parçalı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

parçalı



Bedeutungen von dem Begriff "parçalı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
parçalı sectional adj.
parçalı limited adj.
parçalı patchworked adj.
parçalı partial adj.
parçalı partite adj.
parçalı bitty adj.
parçalı fragmental adj.
parçalı fragmentary adj.
parçalı confragose adj.
parçalı parceled out adj.
parçalı parcelwise adj.
parçalı inserted adj.
parçalı fissioned adj.
parçalı part adj.
Technical
parçalı fragmented adj.
parçalı articulated adj.
parçalı fragmental adj.
Informatics
parçalı piecewise adj.
Construction
parçalı panellized adj.
parçalı panellised adj.
Biology
parçalı clastic adj.
Meteorology
parçalı pannus n.
parçalı fractus n.
parçalı scattered adj.

Bedeutungen, die der Begriff "parçalı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 272 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
üç parçalı tablo triptych n.
parçalı örtü patchwork n.
üç parçalı şey tern n.
dört parçalı yaprak quatrefoil n.
iki parçalı elbise two piece suit n.
parçalı değişmez sinyal piecewise constant signal n.
üstü mayo altı bikini gibi olan iki parçalı plaj giysisi tankini n.
az parçalı alet gadget n.
üç parçalı olma triangularity n.
iki parçalı olma twofoldness n.
çok bölümlü/parçalı şey manifold n.
üç parçalı tablonun bir parçası volet n.
dört parçalı yaprak quatrefeuille n.
iki parçalı bir pulun parçalarından her biri bisect n.
(küçük parçalı tane içeren) mineral konsantrasyonu impregnation n.
(pul koleksiyonculuğu) iptal işareti ve posta damgasından oluşan iki parçalı işaret duplex n.
üç parçalı tablo paneli panel n.
beş parçalı şey five n.
altı parçalı şey senary [obsolete] n.
yedi parçalı şey septuary n.
yedi parçalı şey septuplet n.
kısa parçalı şey shortcut n.
kırk parçalı şey forty n.
kırk sekiz parçalı şey forty-eight n.
on dört parçalı şey fourteen n.
altmış parçalı şey sixty n.
çok parçalı multipartite adj.
dört parçalı quadripartite adj.
iki parçalı bipartite adj.
iki eşit parçalı bifid adj.
üç parçalı trimerous adj.
az parçalı bulutlu rather cloudy adj.
çok parçalı bulutlu very cloudy adj.
az parçalı bulutlu slightly cloudy adj.
parçalı bulutlu partly cloudy adj.
tek parçalı consisting of a single piece adj.
çok parçalı consisting of several pieces adj.
iki parçalı double-barrelled adj.
tek parçalı one-piece adj.
iki parçalı two-piece adj.
tek parçalı single-piece adj.
üç parçalı triptych adj.
parçalı bulutlu ve güneşli partly sunny adj.
iki parçalı double-barreled adj.
parçalı bulutlu intermittent clouds adj.
çok parçalı centonate adj.
dokuz parçalı ninefold adj.
dokuz parçalı nine-fold adj.
on parçalı tenth adj.
üç parçalı triangular adj.
üç parçalı trinitarian adj.
yirmi parçalı twentyfold adj.
iki parçalı twiformed adj.
tek parçalı unipartite adj.
dört parçalı quadriform adj.
iki parçalı biparted adj.
on parçalı decamerous adj.
çok parçalı multipart adj.
çok parçalı multipiece adj.
tek parçalı onefold adj.
iki parçalı duple adj.
yedi parçalı septenary adj.
dört parçalı fourplex adj.
neredeyse beş parçalı subquinquefid adj.
beş parçalı sayılan subquinquefid adj.
iki parçalı olarak bisectionally adv.
parçalı bir şekilde fragmentally adv.
iki parçalı olarak bipartitely adv.
parçalı olarak apieces [obsolete] adv.
dört parçalı olarak quadripartitely adv.
parçalı olarak parcel-mele adv.
parçalı olarak parcelwise adv.
dört parçalı anlamı veren ön ek tetra- pref.
tek parçalı anlamı veren ön ek mono- pref.
