyısı açıklarında yer alan küçük bir ada mont saint michel n.
venedik lagünü'ndeki beş küçük adada yer alan ünlü bir venedik banliyösü murano n.
küçük derede yer alan vadi batch [dialect] [uk] n.
küçük derede yer alan vadi bache [dialect] [uk] n.
hindistan'ın kuzeybatısında yer alan küçük bir ada diu n.
amerika'nın michigan eyaletinde yer alan küçük bir şehir albion michigan n.
amerika'nın new york eyaletinde yer alan küçük bir şehir amsterdam ny n.
avustralya'nın pasifik adaları'nın küçük bir bölümünü içine alan alt bölgesine ait pacific adj.
avustralya'nın pasifik adaları'nın küçük bir bölümünü içine alan alt bölgesi ile ilgili pacific adj.
avustralya'nın pasifik adaları'nın küçük bir bölümünü içine alan alt bölgesi olan pacific adj.
(avustralya'da) pasifik adaları'nın küçük bir bölümünü içine alan biyocoğrafik bölgeye ait pacific adj.
(avustralya'da) pasifik adaları'nın küçük bir bölümünü içine alan biyocoğrafik bölge ile ilgili pacific adj.
(avustralya'da) pasifik adaları'nın küçük bir bölümünü içine alan biyocoğrafik bölge olan pacific adj.
Military
şevin ön tarafında yer alan, düşmandan yansıyan ses dalgalarını ileten küçük galerilerden biri ecoute n.
küçük parmaklıklarla çevrili (alan) barruly adj.
Sport
bovling pistinin ucunda, kukaların içine düştüğü küçük alan pit n.
(krikette) dikdörtgen oyun alanının ortasında yer alan küçük bölüm square n.
(kriket) kale hazırlama bölümünün ortasında bulunan küçük kare alan square n.
Cinema
küçük/yan rollerde yer alan oyuncu spearcarrier n.
küçük/yan rollerde yer alan oyuncu spear-carrier n.
Photography
kameranın odaklama camında bulunan, küçük prizmalardan yapılmış ve eğer özne odakta değilse kadrajdaki görüntünün bulanıklaşmasına sebep olan alan microprism n.
Ornithology
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler alula n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler bastard wing n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler spurious wing n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler winglet n.
küçük fırtına kuşlarını içine alan bir kuş familyası pelecanoididae n.
küçük fırtına kuşlarını içine alan bir kuş familyası family pelecanoididae n.
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüylerle ilgili alular adj.
Reptiles
tehlike anında top halini alan küçük bir orta afrika yılanı ball python (calabaria reinhardti) n.
Entomology
bazı gerçek sineklerin ön antenlerinin üst kısmında yer alan küçük bölge lunule n.
böceklerin kanatlarında yer alan yarım ay veya hilal biçimli küçük nokta lunulet n.
pul kanatlıların çoğunun protoraksında yer alan iki küçük çıkıntıdan her biri scapula n.
(yaprak bitlerinde) karın bölgesinde yer alan küçük sifon siphonet [obsolete] n.
eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçalarına ait pleural adj.
eklembacaklıların plevral bölümünde yer alan çeşitli küçük ve sert kabuk parçaları ile ilişkili pleural adj.