|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
bir kaykay hareketi |
olly n.
|
|
2 |
General |
kaykay parkı |
skateboard park n.
|
|
3 |
General |
kaykay parkı |
skate park n.
|
|
4 |
General |
elektrikli kaykay |
hoverboard n.
|
|
5 |
General |
kaykay veya kar kayağında kullanılan eğimli duvar |
quarterpipe n.
|
|
6 |
General |
kaykay veya kar kayağında yapılan bir hareket |
grind n.
|
|
7 |
General |
kaykay yapmak |
make a skateboard v.
|
|
8 |
General |
kaykay yapmak |
ride on a skateboard v.
|
|
9 |
General |
kaykay yapmak |
skateboard v.
|
|
10 |
General |
kaykay, kar kayağı, kayak gibi sporlarda bir tür tahtaya binmek |
grind v.
|
|
11 |
General |
kaykay sürmeye gitmek |
go skateboarding v.
|
|
Colloquial |
|
12 |
Colloquial |
(kaykay hareketini) başarıyla yapmak |
throw v.
|
|
13 |
Colloquial |
sörf, kaykay, kar kayağı yapar gibi |
goofy adv.
|
|
14 |
Colloquial |
sörf, kaykay, kar kayağı yapar pozisyonda |
goofy adv.
|
|
Idioms |
|
15 |
Idioms |
kaykay sürme |
sidewalk surfing n.
|
|
16 |
Idioms |
snowboard/kayak/kaykay ya da bisikletle zıplamak |
catch big air v.
|
|
Sport |
|
17 |
Sport |
kaykay gibi spor dallarında tahtanın bir ucunun havaya kaldırılması şeklinde yapılan manevra |
manual n.
|
|
|
18 |
Sport |
u şeklinde kesiti olan kaykay platformu |
half-pipe n.
|
|
19 |
Sport |
sert araziler ve dik yamaçlar için tasarlanmış, dört adet büyük tekerleği bulunan bir tür kaykay |
mountainboard n.
|
|
20 |
Sport |
kaykay, kar kayağı, kayak tahtasında özel hareket yapmak için kullanılan ince bir platform |
grind rail n.
|
|
21 |
Sport |
uzun kaykay |
longboard n.
|
|
22 |
Sport |
bir kaykay türü |
longboard n.
|
|
23 |
Sport |
uzun kaykay sporu |
longboarding n.
|
|
24 |
Sport |
uzun kaykay kullanma |
longboarding n.
|
|
25 |
Sport |
kaykaycının arka ayağıyla basarak önce kaykayın önünü ardından da arka ayağını kaldırdığı bir kaykay hareketi |
ollie n.
|
|
26 |
Sport |
kaykay üzerinde ayak yerleştirmeye yarayan çukur alan |
concave n.
|
|
27 |
Sport |
kaykay parkı |
skatepark n.
|
|
28 |
Sport |
uzun kaykay ile seyahat etmek |
longboard v.
|
|
29 |
Sport |
uzun kaykay ile gitmek |
longboard v.
|
|
30 |
Sport |
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürmeye ilişkin |
fakey adj.
|
|
31 |
Sport |
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürmeye ilişkin |
fakie adj.
|
|
32 |
Sport |
kaykay veya kayakta sağ ayağı önde olan |
goofy adj.
|
|
33 |
Sport |
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürerek |
fakey adv.
|
|
34 |
Sport |
(kaykay ve kar kayağı gibi sporlarda) genelde arka tarafa yerleştirilen ayak ile sürerek |
fakie adv.
|
|
Cinema |
|
35 |
Cinema |
uçan kaykay (back to the future filmi) |
hover board n.
|
|
36 |
Cinema |
uçan kaykay (back to the future filmi) |
hoverboard n.
|
|
Slang |
|
37 |
Slang |
bisiklet, kaykay, snowboard gibi araçların karıştığı kaza mahalli |
yard-sale n.
|
|
|
38 |
Slang |
(şov yaparak) kaykay sürmek |
shred v.
|
|