low-level - Türkisch Englisch Wörterbuch

low-level

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "low-level" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
low-level adj. düşük düzeyli
We must not, however, forget to enter into low-level political relations with Belarus.
Bununla birlikte, Belarus ile düşük düzeyli siyasi ilişkilere girmeyi de unutmamalıyız.

More Sentences
low-level adj. düşük seviyeli
low-level adj. alçak irtifada
low-level adj. alçak irtifa
low-level adj. önemsiz
low-level adj. değersiz
low-level adj. kıymetsiz
low-level adj. yoğun olmayan
Technical
low-level n. alt düzey
low-level adj. düşük seviyeli
low-level adj. düşük düzeyli
Computer
low-level adj. (programlama dili) düşük seviyeli
low-level adj. assembly ve makine kodlarından oluşan yazılım dili ile ilgili
Linguistics
low-level adj. fonetik düzeyde gerçekleşen
low-level adj. fonetik düzeyde işleyen

Bedeutungen, die der Begriff "low-level" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 50 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
low level flight n. alt sınıf uçuşu
low level flight n. alçaktan uçuş
low level file store n. alt düzeyde dosya depolama
low level n. alt kademe
low-level radioactive waste n. düşük seviyeli radyoaktif atık
low-level waste n. düşük seviyeli radyoaktif atık
someone with a low level of education n. eğitim düzeyi düşük (kimse)
low level adj. düşük düzeyli
Technical
low level water controller n. düşük seviye su denetleyicisi
low level n. alçak seviye (kazan suyu için)
low-level file store n. alt düzeyde kütük depolama
low level cut-out n. alt seviye emniyeti
low-level language n. düşük düzeyli dil
low level representation n. alt düzey gösterim
low level modulation n. küçük miktarda kiplenim
low level language n. alt düzey dil
interference suppression and low level signal transformer applications n. ara girişimleri bastırma ve düşük seviye işaretli transformatör uygulamaları
low level electrical resistance n. düşük seviyeli elektrik direnci
low-level bunker n. yeraltı bunkeri
Computer
low level format n. düşük seviyede biçimlendirme
low level representation n. alt düzey gösterim
low level language n. düşük düzeyli dil
low level language n. alçak düzeyli dil
low level language n. alt düzey dil
low level n. alçak düzey
low level modulation n. küçük miktarda kiplenim
low-level language n. alt düzey dil
low-level formatting n. düşük seviye biçimlendirme
low-level formatting n. sabit diski başlangıç durumuna döndüren biçimlendirme yöntemi
Informatics
low level n. alt düzey
low level language n. alt düzey dil
low level representation n. alt düzey gösterim
low-level language n. alt düzey dil
Automotive
brake fluid low level sensor n. fren hidroliği düşük seviye sensörü
Aeronautic
low-level flight n. alçaktan uçuş
Medical
low level of luteinizing hormone n. düşük luteinizan hormon seviyesi
Environment
low level nuclear waste n. düşük seviyeli nükleer atık
Geography
low level wind n. zemini yalayarak esen rüzgar
Meteorology
low level jet n. aşağı seviye jeti
Military
low level wind n. zemin rüzgarı
low level air defence system n. alçak irtifa hava savunma sistemi
low level flight operations n. alçaktan uçuş harekatı
low level navigation n. alçak irtifa seyrüseferi
low level air defence n. alçak irtifa hava savunması
low-level radar system n. alçak irtifa radar sistemi
low-level radar integration unit n. alçak irtifa entegre radar ünitesi
low level flight n. alçak seviyede uçuş
low level flight n. alçaktan uçuş
low level navigation n. alçak seyrüsefer
low level transit route n. alçak irtifalı transit koridor