Colloquial
çikolata parçalı naneli dondurma/tatlı mint chocolate chip n.
Trade/Economic
parçalı/montaj tipi imalat discrete manufacturing n.
parçalı üretim discrete manufacturing n.
parçalı alım-satım scaling n.
parçalı olarak in pieces expr.
Advertising
başıyla sonu arasına başka reklamlar giren iki parçalı televizyon reklamı bookend n.
Technical
üst ve alt kısmı orijinal ve ortası renkli bir taklitten oluşan üç parçalı kompozit taş triplets n.
altı parçalı eğriler sextuple curves n.
altı parçalı noktalar sextuple points n.
çok parçalı öğe multielement member n.
çok parçalı dövme kalıpları multiple- part forging dies n.
çok parçalı yataklar multi-part bearings n.
iki parçalı zarflı sabo double shoe brake block n.
iki parçalı bağlayıcı two-part connector n.
iki parçalı gövde split casing n.
iki parçalı kalıp split mould n.
iki parçalı baskılı levha bağlayıcıları two-part printed board connectors n.
manyetik parçalı bölümler magnetic piece parts n.
lastik parçalı salmastra rubber packing n.
parçalı türbin gövdesi divided turbine casing n.
parçalı derece snap flask n.
parçalı kalıp split die n.
parçalı lav taxite n.
parçalı bilezik segmented ring n.
parçalı metal olmayan düz conta non-metallic flat gasket with insert n.
parçalı ekstrüzyon kalıbı porthole die n.
parçalı halka kalıp split-ring mould n.
parçalı sıkma kalıbı porthole die n.
parçalı model parted pattern n.
parçalı jant divided rim n.
parçalı maça kutusu split core box n.
parçalı savak kapağı segmental sluice gate n.
parçalı cer tertibatı noncontinuous draw-gear n.
tek parçalı şaft one-piece shaft n.
tek parçalı bilgisayar compact computer n.
tek parçalı rotor monoblock rotor n.
tek parçalı rotor single-piece rotor n.
takma parçalı model loose-piece pattern n.
tek parçalı şaft single-block shaft n.
üç parçalı kırlangıç kuyruğu maşa three-legged lewis n.
üç parçalı zarflı sabo triple shoe brake block n.
yedi parçalı eğriler septuple curves n.
yedi parçalı noktalar septuple points n.
değerli mücevherin altına yerleştirilmiş değersiz taştan oluşan iki parçalı taklit mücevher doublet n.
altı parçalı sextuple adj.
beş parçalı quinquepartite adj.
dört parçalı quadripartite adj.
iki parçalı two-piece adj.
tek parçalı one-piece adj.
tek parçalı monolithic adj.
üç parçalı three-piece adj.
üç parçalı tripartite adj.
üç parçalı tripart adj.
yedi parçalı septuple adj.
üç parçalı threefold adj.
iki eş parçalı (kristal) macled adj.
Computer
parçalı sabit sinyal piecewise constant signal n.
parçalı tümlev alma integration by parts n.
parçalı doğrusal nicemleme segmented encoding law n.
parçalı değişmez sinyal piecewise constant signal n.
18 parçalı teyp 18 track tape n.
36 parçalı teyp 36 track tape n.
Informatics
parçalı tümlev alma integration by parts n.
parçalı paralel iletim multistreaming n.
parçalı doğrusal nicemleme segmented encoding law n.
parçalı adres uzayı segmented address space n.
parçalı doğrusal işlev piecewise linear function n.
Telecom
parçalı kodlama kuralı segmented encoding law n.
parçalı anten patch antenna n.
Mechanic
ara parçalı kavrama pini tutucusu link pin retainer n.
Textile
parçalı etek gored skirt n.
tek parça veya parçalı takımlar one-piece or divided suits n.
iki parçalı (elbise) two-piecer adj.
