paketlenmiş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

paketlenmiş



Bedeutungen von dem Begriff "paketlenmiş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
paketlenmiş trussed adj.
paketlenmiş wrapped adj.
paketlenmiş packed adj.
paketlenmiş fascicled adj.
Colloquial
paketlenmiş done up adj.
Trade/Economic
paketlenmiş packed adj.
Technical
paketlenmiş packaged adj.

Bedeutungen, die der Begriff "paketlenmiş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 68 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
başka yerde yenilmek üzere sıcak yemekleri paketlenmiş olarak satan dükkan takeaway n.
paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek) takeaway n.
paketlenmiş mal packaged goods n.
paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek) take-out n.
paketlenmiş öğle yemeği sack lunch n.
paketlenmiş öğle yemeği packed lunch n.
paketlenmiş japon yemeği bento n.
başka yerde yenilmek üzere sıcak yemekleri paketlenmiş olarak satan dükkan take-away n.
bir birim halinde elleçlenebilen paketlenmiş öğeler unitized load n.
paketlenmiş koli wrappage n.
sıkıca paketlenmiş closely packed adj.
önceden paketlenmiş prepacked adj.
küçük bir şekilde paketlenmiş sacheted adj.
yeniden paketlenmiş repacked adj.
desteler halinde paketlenmiş packaged in bundles adj.
vakumlanıp paketlenmiş vacuum-packed adj.
iyi paketlenmiş well-packed adj.
yoğun biçimde paketlenmiş densely packed adj.
sıkı paketlenmiş close-packed adj.
sıkı paketlenmiş dry adj.
Idioms
paketlenmiş durumda in the can adv.
Trade/Economic
paketlenmiş tüketim ürünleri consumer packaged goods n.
paketlenmiş eşya package n.
paketlenmiş tüketim maddeleri consumer packaged goods n.
paketlenmiş mallar packaging goods n.
paketlenmiş tüketici ürünleri consumer packaged goods n.
önceden paketlenmiş prepacked adj.
önceden paketlenmiş pre-packed adj.
sıkıca paketlenmiş tight-packed adj.
sıkıca paketlenmiş tightly-packed adj.
Industry
tüp benzeri bir kapta paketlenmiş roll-on adj.
Technical
hazır paketlenmiş harç dry pack mortar n.
paketlenmiş tuğla packaged brick n.
paketlenmiş ondalık sayı packed decimal n.
paketlenmiş ses packetized voice n.
paketlenmiş biçim packed format n.
paketlenmiş format packed format n.
sıkı bir şekilde paketlenmiş yarı iletken cihaz hermetic packaged semiconductor device n.
birlikte paketlenmiş veya monte edilmiş ve elektronik veya mekanik bir sistem için işlevsel bir birim oluşturan bileşenlerin birleştirilmesi module n.
önceden paketlenmiş pre-packaged adj.
kuru paketlenmiş dry-pack adj.
kuru paketlenmiş dry pack adj.
önceden paketlenmiş prepackaged adj.
Computer
paketlenmiş ondalık sayı packed decimal n.
paketlenmiş onlu packed decimal n.
paketlenmiş ses packetized voice n.
paketlenmiş format packed format n.
paketlenmiş biçim packed format n.
paketlenmiş kütük packed file n.
paketlenmiş bitler packed bits n.
paketlenmiş alan packed field n.
Informatics
paketlenmiş alan packed field n.
paketlenmiş yazılım packaged software n.
paketlenmiş ses packetized voice n.
Telecom
paketlenmiş ses packetized voice n.
paketlenmiş alan packed field n.
Construction
paketlenmiş agrega prepacked aggregate n.
Aeronautic
uçak ile gönderilmek üzere paketlenmiş erzaklara ait veya ilişkili flyaway adj.
Gastronomy
ısıtılarak yenen pişirilip paketlenmiş yemek dinner n.
mikrodalga fırında pişirilmek üzere paketlenmiş microwave adj.
Environment
özel şekilde paketlenmiş radyoaktif malzeme special form radioactive material n.
Military
farklı aralık ve açılardan ateşlemeyi sağlayan ek paketlenmiş barut miktarı increment n.
Slang
iç içe paketlenmiş hediye russian doll present n.
kat kat paketlenmiş hediye russian doll present n.
paketlenmiş yasa dışı uyuşturucu brick n.
önceden paketlenmiş̧ iflas surgery n.
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "Etiyopyalıların bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali meals rejected by ethiopians expr.
asker tayını/paketlenmiş hazır yemek anlamındaki "meal ready to eat" ifadesinin ilk harflerinden oluşturulmuş mre kısaltmasının yemeğin kötülüğünden ötürü şaka yollu "düşmanın (enemy) bile reddettiği/yemediği yemek" şeklinde değiştirilmiş hali meals rejected by the enemy expr.