kuvars - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kuvars



Bedeutungen von dem Begriff "kuvars" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Technical
kuvars silex n.
kuvars quartz n.
Mining
kuvars quartzose n.
kuvars quartzy adj.
kuvars quartzous adj.
Chemistry
kuvars quarz n.

Bedeutungen, die der Begriff "kuvars" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 110 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kuvars camı quartz glass n.
kuvars kristali quartz crystal n.
kuvars pil quartz battery n.
bir tür kuvars sardius n.
mor kuvars amethyst n.
bir tür kuvars sard n.
kuvars saati quartz clock n.
mücevher olarak da kullanılan gri bir kuvars alençon diamond n.
kuvars ısıtıcı quartz heater n.
kuvars madeni değirmeni quartz mill n.
kuvars hareketi quartz movement n.
Technical
kuvars camı nitreous silica n.
doğal kuvars natural quartz n.
dumanlı kuvars smoky quartz n.
dumanlı kuvars cairngorm n.
dumansı kuvars smoky quartz n.
dumanlı kuvars bull quartz n.
erimiş kuvars fused quartz n.
kuvars taneleri quartz grains n.
kuvars maçalar quartz cores n.
kuvars kristalleri quartz crystals n.
kuvars kristalli monitör quartz-crystal monitor n.
kuvars camı silica glass n.
kuvars tozu quartz powder n.
kuvars filtre quartz filter n.
kuvars kristali quartz crystal n.
kuvars iyotlu lamba quartz-iodine lamp n.
kuvars halojen lambası quartz halogen lamp n.
kuvars kristal birim quartz crystal unit n.
kuvars camı quartz glass n.
kuvars gibi silisyumun oksijenli bilişimlerine verilen ad silica n.
kuvars rezonatörü quartz resonator n.
kuvars kristal kontrollü osilatör quartz crystal-controlled oscillator n.
kuvars kama quartz wedge n.
kuvars osilatörü quartz oscillator n.
kuvars kristalli rezonatör quartz-crystal resonator n.
kuvars kristalli osilatör quartz-crystal oscillator n.
kuvars kumu quartz sand n.
kuvars kristal kontrollü osilatör quartz crystal controlled oscillator n.
kuvars termometresi quartz thermometer n.
kuvars lifi quartz fibre n.
kuvars lambası quartz lamp n.
kuvars saati quartz clock n.
kuvars katmanlı hematit itabarite n.
kuvars fırını quartz furnace n.
kuvars gecikme hattı quartz delay line n.
kuvars lifli manometre quartz-fiber manometer n.
mor kuvars amethyst n.
ortam toz ve kuvars konsantrasyonları environmental dust and quartz concentrations n.
öğütülmemiş doğal kuvars unground natural quartz n.
sentetik kuvars synthetic quartz n.
silis, kum çakmaktaşı kuvars gibi silisyumun oksijenli bilişimlerine verilen ad silica n.
yumurtamsı kuvars thunderegg n.
limon kuvars false topaz n.
sarı kuvars false topaz n.
kuvars camı fused quartz n.
iskoçya'da bulunan bir kriptokristalin kuvars çakıl taşı scotch pebble n.
kuvars plaka crystal n.
(dikdörtgen paralel yüz şeklinde) kuvars kristal zemin crystal n.
kuvars içeren quartzose adj.
kuvars bileşimli quartziferous adj.
(buz, kuvars) adi ışını daha hızlı yansıtan positive adj.
Electric
kuvars kristal kontrollü osilatör quartz crystal-controlled oscillator n.
kuvars gecikme hattı quartz delay line n.
kuvars-tungsten halojen lambalarının boğaz sıcaklığının ölçülmesi measuring the pinch temperature of quartz-tungsten-halogen lamps n.
Mining
kayda değer miktarda kuvars içeren diyorit tonalite n.
kayda değer miktarda kuvars içeren diyorit quartz-diorite n.
altın içeren kuvars damarları gold bearing quartz veins n.
altın içeren kuvars damar gold bearing quartz vein n.
kuvars damarı quartz vein n.
maden damarında yığıntı halinde meydana gelen kuvars vein quartz n.
iğnemsi rutil kristalleri içeren kuvars venus's hair stone n.
rutil kuvars sagenite n.
bir tür kuvars kristali bristol diamond n.
değerli taş olarak kullanılan dumanlı kahverengi, gri veya siyahımsı bir kuvars çeşidi morion n.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı graphic granite n.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı hebraic granite n.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı runite n.
içerdiği kuvars kristalleri yazıt görünümü veren, açık renkli bir sokulum kayacı pegmatite n.
yakut kırmızısı bir kuvars rubasse n.
yakut kırmızısı bir kuvars mont blanc ruby n.
kırmızı kuvars içeren bir akik çeşidi sardachate n.
Medical
kuvars tozu hastalığı silicosis n.
solunabilir kuvars konsantrasyonu respirable quartz concentration n.
Optics
elipsli ucaylandırılmış ışığın dikdörtgen şeklindeki iki titreşim bileşeninin arasındaki faz farkını ölçmede kullanılan kama biçimindeki kuvars levhalar compensator n.
Astronomy
kuvars prizma quartz prism n.
Geology
alfa kuvars alpha quartz n.
alçak kuvars alpha quartz n.
alçak kuvars low quartz n.
alfa kuvars low quartz n.
beta kuvars beta quartz n.
düşük kuvars alpha quartz n.
düşük kuvars low quartz n.
feldispat-kuvars ayırımı feldspar quartz separation n.
volkanik bir kaya içerisinde kaçan bir gaz baloncuğundan oluşan, kuvars ve kalsit gibi açık renkli minerallerle dolu sert bir kese amygdale n.
volkanik kaya içerisinde kaçan bir gaz baloncuğundan oluşan, kuvars ve kalsit gibi açık renkli minerallerle dolu sert bir kese amygdule n.
kuvars, kil mineralleri ve feldispat içeren bir kumtaşı arkose n.
kuvars ve epidottan oluşmuş bir taş epidosite n.
kuvars ve mika katmanlarından oluşan şist mica-schist n.
çoğunlukla feldspat ve kuvars taşlarından oluşan bir kayaç türü petrosilex n.
feldispat, kuvars ve ince taneli mikadan oluşan bir taş türü petunse n.
feldispat, kuvars ve ince taneli mikadan oluşan bir taş türü petuntse n.
kırmızımsı kahverengi bir kuvars çeşidi sinople n.
saydam kuvars crystal n.
şeffaf kuvars crystal n.
kum, çakmaktaşı, kuvars, silis gibi silisyumun oksijenli bileşimleri az olan (volkanik kayaç) undersaturated adj.
(kuvars) iğneli rutilated adj.
Archaic
safir kuvars taşı siderite n.
kırmızımsı kahverengi bir kuvars türü sinoper n.
Modern Slang
silika veya kuvars kristalleriyle taşlaştırılmış fosil dinozor kemiği agatized dinosaur bone n.