parçalayan - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

parçalayan



Bedeutungen von dem Begriff "parçalayan" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
parçalayan breaking up n.
parçalayan disintegrator n.
parçalayan ripping adj.
parçalayan discerptive adj.
parçalayan divulsive adj.
Technical
parçalayan shattering adj.

Bedeutungen, die der Begriff "parçalayan" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
parçalayan kimse river n.
parçalayan veya ezen şey smasher n.
yürek parçalayan heart-wrenching adj.
yürek parçalayan tear-jerking adj.
yürekleri burkan/parçalayan soul-shattering adj.
iç parçalayan/sızlatan/burkan soul-shattering adj.
iç parçalayan maudlin adj.
yürek parçalayan lacerant adj.
Technical
parçalayan alet ripper n.
balyoz ile taş parçalayan işçi smasher n.
Woodworking
ahşap parçalayan basidiyomiketlere karşı dayanım resistance against wood-destroying basidiomycetes n.
Mining
taş bloklarını parçalayan maden işçisi ledgeman n.
taş bloklarını parçalayan maden işçisi breaker n.
Medical
kanser hücrelerini parçalayan oncolytic adj.
Pharmaceutics
damarı tıkayan pıhtıları parçalayan thrombolytic adj.
Food Engineering
şeker parçalayan sucroclastic adj.
Biology
süt şekerini karbonik ve laktik aside parçalayan, süt suyunu ekşiten ve kazeini çöktüren bir maya bakterisi lactic ferment (bacterium lactis) n.
nükleozidleri parçalayan bir enzim nucleosidase n.
nükleozidleri parçalayan bir enzim nucleotidase n.
nükleik asitleri parçalayan bir enzim nuclease n.
bazı suşları antibiyotik üreten, toprakta bulunup organik maddeleri parçalayan bir basil türü bacillus globigii n.
bazı suşları antibiyotik üreten, toprakta bulunup organik maddeleri parçalayan bir basil türü bacillus subtilis n.
bazı suşları antibiyotik üreten, toprakta bulunup organik maddeleri parçalayan bir basil grass bacillus n.
Biochemistry
bitki ve hayvanlarda nükleik asidi parçalayan maya nuclease n.
nişastaları parçalayan çeşitli sindirim enzimleri amylase n.
içinde oluştuğu hücre veya dokuları parçalayan enzim autolysin n.
Botanic
taşları parçalayan saxifragant adj.
Agriculture
(ingiltere'de) toprak parçalarını döndürüp parçalayan bir tür saban digger n.
Forestry
odunları parçalayan işçi river n.