mindedness - Türkisch Englisch Wörterbuch

mindedness

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "mindedness" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
mindedness n. düşüncelilik

Bedeutungen, die der Begriff "mindedness" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 59 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
open-mindedness n. açık fikirlilik
I would like to thank our rapporteur for his open-mindedness in drawing up this report.
Raportörümüze bu raporu hazırlarken gösterdiği açık fikirlilik için teşekkür ediyorum.

More Sentences
small-mindedness n. dar görüşlülük
There is no room here for small-mindedness.
Burada dar görüşlülüğe yer yok.

More Sentences
broad mindedness n. geniş fikirlilik
single mindedness n. tek bir şey düşünme
fair mindedness n. haklı düşünürlük
feeble mindedness n. zayıflık
narrow mindedness n. bağnazlık
light mindedness n. kararsızlık
serious mindedness n. ciddi düşünme
absent-mindedness n. dalgınlık
simple-mindedness n. alçakgönüllülük
fair mindedness n. tarafsızlık
tender-mindedness n. yumuşak huyluluk
tender-mindedness n. yumuşak başlılık
tender-mindedness n. mülayimlik
narrow-mindedness n. darkafalılık
psychological mindedness n. psikolojik farkındalık/yeterlilik
international mindedness n. uluslararası düşünebilirlik
international mindedness n. uluslararası düşüncelilik
international mindedness n. çok yönlü akıl edebilme
international mindedness n. çok yönlü düşünebilme
carnal-mindedness n. zihninden sürekli şehvetli düşünceler geçirme
noble-mindedness n. yüksek idealler veya eylemler peşinde olma
noble-mindedness n. ideallerin peşinden gidilmesi gerektiğine inanma
noble-mindedness n. asil karakterlilik
noble-mindedness n. iyi yüreklilik
liberal-mindedness n. liberal görüşlülük
light-mindedness n. düşüncesizlik
light-mindedness n. uçarılık
light-mindedness n. kararsızlık
low-mindedness n. kötü niyetlilik
low-mindedness n. kötü fikirlilik
low-mindedness n. kötü kalplilik
low-mindedness n. kötülük
low-mindedness n. fesatlık
bloody-mindedness n. huysuzluk
high-mindedness n. asil ruhluluk
high-mindedness n. yüce idealler
high-mindedness n. yüce davranış
high-mindedness n. ideallerin peşinden koşulması gerektiği inancı
literal-mindedness n. kelime ve ifadeleri motamot anlama
broad-mindedness n. geniş mezheplilik
feeble-mindedness n. geri zekalılık
feeble-mindedness n. aptallık
feeble-mindedness n. yüreksizlik
feeble-mindedness n. korkaklık
feeble-mindedness n. iradesizlik
feeble-mindedness n. kararsızlık
serious-mindedness n. ciddilik
serious-mindedness n. ciddiyet
serious-mindedness n. ağırbaşlılık
simple mindedness n. kavrayışsızlık
simple mindedness n. zeka eksikliği
single-mindedness n. kararlılık
single-mindedness n. kendinden eminlik
single-mindedness n. tek bir hedefe kilitlenme
Medical
weak-mindedness n. akıl hastalığı
Psychology
absent-mindedness n. dalıp gitme
affective feeble-mindedness n. duygusal kıt akıllılık