lover

Bedeutungen von dem Begriff "lover" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	lover n.	aşık
I say that as a lover of nature. Bunu bir doğa aşığı olarak söylüyorum. More Sentences
General
2	General	lover n.	sevgili
He caught his wife and her lover. Karısını sevgilisi ile yakalamış. More Sentences
3	General	lover n.	sevdalı
True Europeans, honest democrats and sincere lovers of freedom should vote against it. Gerçek Avrupalılar, dürüst demokratlar ve samimi özgürlük sevdalıları bu tasarıya karşı oy kullanmalıdır. More Sentences
4	General	lover n.	sever
The film was harshly criticized by movie lovers. Film sinemaseverler tarafından sert bir şekilde eleştirildi. More Sentences
5	General	lover n.	dost
6	General	lover n.	sap
7	General	lover n.	hayran
8	General	lover n.	oynaş
9	General	lover n.	gönüllü
10	General	lover n.	yar
11	General	lover n.	muhip
12	General	lover adj.	meraklı
Colloquial
13	Colloquial	lover n.	gacı
Slang
14	Slang	lover n.	anoş

Bedeutungen, die der Begriff "lover" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 66 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	animal lover n.	hayvansever
I am saying this not just as an animal lover but out of respect for living creatures. Bunu sadece bir hayvansever olarak değil, canlılara duyduğum saygıdan dolayı söylüyorum. More Sentences
2	General	art-lover n.	sanatsever
Élisabeth Vigée-Lebrun and the women in her portraits is a famous reference to every art-lover. Élisabeth Vigée-Lebrun ve portrelerindeki kadınlar her sanatsever için ünlü bir referanstır. More Sentences
3	General	music lover n.	müzik aşığı
He is an ardent music lover. Tutkulu bir müzik aşığıdır. More Sentences
4	General	book lover n.	kitapsever
Tom is a book lover. Tom bir kitapsever. More Sentences
5	General	become lover v.	sevgili olmak
Halliwell was seven years older than Orton; they quickly formed a strong relationship and became lovers. Halliwell, Orton'dan yedi yaş büyüktü; hızla güçlü bir ilişki kurdular ve sevgili oldular. More Sentences
Theatre
6	Theatre	theatre lover n.	tiyatrosever
I am a theatre lover. Ben bir tiyatro aşığıyım. More Sentences
General
7	General	secret lover n.	aşna fişne
8	General	music lover n.	müziksever
9	General	art lover n.	sanat sever
10	General	lover of art n.	sanat aşığı
11	General	a lover of cats n.	kedi düşkünü
12	General	nature lover n.	doğa sever
13	General	nature lover n.	doğasever
14	General	an inconstant lover n.	hercai gönül
15	General	live-in lover n.	hayat arkadaşı
16	General	movie lover n.	sinemasever
17	General	cinema lover n.	sinemasever
18	General	film lover n.	sinemasever
19	General	mysterious lover n.	gizemli aşık
20	General	dark lover n.	gizemli aşık
21	General	loyal lover n.	sadık aşk
22	General	faithful lover n.	sadık aşk
23	General	music lover n.	musikişinas
24	General	secret lover n.	gizli aşık
25	General	football lover n.	futbol sever
26	General	soccer lover n.	futbol sever
27	General	somebody else's lover n.	başkasının aşkı/sevgilisi
28	General	beer lover n.	bira aşığı
29	General	foolish/dumb/silly lover n.	aptal aşık
30	General	truth-lover n.	gerçeğin peşindeki kimse
31	General	truth-lover n.	gerçeği bulmaya kendini adamış kimse
32	General	wine lover n.	üzüm uzmanı
33	General	wine lover n.	şarap tadımcısı
34	General	book-lover n.	kitapsever
35	General	home-lover n.	evde olmaktan keyif alan ve ailesine düşkün kimse
36	General	opera-lover n.	operayı çok seven kimse
37	General	spurned lover n.	reddedilen aşık
38	General	free lover n.	bağlılık sözü vermeden seks yapan kimse
39	General	free lover n.	özgür cinsel ilişkiyi destekleyen kimse
40	General	free-lover n.	özgür cinsel ilişkiyi destekleyen kimse
41	General	free-lover n.	bağlılık sözü vermeden seks yapan kimse
42	General	science lover n.	bilim aşığı
43	General	adrenaline lover n.	adrenalin tutkunu
44	General	adrenaline lover n.	adrenalin sever
45	General	be lover v.	sevgili olmak
46	General	take lover v.	sevgili edinmek
47	General	break up with the lover v.	sevgiliden ayrılmak
48	General	break up with the lover v.	sevgilisinden ayrılmak
Phrases
49	Phrases	all the world loves a lover expr.	mutlu ve aşık birini herkes/çoğu kişi sever
50	Phrases	all the world loves a lover expr.	mutlu ve aşık birini görmek herkesi/çoğu kişiyi mutlu eder
51	Phrases	all the world loves a lover expr.	mutlu ve aşık birini görmek herkesi/çoğu kişiyi mutlu eder
52	Phrases	all the world loves a lover expr.	mutlu ve aşık birini herkes/çoğu kişi sever
Colloquial
53	Colloquial	a travel lover n.	seyahatsever
Idioms
54	Idioms	alright my lover [bristol-uk] expr.	iyi misin canım?
55	Idioms	alright me lover [bristol-uk] expr.	iyi misin canım?
56	Idioms	alright my lover [bristol-uk] expr.	n'aber canım?
57	Idioms	alright me lover [bristol-uk] expr.	nasıl gidiyor canım?
58	Idioms	alright my lover [bristol-uk] expr.	nasıl gidiyor canım?
59	Idioms	alright me lover [bristol-uk] expr.	n'aber canım?
Trade/Economic
60	Trade/Economic	risk lover n.	risk alma
Technical
61	Technical	lover ballshaped n.	küresel alt ucu
Sport
62	Sport	sports lover n.	spor sever
Theatre
63	Theatre	theater lover n.	tiyatrosever
Slang
64	Slang	jilted lover n.	terkedilmiş aşık
65	Slang	jilted lover n.	reddedilen aşık
British Slang
66	British Slang	lover boy n.	aşık çocuk