ocular - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ocular

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "ocular" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ocular n. göz merceği
ocular adj. kesin
ocular adj. gözle ilgili
ocular adj. göz
ocular adj. ayni
ocular adj. gözle görülür
ocular adj. şekli göze benzeyen
ocular adj. işlevi göze benzeyen
ocular adj. görme duyusuna ait
ocular adj. görme duyusuyla ilgili
ocular adj. görünür
ocular adj. gözle görülür
ocular adj. görerek yapılan
ocular adj. görerek yürütülen
ocular adj. görülene dayalı olarak
ocular adj. gözle ilişkili
ocular adj. gözle kullanılan
ocular adj. gözle ifade edilen
Medical
ocular n. göz
ocular adj. göze ait
ocular adj. oküler
ocular adj. gözlere ait
ocular adj. gözler için
Psychology
ocular adj. oküler
Optics
ocular n. gözmerceği
ocular n. göz merceği
ocular adj. göz (ile ilgili)
ocular adj. oküler
Biochemistry
ocular n. gözel mercek
Zoology
ocular n. oküler pul
ocular n. oküler bağa

Bedeutungen, die der Begriff "ocular" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 51 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
ocular diamonds n. (gözde) çapak
ocular diamonds n. (göz) çapak
ocular diamonds n. göz çapağı
Technical
ocular micrometer n. çok küçük mesafeleri ölçmek için kullanılan mikrometre
ocular micrometer n. oküser mikrometre
Medical
ocular system n. göz sistemi
ocular-ear and vertebral anomalies n. göz-kulak-vertebra anomalileri
ocular disorders n. göz ve göz çevresi tümörleri
ocular involvement n. göz tutulumu
ocular use n. göze uygulama
ocular prosthesis n. göz protezi
metastatic ocular tumors n. metastatik oküler tümörler
ocular migraine n. oküler migren
ocular perfusion n. oküler kan akımı
ocular hyperemia n. oküler hiperemi
ocular symptom n. oküler semptom
ocular coherence tomography n. oküler kohorens tomografi
ocular melanoma n. oküler melanom
ocular refraction n. oküler refraksiyon
ocular motor paralysis n. oküler motor paralizi
ocular lock n. oküler kilitlenme
ocular vaccinia n. oküler vaksiniya
ocular motility disorders n. oküler hareket bozuklukları
Psychology
vestibulo-ocular reflex n. vestibüler-oküler refleks
Pathology
ocular manifestations n. göz bulguları
ocular myiasis n. oküler miyaz
Pharmaceutics
ocular cromolyn n. alerjik konjonktivit tedavisinde kullanılan bir antienflamatuvar ilaç
Optics
ocular pulse amplitude n. göz nabız değeri
intra-ocular lens n. göz içi merceği
intra-ocular lens n. göz içi lensi
acquired ocular motor apraxia n. kazanılmış oküler motor apraksi
ocular motor function n. oküler motor fonksiyon
ocular herpes n. oküler herpes hastalığı
ocular flutter n. oküler flutter
ocular albinism n. oküler albinizm
ocular torticollis n. oküler tortikolis
ocular cicatricial pemphigoid n. oküler sikatrisyel pemfigoid
ocular refraction n. oküler refraksiyon
ocular tension n. oküler tansiyon
ocular motility disorders n. oküler hareket bozuklukları
ocular hypertension n. oküler hipertansiyon
ocular study using rabbit eyes n. tavşan gözleri kullanılarak yapılan göz içi çalışması
ocular muscle n. göz kası
ocular spectrum n. ardıl görüntü
ocular spectrum n. ardışık görüntü
ocular spectrum n. artimaj
Biology
extra-ocular adj. göz dışı
extra-ocular adj. ekstraoküler
Zoology
ocular grooves n. göz olukçukları
ocular plate n. oküler plak
Photography
ocular ring n. gözlem halkası