rebound - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

rebound

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "rebound" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
rebound v. yankılanmak
General
rebound n. rezonans
rebound n. tepki
rebound n. geri tepme
rebound n. sekme
rebound n. yansıma
rebound n. geri gelme
rebound n. yankı
rebound n. esneklik
rebound n. reaksiyon
rebound n. sıçrama
rebound n. duygusal anlamda iyileşme süreci
rebound n. geri sıçrama
rebound n. çarpıp geri sıçrama
rebound n. aksetme
rebound v. geri sekmek
rebound v. yansımak
rebound v. sekmek
rebound v. çarpıp geri gelmek
rebound v. geri tepmek
rebound v. çarpıp geri sıçramak
rebound v. geri sıçramak
rebound v. (duygusal anlamda) iyileşmek
rebound adj. yeniden ciltlenmiş
Colloquial
rebound n. yara bandı (ilişki)
Trade/Economic
rebound v. (fiyatlar) düştükten sonra tekrar yükselmek
Technical
rebound n. sıçrama
rebound n. sekme
Automotive
rebound v. geri sekmek
Military
rebound n. fırlama
Hunting
rebound n. geri sekme
Sport
rebound n. ribaunt
rebound n. ribaund
Basketball
rebound v. ribaunt almak

Bedeutungen, die der Begriff "rebound" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 74 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
make rebound v. sektirmek
on the rebound from adv. -den sonraki toparlanmada
Phrasals
rebound from something v. (top vb) -den sekmek
rebound from something v. (krizden vb) toparlanmak
rebound from (someone or something) v. (bir hastalıktan) iyileşmek
rebound from (someone or something) v. (kötü bir şeyi/durumu) hemen atlatmak
rebound from (someone or something) v. (kötü bir şeyin/durumun) hemen üstesinden gelmek
rebound from (someone or something) v. (kötü bir durumdan) hemen çıkmak/sıyrılıp çıkmak
rebound from (someone or something) v. (kötü bir şeyi/durumu) hemen toparlamak
rebound from v. -den toparlanmak
rebound from v. -den sekmek
rebound from v. -den iyileşmek
rebound from v. -in üstesinden gelmek
rebound from v. -i atlatmak
Idioms
rebound relationship n. biten bir ilişkiden iyileşmek için başkasıyla başlanan ilişki
rebound relationship n. biten ilişkiyi/ayrıldığı kişiyi unutmak için başkasıyla yaşanan ilişki
be on the rebound v. eski ilişkisinin üzüntüsünden kurtulamamış olmak
be on the rebound v. uzun bir beraberlik sonrası yaşanılan ayrılık sonrası üzüntü içerisinde olmak
on the rebound expr. tekrar canlanan
on the rebound expr. gücünü geri toplayan
on the rebound expr. tekrar ayağa kalkan
on the rebound expr. yükselişte
on the rebound expr. eski ilişkisinin üzüntüsünden kurtulamamış
on the rebound expr. uzun bir beraberlik sonrası yaşanılan ayrılık sonrası üzüntü içerisinde
on the rebound expr. ayrılık depresyonunda
Trade/Economic
rebound effect n. tüketici maliyetlerinin düşmesi ile ortaya çıkan tüketim artışı
Technical
rebound curve n. boşaltma eğrisi
elastic rebound n. elastik sönme
elastic rebound n. elastik geri dönme
rebound resilience n. geri dönme esnekliği
rebound number n. geri sıçrama sayısı
rebound characteristic n. geri sekme karakteristiği
rebound of pile n. kazığın geri tepmesi
rebound stop n. sekme tamponu
Construction
rebound hammer n. beton çekici
Automotive
rebound stroke n. açılma hareketi
rebound valve assembly n. açılma kontrol valfı birimi
rebound damping n. geri sekmenin sönümlenmesi
rebound clip n. yay kelepçesi
Mining
schmidt rebound hammer test n. schmidt çekici sertlik deneyi
Medical
rebound phenomenon n. geri tepme fenomeni
rebound phenomenon n. kas kasılmasına karşı uygulanan direnç aniden bırakıldığında uzuv kontrolünün sağlanamaması şeklinde karakterize beyincik hasarı
rebound tenderness n. tepkisel duyarlılık
rebound tenderness n. reaksiyoner duyarlılık
rebound tenderness n. karın bölgesine bastırırken ellerin birden çekilmesi sonucu hissedilen acı
rebound headache n. aşırı ağrı kesici kullanımına bağlı baş ağrısı
rebound headache n. aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı
rebound headache n. aşırı ilaç kullanımına bağlı baş ağrısı
withdrawal and rebound n. geri çekme ve geri tepme
rebound headache n. geri tepme baş ağrısı
rebound headache n. ilaç aşırı kullanımı baş ağrısı
withdrawal and rebound n. kesilme
rebound hyperglycemia n. posthipoglisemik hiperglisemi
rebound headache n. rebound baş ağrısı
rebound effect n. (bir ilacın kesilmesi halinde ortaya çıkan) yoksunluk etkisi
Psychology
excitotoxic rebound n. eksitotoksik geritepme
Environment
elastic rebound n. elastik tepkime
rebound effect n. sekme etkisi
Geology
elastic rebound n. elastik geri sekme kuramı
elastic rebound n. esnek ribaunt teorisi
Hunting
rebound slide n. tetik sürgüsü
rebound slide spring n. yerine getirici süngü yayı
rebound slud n. yerine getirici mekanizma pimi
rebound lever pin n. yerine getirici iğne
Sport
on the rebound adj. (sektirilen top) havada
Basketball
offensive rebound n. hücum ribaundu
defensive rebound n. savunma ribaundu
rebound rate n. rebound oranı
rebound the ball v. ribaunt almak
grab the defensive rebound v. savunma ribaundunu almak
Slang
rebound from (someone or something) v. bir cinsel/romantik ilişkiyi unutmak için yeni bir ilişkiye girmek
rebound from (someone or something) v. bir romantik/cinsel ilişkiyi başka bir ilişki yaşayarak unutmaya çalışmak
catch you on the rebound expr. görüşürüz
catch you on the rebound expr. sonra görüşürüz