Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
olduğu kadar
Bedeutungen von dem Begriff
"olduğu kadar"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
olduğu kadar
as far as
adv.
2
General
olduğu kadar
as much as
conj.
3
General
olduğu kadar
as well as
conj.
Bedeutungen, die der Begriff
"olduğu kadar"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
dünya harikaları arasına girebilecek kadar muhteşem olduğu düşünülen şey
the eighth wonder of the world
n.
2
General
mümkün olduğu kadar büyütmek
maximize
v.
3
General
mümkün olduğu kadar büyütmek
maximise
v.
4
General
mümkün olduğu kadar
all the way
adv.
5
General
ihtiyaç olduğu kadar
as needed
adv.
6
General
mümkün olduğu kadar çok
as much as possible
adv.
7
General
mümkün olduğu kadar yakın
as near as possible
adv.
8
General
mümkün olduğu kadar erken
as early as possible
adv.
9
General
mümkün olduğu kadar fazla
as much as possible
adv.
10
General
mümkün olduğu kadar çabuk
as soon as possible
adv.
11
General
mümkün olduğu kadar
ever
adv.
12
General
mümkün olduğu kadar çabuk
as soon as
conj.
Phrases
13
Phrases
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de
not so much (something) as (something else)
adv.
14
Phrases
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de
not so much something as something
adv.
15
Phrases
mümkün olduğu kadar çok kez
as many times as possible
expr.
16
Phrases
mümkün olduğu kadar yakın bir zamanda
at your convenience
expr.
Colloquial
17
Colloquial
enerji tasarruflu olduğu halde daha basit teknoloji kadar verimli olmayan alet
eco-bling
n.
18
Colloquial
(bir şey) olduğu kadar/olmasının yanı sıra (başka bir şey) de olmak
be not so much (something) as (something else)
v.
19
Colloquial
bir şey olduğu kadar/olmasının yanı sıra başka bir şey de olmak
be not so much something as something
v.
20
Colloquial
(birinin) gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu
what (one) is made of
expr.
21
Colloquial
birinin gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu
what somebody is made of
expr.
22
Colloquial
mümkün olduğu kadar çabuk
soon as possible
expr.
Idioms
23
Idioms
(bir şeye) balığın bisiklete ihtiyacı olduğu kadar ihtiyacı olmak
need (something) (about) as much a fish needs a bicycle
v.
24
Idioms
(bir şeye) balığın bisiklete ihtiyacı olduğu kadar ihtiyacı olmak
need (something) (about) as much a fish needs a bicycle
v.
25
Idioms
(bir şeye) balığın bisiklete ihtiyacı olduğu kadar ihtiyacı olmak
need (something) like a fish needs a bicycle
v.
26
Idioms
eskisi (eskiden olduğu) gibi/kadar iyi olmamak
be half the (...) you used to be
v.
27
Idioms
olabildiğince/mümkün olduğu kadar yakın
as the white on rice
adv.
28
Idioms
olabildiğince/mümkün olduğu kadar yakın
like (the) white on rice
adv.
29
Idioms
olabildiğince/mümkün olduğu kadar yakın
white on rice
expr.
Speaking
30
Speaking
bu kadar korkunç bir olayın arkasında ne gibi bir neden olduğu konusunda herhangi bir fikrim yok
I have no idea what the motive behind such an horrific act might be
expr.
31
Speaking
güzel olduğu kadar akıllı da
smart as well as beautiful
expr.
Trade/Economic
32
Trade/Economic
faydasından dışlamanın mümkün olduğu ve belirli bir kapasite noktasına kadar tüketiminde rekabetin olmadığı mallar
club goods
n.
33
Trade/Economic
hissedarlarının belirli bir miktara kadar şirketin tasfiye açığını garanti etmekle yükümlü olduğu şirket
company limited by guarantee
n.
34
Trade/Economic
işsizliğin minimum olduğu, yeterli işgücü sağlayabilecek kadar kalabalık nüfus
optimum population
n.
35
Trade/Economic
alıcının önce depozito verip ardından taksitler halinde ödeme yaptığı ve satıcının son ödeme yapılana kadar malın sahibi olduğu bir satın alım sistemi
instalment plan [us/canada]
n.
Law
36
Law
şüphelilerin suçluluğu kanıtlanana kadar masum olduğu/olması ilkesi
the principle of suspects being innocent until proved guilty
n.
37
Law
suçluluğu ispat edilene kadar şüpheli ya da sanık da olsa herkesin masum ve suçsuz olduğu ilkesi
presumption of innocence
n.
Technical
38
Technical
mümkün olduğu kadar azaltmak
minimize
v.
39
Technical
mümkün olduğu kadar azaltmak
minimise
v.
Railway
40
Railway
bir yol veya demiryolu rayının dış kenarının iç kenarından ne kadar yüksekte olduğu
superelevation
n.
Marine
41
Marine
teknenin omurgadan itibaren sintine dönümüne kadar yapmış olduğu yükselme
deadrise
n.
Medical
42
Medical
birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilen, genellikle gözlerin ve bilincin açık olduğu dikkat kaybı ve tepkisizlik durumu
microsleep
n.
Marine Biology
43
Marine Biology
1938 yılında afrika kıyılarında görülene kadar kretase döneminden beri neslinin tükenmiş olduğu düşünülen bir balık
coelacanth (latimeria chalumnae)
n.
Zoology
44
Zoology
bugüne kadar yaşamış olduğu bilinen en büyük keseli türü
diprotodon
n.
Forestry
45
Forestry
çıkan kerestenin kütüklerden ne kadar az olduğu
underrun
n.
History
46
History
fransa’nın 1500'lerden paris antlaşması'na kadar kuzey amerika’da sahip olduğu topraklar
new france
n.
Religious
47
Religious
(hinduizm'de) adet görmeye başlayana kadar tanrıça taleju'nun inkarnasyonu olduğu fikriyle tapınılan, adet gördükten sonra tanrısal özelliklerini kaybeden genç bir kız
kumari
n.
48
Religious
(hinduizm'de) adet görmeye başlayana kadar tanrıça taleju'nun inkarnasyonu olduğu fikriyle tapınılan, adet gördükten sonra tanrısal özelliklerini kaybeden genç bir kız
kumari devi
n.
Environment
49
Environment
okyanusta oksijen seviyesinin canlı yaşamını destekleyemeyecek kadar düşük olduğu bölüm
dead zone
n.
Military
50
Military
büyük britanya deniz ve kara kuvvetlerinin 19. yüzyıla kadar bağlı olduğu kanun ve disiplin prosedürleri
articles of war
n.
Slang
51
Slang
kişinin cinsel ilişkiye açık olduğu mesajını veren dize kadar uzun çizmeler
fuck-me boots
n.
Modern Slang
52
Modern Slang
mümkün olduğu kadar çok
amap (as much/many as possible)
expr.
53
Modern Slang
mümkün olduğu kadar fazla
amap (as much/many as possible)
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of olduğu kadar
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy