kişi başına - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kişi başına



Bedeutungen von dem Begriff "kişi başına" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kişi başına a head adv.
kişi başına per head adv.
kişi başına per capita adv.
kişi başına per person adv.
kişi başına pp (per person) adv.
kişi başına to each one adv.
kişi başına of each person adv.
Phrases
kişi başına a copy adv.
Colloquial
kişi başına a pop expr.
Trade/Economic
kişi başına per capita adv.
kişi başına per capita adv.
kişi başına per prep.
Law
kişi başına per caput adv.
Insurance
kişi başına any one person expr.
Latin
kişi başına capitatim n.
kişi başına per capita adv.

Bedeutungen, die der Begriff "kişi başına" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 58 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kişi başına düşen capitation n.
kişi başına maliyet cost per person n.
kişi başına pis su per capita sewage n.
(eski usul içki kaplarının üzerine) kişi başına içki miktarını belirten işaretlemeler pin n.
kişi başına ödeme gerektiren capitated adj.
kişi başına vergi olarak tanımlanan capitated adj.
Colloquial
kendi başına ve özgürce yaşayan kişi miller of dee [uk] n.
Trade/Economic
bin kişi başına maliyet cost per thousand n.
kişi başına tüketim per capita consumption n.
kişi başına gsyih gdp per capita n.
kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla gdp per capita n.
kişi başına düşen milli gelir per capita income n.
kişi başına düşen verim individual output n.
kişi başına üretim per capita output n.
kişi başına yapılan yardım aid per capita n.
kişi başına vergi per capita tax n.
kişi başına harcama per capita expenditure n.
kişi başına gıda üretimi per capita food production n.
kişi başına yapılan yardım support per person n.
kişi başına gelir per capita income n.
kişi başına tüketim per head consumption n.
kişi başına alınan sabit bir vergi poll tax n.
kişi başına yapılan yardım support per capita n.
kişi başına düşen kazanç individual earnings n.
kişi başına sabit oranda vergi poll tax n.
kişi başına düşen net gelir per capita net income n.
kişi başına düşen gelir income per capita n.
kişi başına alınan vergi head tax n.
kişi başına gayri safi yurt içi hasıla gross national product per capita n.
kişi başına milli gelir per capita income n.
kişi başına alınan vergi poll tax n.
kişi başına düşen pay per capita quota n.
kişi başına hasıla per capita output n.
kişi başına düşen satış per capita sales n.
kişi başına verim per capita output n.
kişi başına düşen gelir individual earnings n.
kişi başına düşen gelir per capita income n.
kişi başına gelir per capita income n.
kişi başına vergi gelirleri tax revenues per capita n.
kişi başına gelirin ancak temel ihtiyaç maddelerinin karşılanmasına yetecek bir düzeyin bile altına düşmesi durumu absolute poverty n.
kişi başına düşen pay quota per capita n.
kişi başına gelir income per capita n.
kişi başına enerji tüketimi per capita consumption of energy n.
kişi başına tüketim consumption per person n.
ortalama kişi başına düşen gelir average per capita income n.
senelik kişi başına düşen annual per capita n.
tek başına işletme kuran kişi sole proprietor n.
ücret ödeyen başka bir kişinin odada kalması durumunda kişi başına oda fiyatı double-occupancy rate n.
ülkenin kişi başına düşen gelirinin kayda değer bir artış göstermemesi durumu zero economic growth n.
yıllık kişi başına düşen annual per capita n.
her yıl kişi başına per capita per annum expr.
kişi başına düşen quota per capita expr.
Law
kişi başına vergi poll tax n.
Politics
kişi başına reel gelir per capita real income n.
Industry
kişi başına düşen vardiya verimi oms (output per man shift) abrev.
Insurance
kişi başına ödenecek prim per capita premium n.
Medical
kişi başına alım hızı per capita intake rate n.
Latin
kişi başına çok fazla olan (vergi, ödeme) capitatim adj.