Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kısa bir süre için | for a brief period adv. |
General | kısa bir süre için | for a short time adv. |
General | kısa bir süre için | transiently adv. |
General | kısa bir süre için | awhile adv. |
General | kısa bir süre için | for the time adv. |
General | kısa bir süre için | shortly adv. |
Colloquial | ||
Colloquial | kısa bir süre için | for a season expr. |
Speaking | ||
Speaking | kısa bir süre için | for a while expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kısa bir süre için şuurunu kaybetmek | black out v. |
Phrasals | ||
Phrasals | kısa bir süre için gelmek | pop in v. |
Phrases | ||
Phrases | çok çok kısa bir süre için | for far too brief a time expr. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | vade tarihinin bitiminden itibaren ödeme için tanınan ek kısa bir süre | grace period n. |
Technical | ||
Technical | kısa bir süre için parlayan | flashy adj. |
Physics | ||
Physics | heisenberg'in belirsizlik ilkesine göre kısa bir süre için var olan ve varlığının devamı enerjinin korunumu yasasını ihlal edecek olan atom altı parçacık | virtual particle n. |
Sport | ||
Sport | takım oyuncularının antrenman yapmak veya potansiyel yeni oyuncuları değerlendirmek için kısa süre bir araya geldikleri yer | minicamp n. |