shortly

Bedeutungen von dem Begriff "shortly" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	shortly adv.	kısaca
'It belongs to me as I said.' she explained shortly. “Dediğim gibi bana ait.” diye kısaca açıkladı. More Sentences
General
2	General	shortly adv.	az sonra
The police came shortly after the incident. Olaydan az sonra polis geldi. More Sentences
3	General	shortly adv.	yakında
But we will shortly hear whether we have pulled it off. Ancak bunu başarıp başaramadığımızı yakında öğreneceğiz. More Sentences
4	General	shortly adv.	birazdan
If he will allow me, I will shortly be handing him a copy of the investigation. İzin verirse, soruşturmanın bir kopyasını birazdan kendisine vereceğim. More Sentences
5	General	shortly adv.	kısa süreliğine
I would ask other groups to support this target, on which we will shortly be able to vote. Diğer gruplardan da kısa süre içinde oylayabileceğimiz bu hedefi desteklemelerini rica ediyorum. More Sentences
6	General	shortly adv.	sözün kısası
7	General	shortly adv.	az bir mesafeden sonra
8	General	shortly adv.	ters bir şekilde
9	General	shortly adv.	kısacası
10	General	shortly adv.	kısa bir zamanda
11	General	shortly adv.	az ve öz bir şekilde
12	General	shortly adv.	kabaca
13	General	shortly adv.	kısa bir süre için

Bedeutungen, die der Begriff "shortly" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	shortly after adv.	birazdan
Colloquial
2	Colloquial	shortly after expr.	hemen sonra
Tom remarried shortly after his wife's death. Tom karısının ölümünden hemen sonra yeniden evlendi. More Sentences
General
3	General	shortly and precisely adv.	hasılıkelam
4	General	shortly before adv.	az önce
5	General	shortly before adv.	-den kısa bir süre önce
6	General	shortly before adv.	biraz önce
7	General	shortly before adv.	-den hemen önce
8	General	shortly afterwards adv.	kısa bir süre sonra
Colloquial
9	Colloquial	shortly after expr.	çok geçmeden
Speaking
10	Speaking	shortly before it exploded expr.	infilak etmeden kısa bir süre önce
11	Speaking	he will be with us shortly expr.	kısa bir süre bizimle olacak
12	Speaking	we will get in touch with you shortly expr.	size kısa süre içinde döneceğiz
13	Speaking	we will get in touch with you shortly expr.	size hemen döneceğiz
14	Speaking	we will get back to you shortly expr.	size kısa süre içinde döneceğiz
15	Speaking	we will get back to you shortly expr.	size hemen döneceğiz
16	Speaking	I'll get back to you shortly expr.	en kısa zamanda size dönüş yapacağım
17	Speaking	I'll get back to you shortly expr.	en kısa zamanda size geri dönüş yapacağım
Ottoman Turkish
18	Ottoman Turkish	shortly and precisely n.	hasıl-ı kelam