otuz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

otuz



Bedeutungen von dem Begriff "otuz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
otuz thirty n.
Math
otuz xxx n.
otuz thretty [obsolete] n.

Bedeutungen, die der Begriff "otuz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 207 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
otuz ikilik not demisemiquaver n.
otuz saniye işareti thirty second note n.
otuz sayısı (30, XXX) thirty n.
otuz beş thirty five n.
otuz üç thirty three n.
otuz bir thirty one n.
otuz iki thirty two n.
otuz dokuz thirty nine n.
otuz yedi thirty seven n.
otuz dört thirty four n.
otuz sekiz thirty eight n.
otuz altı thirty six n.
otuz birim thirty n.
otuz üyeli olan şey thirty n.
otuz sekiz birim thirty-eight n.
otuz sekizli grup thirty-eight n.
arap rakamlarıyla otuz sekizin simgelediği numara thirty-eight n.
serinin otuz sekizinci elemanı thirty-eight n.
otuz sekizinci thirty-eighth n.
otuz sekizde birlik kısım thirty-eighth n.
otuz beşinci thirty-fifth n.
otuz beşte birlik kısım thirty-fifth n.
otuz birinci thirty-first n.
otuz birde birlik kısım thirty-first n.
otuz beş birim thirty-five n.
otuz beşli grup thirty-five n.
arap rakamlarıyla otuz beşin simgelediği numara thirty-five n.
otuz dördüncü thirty-fourth n.
otuz dörtte birlik kısım thirty-fourth n.
otuz dokuzuncu thirty-ninth n.
otuz dokuzda birlik kısım thirty-ninth n.
otuz bir birim thirty-one n.
otuz birli grup thirty-one n.
arap rakamlarıyla otuz birin simgelediği numara thirty-one n.
otuz ikinci thirty-second n.
otuz ikide birlik kısım thirty-second n.
otuz yedi birim thirty-seven n.
otuz yedili grup thirty-seven n.
arap rakamlarıyla otuz yedinin simgelediği numara thirty-seven n.
otuz yedinci thirty-seventh n.
otuz yedide birlik kısım thirty-seventh n.
otuz altı birim thirty-six n.
otuz altılı grup thirty-six n.
arap rakamlarıyla otuz altının simgelediği numara thirty-six n.
serinin otuz altıncı elemanı thirty-six n.
otuz altıncı thirty-sixth n.
otuz altıda birlik kısım thirty-sixth n.
otuz üçüncü thirty-third n.
otuz üçte birlik kısım thirty-third n.
otuz üç elemanlı grup thirty-three n.
otuz üç birim thirty-three n.
arap rakamlarıyla otuz üçün simgelediği numara thirty-three n.
otuz iki elemanlı grup thirty-two n.
otuz iki birim thirty-two n.
arap rakamlarıyla otuz ikinin simgelediği numara thirty-two n.
serinin otuz ikinci elemanı thirty-two n.
otuz ikide bir one-thirty-second n.
otuz iki eş parçadan her biri one-thirty-second n.
yaklaşık otuz dönüme denk bir ölçü birimi farthingland [obsolete] n.
otuz yaş thirties n.
otuz yaş thirty n.
ücretsiz otuz gün uzaklaştırma almak be suspended thirty days without pay v.
tasdik deklarasyonunun otuz dokuz maddesini yüksek sesle okumak read one's self in v.
otuz yaşlarında thirty something adj.
otuz ikinci thirty second adj.
otuz-üçüncü thirty-third adj.
otuz dokuzuncu 39th adj.
otuz sekizinci 38th adj.
otuz dördüncü thirty fourth adj.
otuz ikinci 32nd adj.
otuz üçüncü thirty third adj.
otuz üçüncü 33rd adj.
otuz beşinci 35th adj.
otuz birinci thirty first adj.
otuz sekizinci thirty eighth adj.
otuz altıncı thirty sixth adj.
otuz dokuzuncu thirty ninth adj.
otuz birinci 31st adj.
otuz yedinci 37th adj.
otuz yedinci thirty seventh adj.
otuz dördüncü 34th adj.
otuz beşinci thirty fifth adj.
otuz altıncı 36th adj.
otuz adet thirty adj.
otuz sekiz adet thirty-eight adj.
otuz sekizde bir thirty-eighth adj.
otuz beşte bir thirty-fifth adj.
otuz birde bir thirty-first adj.
otuz beş adet thirty-five adj.
otuz dörtte bir thirty-fourth adj.
otuz dokuzda bir thirty-ninth adj.
otuz bir adet thirty-one adj.
otuz ikide bir thirty-second adj.
otuz yedi adet thirty-seven adj.
otuz yedide bir thirty-seventh adj.
otuz altı adet thirty-six adj.
otuz altıda bir thirty-sixth adj.
otuz üçte bir thirty-third adj.
otuz üç adet thirty-three adj.
otuz iki adet thirty-two adj.
otuz yılda olan tricennarious adj.
otuz yıllık tricennarious adj.
otuz yılda olan tricennial adj.
otuz yıllık tricennial adj.
yüz otuz beşinci hundred-and-thirty-fifth adj.
yüz otuz olan one hundred thirty adj.
yüz otuz beş one hundred thirty-five adj.
yüz otuz cxxx adj.
yüz otuz beş cxxxv adj.
otuz dakikada bir olan semihoral adj.
son otuz yıldır for last 30 years adv.
son otuz yıldır for recent 30 years adv.
