Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | lantern n. | fener |
General | ||
General | lantern n. | nefeslik |
General | lantern n. | fanus |
General | lantern n. | baca |
General | lantern n. | sokak lambası |
General | lantern n. | ışık kulesi |
General | lantern v. | fener ile süslemek |
General | lantern v. | (bir mekana) fener koymak |
Technical | ||
Technical | lantern n. | fener dişlisi |
Technical | lantern n. | tekerlekli mesafe ölçer |
Technical | lantern n. | (buhar makinelerinde) salmastrayı iki kısma ayırarak buharı alması için salmastra yuvasına yerleştirilen bir tür kafes |
Technical | lantern n. | (metal işçiliğinde) üzerinde maça oluşturulan delikli bir varil |
Architecture | ||
Architecture | lantern n. | iç mekana ışık ve hava veren çatının üzerine kurulu bir açıkhava düzeneği |
Marine | ||
Marine | lantern n. | deniz feneri |
Marine | lantern n. | fener |
Zoology | ||
Zoology | lantern n. | derisidikenlilerin çoğunda bulunan ve besin çiğneme işlevi gören kas, kireçli diş ve plaklardan oluşan ters yüz edilebilir bir organ |