million - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

million

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "million" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
million n. milyon
million n. bir milyon nesne
million n. bir milyonluk grup
million n. bir milyonluk set
million n. bir milyon ile gösterilen numerik büyüklük
million n. çok miktar
million n. çok sayıda olan şey
million n. avam halk kitlesi
million adj. milyon
million adj. çok sayıda
million adj. sayıca fazla

Bedeutungen, die der Begriff "million" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 198 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ten million n. on milyon
million instruction per second n. saniyede milyon komut
the million n. halk
million-to-one chance n. milyonda bir şans
mya (million years ago) n. milyon yıl önce
mya (million years ago) n. myö
one million million n. bir trilyon
one million million n. '1000000000000
one million million million n. bir kentilyon
one million million million n. '1000000000000000000
one thousand million n. milyar
one thousand million n. '1000000000
increase sales from four million to six million dollars v. satışları dört milyondan altı milyona artırmak
get a $1 million profit v. 1 milyon dolar karda olmak
value the vase at one million dollars v. vazoya bir milyon dolar değer biçmek
mill (million) abrev. milyon
mln (million) abrev. milyon
Phrases
one in a million expr. milyonda bir
one in half a million expr. yarım milyonda bir
Colloquial
man in a million n. milyonda bir kimse
a million n. bir milyon
like a million dollars expr. harika
from two to three million expr. iki ila üç milyon arasında
from two to three million expr. iki ile üç milyon arasında
like a million dollars expr. mükemmel
a million and one (something) expr. milyonlarca (şey)
a million and one (something) expr. çok sayıda (şey)
a million and one (something) expr. bir sürü (şey)
a million and one (something) expr. çok fazla (şey)
it's a million to one that expr. bire bir milyon veririm ki
it's a million to one that expr. bire bir milyon bahse varım ki
it's a million to one that expr. bire bir milyon bahse girerim ki
it's a million to one that expr. bire bir milyon iddiasına girerim ki
it's a million to one that expr. bire bir milyon iddiasına varım ki
it's a million to one that expr. ihtimali çok düşük
it's a million to one that expr. çok düşük olasılıkla
you look like a million expr. harika görünüyorsun
you look like a million expr. muhteşem görünüyorsun
Idioms
a chance in a million n. milyonda bir ihtimal
a million and one (something) n. dünya kadar
a one-in-a-million chance n. milyonda bir ihtimal
a one in a million chance n. milyonda bir ihtimal
a chance in a million n. milyonda bir ihtimal
a chance in a million n. çok düşük bir ihtimal
a million and one (something) n. çuvalla
a one-in-a-million chance n. çok düşük bir ihtimal
a one in a million chance n. çok düşük bir ihtimal
a chance in a million n. çok düşük bir ihtimal
a chance in a million n. çok uzak ihtimal
a million and one (something) n. sürüsüne bereket
a one-in-a-million chance n. çok uzak ihtimal
a one in a million chance n. çok uzak ihtimal
a chance in a million n. çok uzak ihtimal
a chance in a million n. yok denecek kadar az şans
a million and one (something) n. kıyamet gibi (veya kadar)
a one-in-a-million chance n. yok denecek kadar az şans
a one in a million chance n. yok denecek kadar az şans
a chance in a million n. yok denecek kadar az şans
a chance in a million n. çok zayıf ihtimal
a million and one (something) n. pek çok
a one-in-a-million chance n. çok zayıf ihtimal
a one in a million chance n. çok zayıf ihtimal
a chance in a million n. çok zayıf ihtimal
a million and one (something) n. bir hayli
a chance in a million n. binde bir çıkacak fırsat
a chance in a million n. çok zor/zayıf ihtimal
a chance in a million n. şansı/fırsatı/olasılığı binde bir olma
a one-in-a-million chance n. binde bir çıkacak fırsat
a one-in-a-million chance n. çok zor/zayıf ihtimal
a one-in-a-million chance n. şansı/fırsatı/olasılığı binde bir olma
a one in a million chance n. binde bir çıkacak fırsat
a one in a million chance n. çok zor/zayıf ihtimal
a one in a million chance n. şansı/fırsatı/olasılığı binde bir olma
the million-dollar question n. on puanlık uzman sorusu
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) çok fazla şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) çok sayıda/miktarda şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) yüklü miktarda şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) yüzlerce/binlerce/milyonlarca şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) dünya kadar şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) bir hayli şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) sürüsüne bereket şey
a hundred/thousand/million and one things/things to do n. (yapacak) pek çok şey
feel like a million n. zımba gibi olmak
feel like a million n. havalara uçmak
feel like a million n. harika hissetmek
feel like a million dollars n. zımba gibi olmak
feel like a million dollars n. havalara uçmak
feel like a million dollars n. harika hissetmek
be million miles away v. aklı başka yerde olmak
feel like a million dollars v. bomba gibi olmak
feel like a million bucks v. çok iyi hissetmek
feel like a million dollars v. çok iyi hissetmek
feel like a million bucks v. harika hissetmek
look like a million dollars v. harika görünmek
feel like a million dollars v. harika hissetmek
look like a million bucks v. harika görünmek
feel like a million bucks v. mükemmel hissetmek