otuz yıldır for thirty years adv.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz sekizi thirty-eight pron.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz beşi thirty-five pron.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz biri thirty-one pron.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz yedisi thirty-seven pron.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz altısı thirty-six pron.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz üçü thirty-three pron.
(bir şeylerin, birilerinin) otuz ikisi thirty-two pron.
Colloquial
otuz yaşlarında thirtyish adj.
otuz küsur (yaş) thirty-something adj.
Idioms
otuz iki diş sırıtma coprophagous grin n.
otuz iki dişini göstererek gülme smiling like a cheshire cat n.
otuz iki dişini göstererek gülmek grin like a cheshire cat v.
otuz yaşında olmasına rağmen yaşlı görünmek seem over-the-hill at thirty v.
otuz iki dişini göstererek sırıtmak grin like a cheshire cat v.
otuz iki dişini göstermek grin like a cheshire cat v.
otuz iki dişini göstererek gülmek be grinning like a cheshire cat v.
otuz iki dişini göstererek gülmek be smiling like a cheshire cat v.
otuz iki dişini göstererek gülmek smile like a cheshire cat v.
otuz iki dişi görünecek şekilde gülerek with a big grin expr.
Speaking
benim otuz sene önceki halim this is me thirty years ago n.
ben otuz üç yaşındayım I am thirty three years old expr.
otuz yaşındayım I am thirty years old expr.
otuz dakika oldu been thirty minutes expr.
Trade/Economic
otuz gün içerisinde ödenebilen banka mevduatı demand deposit n.
Technical
otuz yüzlü (kristal) triacontahedral adj.
otuz dakikalık aralarla half-hourly adj.
Computer
otuz günlük deneme 30 day trial n.
Textile
otuz altı beden giysi thirty-six n.
otuz iki beden giysi thirty-two n.
Marine
pusulanın otuz iki yönünü sırasıyla söyleyebilmek box the compass v.
Printing
otuz iki sayfalı sixteenmo adj.
Math
otuz yaşlar thirties n.
otuz sekiz xxxviii n.
otuz beş xxxv n.
otuz ikinci thirty-second part n.
otuz ikinci one-thirty-second n.
otuz yedi xxxvii n.
otuz altı xxxvi n.
otuz üç xxxiii n.
otuz iki xxxii n.
otuz kere thirtyfold adj.
otuz dört xxxiv adj.
otuz dokuz ixl adj.
otuz bir xxxi adj.
Marine Biology
otuz saniye kuralı thirty second rule n.
History
otuz kürekle çekilen yunan kadırgası triaconter n.
otuz yıl savaşı (1618-48) thirty years war n.
otuz dönümlük bir arazi birimi yardland n.
otuz yıl savaşlarında yapılan bir muharebe lutzen n.
otuz yıl savaşlarında bir muharebe rocroi n.
Religious
ingiltere kilisesi tarafından düzenlenen otuz dokuz ilke the thirty-nine articles n.
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan otuz günlük yas dönemi shloshim n.
ingiltere kilisesi'ne ait otuz dokuz madde ve dua kitabı'nın resmi kabulü subscription n.
Geography
dünya yüzeyinin bölündüğü otuz bölgeden her biri climate n.
Military
askerlikte otuz yıllık görevini tamamlamayı planlayan gönüllü asker thirty-year man n.
Card
(cribbage oyununda) otuz veya üzerinde sayı ile kazanma skunk n.
(cribbage oyununda) otuz veya üzerinde sayı ile kazanmak skunk v.
Music
otuz saniyelik bir nota zamanına karşılık gelen müzikal durak thirty-second rest n.
otuz ikilik demisemi-quaver n.
otuz ikilik süre a thirtysecond n.
otuz saniyelik nota semidemiquaver n.
on altı veya otuz iki perdelik org diyapazonu subprincipal n.
Printery
otuz iki yapraklı formaların oluşturduğu kitap thirty-twomo n.
toplamda otuz iki yaprak olacak şekilde katlanmış sayfalardan oluşan kitap trigesimo-secundo n.
on sekiz yaparak ve otuz altı sayfadan oluşan kitap octodecimo n.
otuz iki sayfalık kitap boyutu sixteens n.
otuz iki sayfalık kitap boyutu sixteenmo n.
otuz iki sayfalık kitap boyutu sextodecimo n.
otuz iki yapraklı trigesimo-secundo adj.
otuz iki yapraklı tricesimo-secundo adj.
otuz iki yapraklı thirty-twomo adj.
Slang
otuz bir hand job n.
otuz bir çekmek buff the muffin v.
otuz bir çekmek slap the donkey v.
otuz bir çekecek malzeme çıkmak have something to jerk off to v.
otuz bir çekmek bop the baloney v.
otuz bir çekmek handle the hose v.
otuz bir çekmek punch the clown v.
otuz bir çekmek bop the bishop v.
otuz bir çekmek fap it v.
otuz bir çekmek wank off [uk] v.
çavuşu tokatlamak otuz bir çekmek jag off v.
otuz bir çekmek whank off v.
otuz bir çekmek beat your meat v.
otuz bir çekmek beat the meat v.
otuz bir çekmek whank v.
British Slang
otuz bir çekmek beat the meat v.
otuz bir çekmek frig v.
otuz bir çekmek beat the bishop v.
Modern Slang
otuz iki dişiyle gülme all teeth expr.
Star Wars
yedi otuz-iki peronu bay seven thirty-two n.
platform otuz üç platform thirty-three n.
platform otuz üç g platform thirty-three g n.
platform otuz iki platform thirty-two n.