damp - Türkisch Englisch Wörterbuch

damp

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "damp" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 87 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
damp n. nem
The curtains are slightly wet because of the damp.
Perdeler nemden dolayı hafif ıslak.

More Sentences
damp adj. nemli
He cleaned his shoes with a damp cloth.
Ayakkabılarını nemli bir bezle temizledi.

More Sentences
damp n. rutubet
damp adj. rutubetli
General
damp v. yavaşlatmak
A series of failures damped the development of the new project.
Bir dizi başarısızlık yeni projenin gelişimini yavaşlattı.

More Sentences
damp adj. ıslak
Don't put that damp towel into the bag.
O ıslak havluyu çantaya koyma.

More Sentences
damp adj. nemli
Damp potatoes will rot or sprout faster.
Nemli patatesler daha hızlı çürür veya filizlenir.

More Sentences
Technical
damp adj. nemli
Hang a damp towel in your child's bedroom.
Çocuğunuzun yatak odasına nemli bir havlu asın.

More Sentences
General
damp n. yaş
damp n. üzüntü
damp n. su buharı
damp n. keder
damp n. grizu
damp n. buğu
damp n. aksatma
damp n. vazgeçme
damp n. cesaretsizlik
damp n. cesaretin kırılması
damp n. alıkoyma
damp n. frenleme
damp n. gem vurma
damp n. üzen kimse
damp n. üzüntü nedeni
damp v. sindirmek
damp v. küllemek
damp v. gücünü azaltmak
damp v. hafifçe ıslatmak
damp v. köreltmek
damp v. boğmak
damp v. bastırmak
damp v. ıslatmak
damp v. durdurmak
damp v. söndürmek
damp v. (fırındaki) ateşi yanarken kontrol etmek
damp v. ısı veya buhar oluşumunu azaltmak için (fırındaki ateşi) nemli kömür, kül veya cüruf ile kapatmak
damp v. yüksek fırındaki tüm açıklıkları kapatarak (patlamayı) durdurmak
damp v. titreşimini kontrol etmek
damp v. salınımını kontrol etmek
damp v. gem vurmak
damp v. kısıtlamak
damp v. dizginlemek
damp v. geciktirmek
damp v. canını sıkmak
damp v. moralini bozmak
damp v. nemlenmek
damp v. ıslanmak
damp v. (ses, gürültü) kesmek
damp v. (ses, gürültü) azaltmak
damp v. belirsizleştirmek
damp v. (resmin) görünürlüğünü azaltmak
damp v. salınımını veya titreşimini kademeli azaltmak
damp adj. rutubetli
damp adj. canı sıkkın
damp adj. bunalımlı
damp adj. morali bozuk
damp adj. sıkıcı
damp adj. donuk
Trade/Economic
damp n. indirim
damp v. indirim yapmak
Technical
damp n. nem
damp n. rutubet
damp v. bastırmak
damp v. boğmak
damp v. durdurmak
damp v. ıslatmak
damp v. nemlendirmek
damp v. söndürmek
Textile
damp v. ıslatmak
Aeronautic
damp v. sönümlemek
Mining
damp n. kömür ocağında zararlı gaz
damp n. maden ocağında havayı kirleten pis gaz
Food Engineering
damp n. sönümleme
Physics
damp v. itfa etmek
damp v. genliğini azaltmak
Tobacco
damp n. işlenebilmesi için kurutulmuş tütünün nemlendirilip yumuşatılması için elverişli olan nemli hava dönemi
Music
damp v. ses kısıcıyla (piyano tellerinin) titreşimini yavaşlatmak
damp v. ses kısıcıyla (piyano tellerinin) titreşimini durdurmak
Archaic
damp n. sis
damp n. pus
damp n. depresyon
damp n. karamsarlık
damp adj. şaşkın
damp adj. sersem
damp adj. sersemlemiş
damp adj. afallatılmış
damp adj. afallamış
damp adj. sersemletilmiş

Bedeutungen, die der Begriff "damp" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 110 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
a damp cloth n. nemli bir bez
They are not afraid of moisture, so they can be washed with a damp cloth.
Nemden korkmazlar, bu nedenle nemli bir bezle yıkanabilirler.

