Verlauf

not really

Bedeutungen von dem Begriff "not really" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	not really adv.	tam olarak değil
Speaking
2	Speaking	not really expr.	pek sayılmaz

Bedeutungen, die der Begriff "not really" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 32 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	not really? interj.	cidden mi?
Proverb
2	Proverb	whether a thing is worth doing or not really depends on how you look at it	bir şeyin yapmaya değer olup olmadığı ona nasıl baktığına bağlıdır
Colloquial
3	Colloquial	not really now expr.	şu anda değil
4	Colloquial	not really now expr.	tam olarak şimdi değil
Idioms
5	Idioms	not (really) (one's) thing expr.	(birinin) pek hoşlandığı bir şey değil
6	Idioms	not (really) (one's) thing expr.	(birinin) pek keyif aldığı bir şey değil
7	Idioms	not (really) (one's) thing expr.	(birinin) pek iyi olduğu bir konu değil
8	Idioms	not (really) (one's) thing expr.	(birinin) pek yapabildiği bir şey değil
9	Idioms	not (really) (one's) thing expr.	(birinin) alanı/konusu/işi değil
10	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(pek birinin) tarzı değil
11	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(pek birine) göre değil
12	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(birinin pek) hoşlandığı bir şey değil
13	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(birinin) alanı değil
14	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(birinin pek) anladığı bir şey değil
15	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(birinin pek) keyif aldığı bir şey değil
16	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(birinin pek) iyi olduğu bir konu değil
17	Idioms	not (really) (one's) scene expr.	(birinin pek) yapabildiği bir şey değil
Speaking
18	Speaking	I'm not really that hungry expr.	aslında o kadar aç değilim
19	Speaking	this is really not a good time expr.	bu gerçekten de iyi bir zaman değil
20	Speaking	you are not really meant for this world expr.	bu dünya için fazla iyisin
21	Speaking	I'm not really into that expr.	buna dahil olmayı gerçekten istemiyorum
22	Speaking	you're not really wearing that are you? expr.	cidden onu takmayacaksın değil mi?
23	Speaking	are you really not going to tell me what you do? expr.	gerçekten de ne iş yaptığını bana söylemeyecek misin?
24	Speaking	I'm not really that tired expr.	o kadar yorgun değilim
25	Speaking	I'm not really sure what we're supposed to be doing expr.	ne yapmamız gerektiğinden tam olarak emin değilim
26	Speaking	I'm not really sure expr.	pek emin değilim
27	Speaking	I'm not really much of a dancer expr.	pek iyi dans edemem
28	Speaking	we're not really that close expr.	pek yakın sayılmayız
29	Speaking	we're not really that close expr.	pek yakın değiliz
30	Speaking	no, not really expr.	hayır, pek sayılmaz
31	Speaking	not really my thing expr.	pek bana göre değil
32	Speaking	I'm not really sure if I can expr.	yapabileceğimden gerçekten emin değilim