look like a million dollars v. mükemmel görünmek
feel like a million dollars v. mükemmel hissetmek
look like a million bucks v. mükemmel görünmek
seem million miles away v. (çok) dalgın olmak/görünmek/durmak
look to be million miles away v. (çok) dalgın olmak/görünmek/durmak
be one in a million v. milyonda bir olmak
be one in a million v. çok nadir olmak
be one in a million v. eşsiz/benzersiz olmak
feel like a million dollars v. harika hissetmek
feel like a million dollars v. mükemmel hissetmek
feel like a million dollars v. çok iyi hissetmek
feel like a million dollars v. bomba gibi olmak
feel like a million v. harika hissetmek
feel like a million v. mükemmel hissetmek
feel like a million v. çok iyi hissetmek
feel like a million v. bomba gibi olmak
a million and one (something) adj. dünya kadar
a million and one (something) adj. çuvalla
a million and one (something) adj. sürüsüne bereket
a million and one (something) adj. kıyamet gibi (veya kadar)
a million and one (something) adj. pek çok
a million and one (something) adj. bir hayli
a million and one (something) adj. derya gibi
gone a million [australia] adj. işi bitmiş
gone a million [australia] adj. mahvolmuş
gone a million [australia] adj. bozguna uğramış
gone a million [australia] adj. fena yenilmiş
gone a million [australia] adj. hezimete uğramış
gone a million [australia] adj. hapı yutmuş
in a million expr. eşi menendi olmayan
not in a million years! expr. hayatta olmaz!
one in a million expr. milyonda bir (eşsiz/benzersiz)
not a hundred/thousand/million miles away expr. çok farklı değil
not a hundred/thousand/million miles away expr. yakın
not a hundred/thousand/million miles away expr. çok uzak değil
not a hundred/thousand/million miles away expr. çok benzer
not a hundred/thousand/million miles away expr. çok da alakasız değil
not a hundred/thousand/million miles away expr. çok az farklı
not a hundred/thousand/million miles away expr. pek farlı değil
not a hundred/thousand/million miles away expr. pek farkı yok
not a hundred/thousand/million miles away expr. baya yakın/benzer
not a hundred/thousand/million miles away expr. dağlar kadar fark yok
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. çok uzak olmayan
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. çok da uzakta olmayan
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. çok da yabancı değil
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. çok da yabancı olmayan
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. yakında
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. yakınlardaki
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. yakın çevrede/çevreden
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. buralarda
not a hundred/thousand/million miles away/from here expr. buralardaki
(something) in a million expr. eşi menendi olmayan (bir şey)
(something) in a million expr. milyonda bir bulunan (bir şey)
(something) in a million expr. benzersiz/nadir görülen türde (bir şey)
(someone) in a million expr. eşi menendi olmayan (biri)
(someone) in a million expr. milyonda bir bulunan (biri)
(someone) in a million expr. benzersiz/nadir görülen türde (biri)
a … in a million expr. türünün en iyilerinden olan bir ...
a … in a million expr. eşi menendi olmayan bir ...
a … in a million expr. milyonda bir bulunan bir ...
a … in a million expr. benzersiz/nadir görülen türde bir ...
a million miles away expr. kafası/aklı başka yerde
a million miles away expr. dalıp gitmiş
a million miles away expr. uzaklara uçmuş
a million miles away expr. aklı uçup gitmiş
like a million expr. harika
like a million expr. mükemmel
like a million expr. bomba gibi
like a million expr. çok iyi
like a million bucks [us/south africa] expr. harika
like a million bucks [us/south africa] expr. mükemmel
like a million bucks [us/south africa] expr. bomba gibi
like a million bucks [us/south africa] expr. çok iyi
one chance in a million expr. milyonda bir ihtimal
one chance in a million expr. çok düşük bir ihtimal
one chance in a million expr. çok uzak ihtimal
one chance in a million expr. yok denecek kadar az şans
one chance in a million expr. çok zayıf ihtimal
one chance in a million expr. binde bir çıkacak fırsat
Speaking
you've told us this story a million times expr. bu hikayeyi milyonlarca kez anlattın bize
thanks a million expr. çok teşekkürler
you can be wrong a million times expr. milyon kere yanılabilirsin
thanks a million! expr. sonsuz teşekkürler!
never in a million years expr. hayatta olmaz/asla
Trade/Economic
million ton equivalent of petroleum n. milyon ton eşdeğeri petrol
Politics
one million signatures for peace campaign n. barış için 1 milyon imza girişimi
Tourism
the million stone n. milyon taşı
Technical
million standard cubic feet per day n. günlük bir milyon standart kübik feet
million barrels (mmbbl) n. milyon varil
parts per million n. milyonda parça
million instructions per second n. saniyede milyon komut
mgd (million gallons per day) abrev. bir hacimsel debi birimi
Computer
million floating point operations per second n. milyon kayan noktalı işlem/saniye
mflop (million floating point operations per second) abrev. saniyede bir milyon yüzer nokta işlemi
mflop (million floating point operations per second) abrev. bilgisayarın hızını ölçen bir birim
Automotive
parts-per-million n. milyonda bir birim
Medical
one-in-a-million disease n. milyonda bir görülen bir hastalık
Physics
ppmv (parts per million by volume) abrev. hacimsel olarak milyonda bir
Environment
million electron volt n. milyon electron volt
part per million n. milyonda bir
parts per million n. milyonda bir