More Sentences
damp air n. çok nemli hava
damp haze n. hafif sis
damp sponge n. ıslak sünger
damp places n. nemli yerler
damp cloth n. nemli bez
damp cloth n. ıslak bez
damp [obsolete] n. uyuşukluk
damp [obsolete] n. duygusuzluk
damp [obsolete] n. hissizlik
damp [obsolete] n. sarhoşluk
damp [obsolete] n. baygınlık
damp [obsolete] n. sersemlik
damp down v. ateşini azaltmak
damp down v. köreltmek
become damp v. nemlenmek
damp down v. zayıflatmak
damp down v. söndürmek
damp the fire down v. küllemek
become damp v. rutubetlenmek
cast a damp over v. aksatmak
get damp v. rutubetlenmek
get damp v. nemlenmek
damp [obsolete] v. şaşırtmak
damp [obsolete] v. afallatmak
damp [obsolete] v. sersemletmek
damp and dirty adj. izbe
damp-proof adj. rutubet geçirmez
free of damp adj. rutubetsiz
damp-free adj. rutubetsiz
damp [obsolete] adj. zehirli (gaz, buhar)
Phrasals
damp off v. (fide) yağmur/çok sulama sonrası ölmek
damp out v. son vermek
damp out v. sonlandırmak
damp out v. bitirmek
damp down v. nemlendirmek
damp something down v. ateşi azaltmak/küçültmek
damp something down v. ateşi boğmak
damp something down v. ateşi zayıflatmak
damp down v. ıslatmak
damp something down v. bir şeyi nemlendirmek
damp something down v. ateşi kısmak
damp something down v. ateşi söndürmek
Phrases
reshape whilst damp expr. nemliyken yeniden şekillendirin
Colloquial
a damp squib n. beklenen heyecanı yaratmayan
a damp squib n. hayal kırıklığı
a damp squib n. fiyasko
Idioms
damp squib n. beklenen heyecanı yaratmayan şey
damp squib n. hayal kırıklığı
damp squib n. fiyasko
damp squib n. beklentinin altında kalan şey
Speaking
your hair is damp expr. saçın ıslak
Trade/Economic
damp demand v. talebin gücünü azaltmak
Technical
damp heat n. yaş sıcaklık
damp air n. nemli veya rutubetli hava
damp proofing n. rutubet yalıtımı
damp proofing n. neme dayanıklılık
white damp n. kömür madenlerinde zehirli gaz olarak görülen karbon monoksit
choke damp n. şok gazı
damp bolt n. kelepçe cıvatası
damp-roofing n. rutubeti geçirmez hale getirme
damp-proof membrane n. nemgeçirmez membran
damp-proofing material n. nemgeçirmez gereç
damp-proofing method n. nemgeçirmezlik yöntemi
damp-roofing n. nemgeçirmezleştirme
white damp n. ak buğu
fire-damp n. grizu
damp heat n. yaş ısı
after damp n. şok gazı
after damp n. patlama sonrası gazı
damp-dry v. nem ile kurutmak
damp-proof adj. nemgeçirmez
damp-proof adj. neme karşı dayanıklı
damp-dry adj. hafif nemli
anti-damp adj. nem karşıtı
anti-damp adj. nemlenmeyi önleyici
anti-damp adj. nem önleyici
Textile
damp-dry v. hafif nemli kalacak şekilde kurutmak
Construction
damp course n. rutubet yalıtım tabakası
damp-proof course n. buhar tutucu
damp-proof course n. rutubet geçirmez tabaka
clay masonry damp proof course units n. kil kagir su yalıtım tabakası birimleri
damp course n. rutubetin yükselmesini önlemek için tuğla duvarın zemine yakın kısmındaki yatay geçirimsiz malzeme katmanı
damp course n. rutubet geçirmez tabaka
rising damp n. zeminden bina duvarlarına kılcal nem hareketi
damp-proof v. neme dayanıklı malzemeyle kaplayarak korumak
damp-proof v. nem geçirmez hale getirmek
Automotive
damp-proofing sealant n. yalıtım verniği
Aeronautic
damp lease n. ıslak kiralama
damp lease n. uçak sahibinin yalnızca uçağı değil, aynı zamanda mürettebatı, bakımı ve sigortayı da karşıladığı anlaşma
Mining
choke damp n. kör soluk
choke damp n. kör nefes
after damp n. kör soluk
after damp n. kör nefes
damp sheet n. maden koridorunda hava akımlarını yönlendirip gaz birikmesini önlemek için kullanılan bir perde
damp sheet n. maden koridorunda hava akımlarını yönlendirip gaz birikmesini önlemek için kullanılan bir bölme
Medical
choke damp n. kör nefes
after damp n. kör nefes
Chemistry
black damp n. boğucu gaz
fire damp n. grizu
fire damp n. madenlerde oluşan yanıcı bir gaz türü
fire damp n. grizu ve hava karışımı patlayıcı türü
Environment
damp air n. nemi yüksek hava
deteriorative effect of damp heat n. yaş sıcaklığın olumsuz/bozucu etkisi
Meteorology
damp air n. nemli hava
damp haze n. nemli sis
damp air n. çok nemli hava
damp haze n. hafif yaş pus
damp haze n. hafif sis pusu
Printery
damp sheet n. yaş kağıt