Architecture
dikdörtgen parçalı friz triglyph n.
dor düzeninde dikdörtgen parçalı frizin kenarındaki yarım kanal hemiglyph n.
dor düzeninde dikdörtgen parçalı frizin kenarındaki oluk hemiglyph n.
dikdörtgen parçalı frizlerle süslenmiş triglyphed adj.
Construction
çok parçalı/birimli panel cephe unitized facade n.
üç parçalı harç kiriş kalıbı three gang mortar mold n.
tek parçalı monolithic adj.
Automotive
çok parçalı jant multi-piece rim n.
çok parçalı sökülebilir jant demountable rim n.
çok parçalı çelik lamelli yağ kontrol segmanı multi-piece steel-rail oil control ring n.
çok parçalı jant multi-piece rim n.
iki parçalı piston articulated piston n.
iki parçalı supap two-piece valve n.
iki parçalı alaşım jant two-piece alloy wheel n.
karma parçalı araç hybrid vehicle n.
parçalı arka aks kovanı split rear axle housing n.
parçalı jant split rim n.
parçalı kardan mili divided propshaft n.
parçalı krank mili built-up crankshaft n.
parçalı ön cam split screen n.
parçalı tip arka krank keçesi split type rear main seal n.
parçalı jant detachable rim n.
tek parçalı döküm unicast n.
tek parçalı jant one-piece rim n.
tek parçalı jant kodu one-piece rim designation n.
tek parçalı yağ segmanı one-piece oil ring n.
tek parçalı disk unicast rotor n.
tek parçalı supap one-piece valve n.
Railway
parçalı cer tertibatı noncontinuous draw-gear n.
Aeronautic
parçalı panolu paraşüt blank gore parachute n.
parçalı iniş takımı aksı divided undercarriage axle n.
Marine
aralarında bir yelken çekilen iki parçalı bir direk wishbone n.
aralarında bir yelken çekilen iki parçalı bir direği olan yelkenli gemi wishbone n.
Mining
(mineral veya maden gibi) parçalı materyal oversize n.
Medical
parçalı kırık segmental fracture n.
parçalı çekirdekli akyuvarlar polymorphonuclear leukocytes n.
parçalı subtrokanterik femur kırıkları comminuted subtrochanteric femur fractures n.
parçalı intertrokanterik kırıklar comminuted intertrochanteric fractures n.
proksimal humerusun üç ve dört parçalı kırıkları three-and four-part fractures of the proximal humerus n.
parçalı kırıklar comminuted fractures n.
üç parçalı trilobate adj.
parçalı (kırık) comminute adj.
Anatomy
üç parçalı kapakçık tricuspid valve n.
üç parçalı kapakçık right atrioventricular valve n.
üç parçalı kapakçık tricuspid n.
iki fleksör tendonu iki parçalı olan heteropelmous adj.
Math
parçalı integralleme partial integration n.
parçalı tümlevleme integration by parts n.
parabolik parçalı diferansiyel denklem parabolic partial differential equation n.
parçalı doğrusal piecewise linear n.
parçalı integralleme integration by parts n.
parçalı sabit katsayılı hill denklemi hill's equation with piecewise constant coefficient n.
parçalı fonksiyon piecewise function n.
parçalı tümlev atma integration by parts n.
(grafik teorisinde) iki parçalı grafın özel bir türü disperser n.
iki parçalı twofold adj.
Statistics
dört parçalı normal dağılım quadri-normal distribution n.
parçalı regresyon piecewise regression n.
parçalı varyans sınaması lumped variance test n.
Chemistry
iki parçalı hale getirmek twin v.
tek parçalı monomeric adj.
Biology
parçalı membran built-up membrane n.
yetişkin bir trilobitin ön kabuğunda bulunan altı parçalı protaspis anaprotaspis n.
iki parçalı didymous adj.
eşit parçalı isomerous adj.
Astronomy
parçalı güntutulması partial solar eclipse n.
parçalı güneş tutulması partial solar eclipse n.
Zoology
kabukluların iki parçalı bacağının iç parçası endopod n.
farklı parçalı bacağı olan bir kın kanatlılar şubesi heteromera n.
parçalı halkalardan oluşan ringed adj.
