kirleten - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kirleten



Bedeutungen von dem Begriff "kirleten" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kirleten contaminating adj.
kirleten polluting adj.
kirleten smirching adj.
kirleten sullying adj.
kirleten infectious adj.
kirleten dirty adj.
Technical
kirleten polluter n.
Marine Biology
kirleten polluting agency n.
Environment
kirleten polluter n.

Bedeutungen, die der Begriff "kirleten" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çevreyi kirleten litterbug n.
çevreyi kirleten litterer n.
kirleten kişi smearer n.
kirleten kimse besmearer n.
kirleten şey contaminate n.
az kirleten low-polluting adj.
Idioms
ısırdığı şeyi sosa batırıp sosu kirleten double-dipper n.
Trade/Economic
çevrenin korunması amacına yönelik yatırım yapan yükümlülere tanınan vergi ödünleri veya çevreyi kirleten işletmelerden alınan özel vergiler green taxation n.
Politics
kirleten öder ilkesi pay as you pollute principle n.
kirleten öder prensibi polluter pays principle n.
kirleten öder ilkesinin uygulanması application of the polluter pays principle n.
Technical
cam kirleten glass contaminant n.
suyu kirleten water-polluting adj.
Automotive
otomobilin yaydığı gazlardaki çevre kirleten bileşenleri azaltan sistem catalytic converter n.
Mining
maden ocağında havayı kirleten pis gaz damp n.
Marine Biology
tuzlu ve tatlı suda oluşabilen ve içme sularını kirleten (mavi yeşil alg) schizophyceous adj.
Environment
çevreyi kirleten polluter n.
denizi kirleten madde marine pollutants n.
denizi kirleten madde marine pollutant n.
havayı kirleten gaz air-pollutant gas n.
kirleten öder prensibi polluter pays n.
kirleten öder ilkesi polluter pays principle n.
çevreyi kirleten enerji kaynakları brown energy n.
çevreyi kirleten hayvan biofouler n.
çevreyi kirleten dumanları önleyen antismog adj.
çevreyi kirleten unecological adj.