keep straight - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

keep straight

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen, die der Begriff "keep straight" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
keep a straight face v. ciddi kalmak
keep a straight face v. ciddi durmak
keep a straight face v. duygularını açığa vurmamak
keep a straight face v. duyguları yüzüne yansımamak
keep to the straight and narrow v. doğru yoldan ayrılmamak
keep to the straight and narrow v. doğru yoldan sapmamak
Colloquial
keep your right arm straight expr. sağ kolunu düz tut
keep your left arm straight expr. sol kolunu düz tut
I couldn't keep a straight face expr. güldüm, kendimi tutamadım
Idioms
keep things straight in one's mind v. ayırt etmek
keep a straight face v. buz gibi durmak
keep a straight face v. ciddi durmak
keep a straight face v. çok ciddi durmak
keep a straight face v. gülmemek
keep a straight face v. istifini bozmamak
keep a straight face v. sırıtmamak
keep a straight face v. suratı maske gibi olmak
keep the record straight v. tümüyle emin olmak
keep people straight in one's mind v. (insanları/ikizleri vb) ayırt etmek
keep the record straight v. yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak
keep to the straight and narrow v. doğru yoldan şaşmamak
keep to the straight and narrow v. katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
keep to the straight and narrow v. cennete giden yoldan şaşmamak
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyi) açıkça anlayabilmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyi) kafasında oturtabilmek
keep (something) straight (in one's mind/head) v. (bir şeyin) detaylarını aklında tutabilmek
keep (two or more people) straight (in one's mind/head) v. (birden fazla kişiyi) kafasında ayırt edebilmek
keep (two or more people) straight (in one's mind/head) v. (birden fazla kişiyi) birbirinden ayırt edebilmek
keep (two or more people) straight (in one's mind/head) v. kimin kim olduğunu kafasında oturtmak
keep on the straight and narrow v. doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
keep on the straight and narrow v. doğru yoldan şaşmamak
keep on the straight and narrow v. katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
keep on the straight and narrow v. cennete giden yoldan şaşmamak
keep on the straight and narrow v. hep/yalnızca doğru yolu seçmek
keep on the straight and narrow v. hep doğru olanı yapmak
keep to straight and narrow v. doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
keep to straight and narrow v. doğru yoldan şaşmamak
keep to straight and narrow v. katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
keep to straight and narrow v. cennete giden yoldan şaşmamak
keep to straight and narrow v. hep/yalnızca doğru yolu seçmek
keep to straight and narrow v. hep doğru olanı yapmak
keep on the straight and narrow v. doğru yoldan ayrılmamak
keep on the straight and narrow v. doğru yoldan sapmamak
keep on the straight and narrow v. doğru yoldan şaşmamak
keep on the straight and narrow v. katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
keep on the straight and narrow v. cennete giden yoldan şaşmamak
keep on the straight and narrow v. doğru yolu takip etmek
keep on the straight and narrow v. doğru yolda kalmak
keep people straight v. (insanları/ikizleri) ayırt etmek
keep people straight v. kişileri ayırt edebilmek
keep people straight v. kişileri birbirinden ayırt edebilmek
keep people straight v. kimin kim olduğunu kafasında oturtmak
keep things straight v. ayırt etmek