make money - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

make money

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "make money" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
make money v. para kazanmak
make money v. para yapmak
make money v. mal mülk sahibi olmak
Trade/Economic
make money v. para yapmak

Bedeutungen, die der Begriff "make money" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 58 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ambition to make money n. para kazanma hırsı
make the money fly v. har vurup harman savurmak
make a lot of money v. altın kesmek
make money at the expense of others v. sırtından para kazanmak
make good use of money v. parayı değerlendirmek
make money for oneself in a dishonest way v. dürüst olmayan yollarla para kazanmak
make a lot of money v. çok para kazanmak
make a lot of money v. çok para yapmak
make loads of money v. çok/yığınla para kazanmak
try to make some money v. biraz para kazanmaya çalışmak
make more money in a week than you earn in a year v. birinin bir yılda kazandığından fazlasını bir haftada kazanmak
make enough money to buy the house she/he saw v. gördüğü evi almaya yetecek kadar para kazanmak
make money off something v. bir şeyden para yapmak/kazanmak
make someone a lot of money v. birine çok para kazandırmak
Phrasals
make (some amount of money) in (something) v. (bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak
make (some amount of money) in (something) v. (bir şeyden belli bir miktar) para yapmak
make (an amount of money) on (something) v. (bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak/yapmak
Proverb
It takes money to make money kazanmak için harcaman gerekir
Colloquial
make money on someone v. sırtından para kazanmak
make enough money v. yeterince kazanmamak
make money rather than lose it expr. kaybetmektense parayı kazan
Idioms
make a pile of money v. büyük miktarda para kazanmak
make a pile of money v. çok miktarda para kazanmak
make good money v. çok para kazanmak
make money hand over fist v. çabuk para kazanmak
make good money v. iyi para yapmak
make good money v. iyi para kazanmak
make money hand over fist v. kolay yoldan para kazanmak
make one's money stretch v. kemer sıkmak
make a lot of money on something v. (bir şeyden) çok para kazanmak
make one's money stretch v. (harcamalarına dikkat etmek amacıyla) parasını gıdım gıdım harcamak
make money on something v. -den para kazanmak
make a mint of money v. köşeyi dönmek
make a mint of money v. zengin olmak
make a mint of money v. beklenmedik bir gelire kavuşmak
make a mint of money v. birdenbire zengin olmak
make a mint of money v. parayı bulmak
make a mint of money v. bir anda köşeyi dönmek
make a mint of money v. köşe olmak
make a mint of money v. voliyi vurmak
make a mint of money v. voli vurmak
make a mint of money v. büyük kar etmek
make a mint of money v. çok para kazanmak
make a mint of money v. çuvalla para kazanmak
make a mint of money v. para basmak
make a mint of money v. bir işten çok para yapmak/kazanmak
make fast money v. hızlı para kazanmak
make fast money v. hızlı para yapmak
make money on v. -den para kazanmak
Speaking
we're going to make a lot of money together expr. birlikte bir sürü para kazanacağız
we're going to make a lot of money together expr. birlikte çok para kazanacağız
what would make me happy has nothing to do with money expr. beni mutlu edecek şeyin parayla ilgisi yok
you must make a lot of money expr. çok para kazanıyor olmalısın
no matter how much money you make you'll never be rich expr. ne kadar para kazanırsan kazan asla zengin olamayacaksın
how much money do you make? expr. ne kadar kazanıyorsun?
I’m going to make you a lot of money expr. sana çok para kazandıracağım
I’m going to make you a lot of money expr. sizlere çok para kazandıracağım
Trade/Economic
make good use of one's money v. parasını iyi değerlendirmek