Botanic
meşe ağacının yarıklarında deri benzeri parçalı kısımlar oluşturan mantar miselyumu oak leather n.
inceltilmiş iki parçalı yaprakları olan bir amerikan eğrelti otu lace fern (cheilanthes) n.
üç parçalı yaprak three-parted leaf n.
genellikle parçalı gövdeleri ve sarkık dalları bulunan, yemiş benzeri meyve veren ve çiçekleri küçük olan epifit veya lithofit kaktüsleri içeren geniş bir cins rhipsalis n.
genellikle parçalı gövdeleri ve sarkık dalları bulunan, yemiş benzeri meyve veren ve çiçekleri küçük olan epifit veya lithofit kaktüsleri içeren geniş bir cins genus rhipsalis n.
yaprakları normalden daha fazla parçalı olan bir solucanotu çeşidi double tansy n.
yeni zelanda'ya özgü beş parçalı yaprakları olan küçük bir ağaç orihou (pseudopanax colensoi) n.
üç parçalı three-parted adj.
üç parçalı trimerous adj.
üç parçalı 3-merous adj.
iki eşit parçalı two-cleft adj.
iki parçalı two-parted adj.
dört parçalı (çiçek yaprağı) quadrifid adj.
tek parçalı entire adj.
dört parçalı quadrifarious adj.
iki parçalı binous adj.
beş parçalı quinquefid adj.
altı parçalı hexamerous adj.
elsi parçalı palmatipartite adj.
palmat parçalı palmatipartite adj.
elsi parçalı palmatisect adj.
palmat parçalı palmatisect adj.
beş parçalı pentafid adj.
Agriculture
parçalı disk keski notched coulter n.
parçalı bal chunk honey n.
Apiculture
parçalı görme mosaic vision n.
Education
parçalı bilgi knowledge-in-pieces n.
Literature
klasik yunanistan'da koro şarkısını temel alıp genellikle 3 parçalı bir kasideden oluşan bir şiir çeşidi ode n.
Linguistics
çok parçalı fiil multi part verb n.
parçalı yineleme partial recurrence n.
(sanskritçede) sekiz parçalı ashtanga n.
Religious
çok parçalı melodi ve metinlerden oluşan gregoryen ilahisi centonate n.
doğu ortodoks kilisesi'nde kullanılan, isa'nın genellikle meryem ana ve aziz yahya arasında gösterildiği üç parçalı bir ikona obsecration n.
Environment
parçalı kütle sistemi lumped mass system n.
Meteorology
parçalı nehir buzu debacle n.
parçalı gökyüzü broken sky n.
parçalı bulutlu sunny spells n.
parçalı az bulutlu partly cloudy adj.
parçalı bulutlu partly cloudy adj.
parçalı bulutlu open-and-shut [us] adj.
parçalı bulutlu periodic clouds expr.
Military
çok parçalı internet posta uzantısı multi-part internet mail extension n.
parçalı savunma el bombası mills bomb n.
üç parçalı uydu fırlatan bir amerikan roketi vanguard n.
Music
16. yüzyıla özgü üç parçalı sözlü eser tricinium n.
üç parçalı müzikal kontrpuan triple counterpoint n.
iki parçalı müzikal form two-part form n.
iki parçalı müzikal form binary form n.
17. yüzyıl fransız müziğinde iki parçalı müzikal formda yazılmış parçaların ikinci kısımları reprise n.
dört parçalı armoni four-part harmony n.
Theatre
(tiyatroda) sahnenin yan taraflarını gizlemek için kullanılan dört parçalı düz bir panel wing flat n.
Archaic
dört parçalı yaprak quarterfoil n.
Entomology
nemli ortamlara özgü düz parçalı gövdesi olan çeşitli küçük karasal tespih böcekleri woodlouse n.
dış kabuğu parlak koyu kahverengi, sert ve parçalı olan bir kırkayak jurus terrestris n.
dış kabuğu parlak koyu kahverengi, sert ve parçalı olan bir kırkayak songololo [south africa] n.