para yapmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

para yapmak



Bedeutungen von dem Begriff "para yapmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
para yapmak earn money v.
para yapmak make money v.
Phrasals
para yapmak turn over v.
Trade/Economic
para yapmak make money v.
Slang
para yapmak coin it in v.
para yapmak coin money v.

Bedeutungen, die der Begriff "para yapmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 58 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
para yardımı yapmak subsidize v.
para yardımı yapmak support v.
para yardımı yapmak ante up v.
çok para yapmak make a lot of money v.
para yardımı yapmak subsidise v.
para tahsilatı yapmak collect money v.
bir şeyden para yapmak/kazanmak make money off something v.
para yardımı yapmak aid v.
para yardımı yapmak subvention v.
para yardımı yapmak subventionize v.
Phrasals
para ödemesi yapmak come across v.
(bir şeyden belli bir miktar) para yapmak make (some amount of money) in (something) v.
bir işte para yapmak make something in something v.
(bir şeyi yapmak için) para vermek pay to (do something) v.
birine para veya bilgi vermesi için baskı yapmak milk someone for something v.
para karşılığında yapmak hire out v.
(bir şeyden belli bir miktar) para kazanmak/yapmak make (an amount of money) on (something) v.
para yardımı yapmak dig up v.
Colloquial
(bir işten) iyi para yapmak do well out of (someone or something) v.
çok para yapmak be doing ok v.
çok para yapmak be doing okay v.
yapmak için para vermek pay to do v.
Idioms
(bir şey yapmak) için gereken para the wherewithal to (do something) n.
birikim yapmak/para biriktirmek/köşeye üç beş kuruş atmak build a nest egg v.
çok para yapmak/kazanmak rake it in v.
iyi para yapmak make good money v.
çok para yapmak earn a mint v.
çok para yapmak earn a packet v.
bir şey yapmak için elinde bolca para, vakit olmak have money, time to play with v.
çok para yapmak make a packet v.
bir işten çok para yapmak/kazanmak mint money v.
bir işten çok para yapmak/kazanmak make a mint of money v.
belli bir miktar para yapmak pull down an amount of money v.
(birine) para vermek/ödeme yapmak cross (one's) palm v.
(birine) para vermek/ödeme yapmak cross (one's) palm with silver v.
para vermek/ödeme yapmak cross palm v.
para vermek/ödeme yapmak cross palm with silver v.
bir şey/bir şey yapmak için çok para dökmek go to the expense of something/of doing something v.
bir şey/bir şey yapmak için çok para harcamak go to the expense of something/of doing something v.
bir şey/bir şey yapmak için çok para dökmek go to a lot of expense of something/of doing something v.
bir şey/bir şey yapmak için çok para harcamak go to a lot of expense of something/of doing something v.
hızlı para yapmak make fast money v.
para koparmak gibi amaçlarla birine baskı yapmak put in the nips [australia/canada] v.
(birine) para/borç vermesi için baskı yapmak put the arm on (one) v.
(bir şey yapmak) için para toplamak raise money to (do something) v.
(bir şey yapmak) için para biriktirmek raise money to (do something) v.
Trade/Economic
blok fon halinde para yardımı yapmak block-grant v.
dolar ile para ikamesi yapmak dollarize [us] v.
dolar ile para ikamesi yapmak dollarise [uk] v.
ödemesini yapmak (para, borç) solve v.
Law
kiracı olarak derebeyine para, mal veya hizmet şeklinde ödeme yapmak render v.
Media
habercilerin haber yapmak için para karşılığı bilgi satın alması chequebook journalism n.
habercilerin haber yapmak için para karşılığı bilgi satın alması checkbook journalism n.
Computer
para yüklemesi yapmak (pc oyunları içerisinde) recharge v.
Slang
para karşılığı webcam üzerinden seks yapmak camwhore v.
para koparmak gibi amaçlarla birine baskı yapmak put the nips in [aus-nz] v.
biriyle para karşılığı seks yapmak turn a trick v.
hızlı para yapmak mint it [uk/australia] v.