rust - Türkisch Englisch Wörterbuch

rust

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "rust" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 61 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
rust n. pas
I sanded the rust on the old shelf.
Eski raftaki pası zımparaladım.

More Sentences
rust v. paslanmak
The metal surface of the trailer started to rust.
Römorkun metal yüzeyi paslanmaya başladı.

More Sentences
General
rust n. ekin pası
Rust is generally caused by the Entomophthorales.
Ekin pası genellikle mantar sınıfı organizmalardan kaynaklanır.

More Sentences
rust n. pas
He rubbed the rust off with a file.
Bir eğe ile pası sildi.

More Sentences
rust v. paslanmak
Construction of this type of ship was halted at the time because the risk of rusting was especially high.
Paslanma riski özellikle yüksek olduğu için bu tip gemilerin inşası o dönemde durdurulmuştur.

More Sentences
rust v. pas tutmak
Fiberglass doesn't rust.
Fiberglas pas tutmaz.

More Sentences
Technical
rust n. pas
The ladder was covered with dust and rust.
Merdiven toz ve pas ile kaplıydı.

More Sentences
Textile
rust n. pas
Rust eats iron; worries eat man.
Pas demiri yer; endişeler insanı yer.

More Sentences
Automotive
rust n. pas
Rust eats iron; worries eat man.
Demiri pas, insanı kaygı kemirir.

More Sentences
rust v. paslanmak
Such devices quickly burn through and rust.
Bu tür cihazlar hızla yanar ve paslanır.

More Sentences
Marine
rust n. pas
Rust eats away the iron.
Pas demiri içten kemiriyor.

More Sentences
General
rust n. pas rengi
rust n. hamlama
rust n. korozyon
rust n. ihmal sonucu ortaya çıkan olumsuz etki
rust v. köreltmek
rust v. pas lekesi olmak
rust v. körelmek
rust v. hamlamak
rust v. tembelleşmek
rust v. paslandırmak
rust v. el becerisini yitirmek
rust v. pas rengine dönmek
rust v. kızıl kahverengi olmak
rust v. kahverengileşmek
rust v. pas rengine dönüşmek
rust v. (mecazi anlamda) paslanmak
rust v. kullanılmadığı için işlevini yitirmek
rust v. kızıl kahverengiye döndürmek
rust v. ihmal sonucu işlevini yitirmek
rust adj. kızıl-kahverengi olan
rust adj. pas renginde
Technical
rust n. pasa benzer kaplama
rust n. oksit
rust n. oksit tabakası
rust n. pasa benzer şey
rust n. yığılma
rust n. büyüme
rust n. ilave
rust n. birikme
rust n. demir macunlu ek yapımında kullanılan bileşim
rust v. pasla kaplamak
rust v. oksitlenmek
Computer
rust n. açık kaynak kodlu bir programlama dili
Mechanic
rust n. paslanma
Dyeing
rust n. kızıl kahverengi
Automotive
rust n. oksitlenme
Mining
rust n. (maden üzerinde bulunan) ince oksit tabakası
Medical
rust n. pas hastalığı
Chemistry
rust n. bakır pası
Botanic
rust n. bitkilerde bir mantar hastalığı
rust n. ekin pası
rust n. kınacık
rust n. uredinales mantarlarının yol açtığı tahrip edici bir bitki hastalığı
rust n. pas mantarı
rust n. bitki veya meyvede meydana gelen anormal kızarıklık veya kararma
rust v. pas mantarından etkilenmek
rust v. pas hastalığına yakalanmak
rust v. paslı görünmek
rust v. pas mantarı yüzünden çürümek
rust v. pastan yok olmak

Bedeutungen von dem Begriff "rust" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
rüşt majority n.
His father bought him a car after he reached his majority.
Rüştünü ispat ettikten sonra babası ona bir araba aldı.

More Sentences
rüşt age of consent n.
rüşt puberty n.
rüşt age of maturity n.
Law
rüşt majority

Bedeutungen, die der Begriff "rust" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 158 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Technical
rust stain n. pas lekesi
Rust stains can be very stubborn and you may have to repeat this a few times.
Pas lekeleri çok inatçı olabilir ve bunu birkaç kez tekrarlamanız gerekebilir.

More Sentences
General
rust inhibitor n. pas önleyici
rust fungus n. pasmantarı
wheat rust n. buğday pası
rust belt n. pas kuşağı
rust remover n. pas giderici
rust and dirt n. pas ve kir
removal of rust n. pasını giderme
rust-fungus n. zehirli mantar
rust bucket n. külüstür
rust belt n. abd'nin nispeten eski ve ağır sanayilerini barındıran ve soğuk havanın egemen olduğu kuzey bölgesi
rust and bone n. pas ve kemik
rust remover spray n. pas sökücü sprey
rust-red n. pas kırmızısı
rust [obsolete] n. yaralayıcı yığılma
rust [obsolete] n. zarar verici etki
rust [obsolete] n. paslandırıcı etki
rust [obsolete] n. aşındırıcı birikim
let it rust v. paslanmaya terk etmek
rust colored adj. pas renkli
rust-free adj. passız
anti-rust adj. pas önleyici
anti-rust adj. paslanmayı önleyici
rust-coloured [uk] adj. pas renginde
rust-colored [us] adj. kızıl kahverengi olan
rust-coloured [uk] adj. kızıl kahverengi olan
rust-colored [us] adj. pas renginde
rust-brown adj. kızıl kahverengi olan
rust-brown adj. pas renginde
Phrasals
rust away v. paslanıp çürümek
rust away v. paslanmak
rust together v. iki metal parçayı birleştirmek
rust together v. birlikte paslandırmak
rust up v. tamamen paslanmak
rust up v. paslandırmak
rust through v. (pas yüzünden) delinmek
rust up v. (uzun süre kullanılmadığı için) kullanılmaz duruma gelmek
rust through v. pas yüzünden kırılmak
rust up v. oksitlendirmek
rust up v. tamamen oksitlenmek
rust up v. tamamen aşınmak
rust off v. paslandırıp aşındırmak/dökmek/çürütmek
rust off v. paslanıp aşınmak/dökülmek/çürümek
Proverb
better to wear out than to rust out paslanmaktansa yıpranması daha iyidir
it is better to wear out than to rust out yıpranmak paslanmaktan daha iyidir
Colloquial
rust bucket n. pas yığını
Idioms
rust out v. pastan dolayı çürüyüp iş göremez hale gelmek
rust out v. paslanıp çürümek
Insurance
oxidation and rust risk n. oksidasyon ve paslanma rizikosu
Technical
rust action n. pas etkisi
rust removal agent n. pas giderme maddesi
detrimental rust n. zararlı pas
rust preventing characteristics n. pas önleme özellikleri
rust prevention n. pastan koruyucu madde
rust inhibitive agent n. pastan koruyucu madde
detrimental rust n. zarar verici pas
rust slain n. pas lekesi
rust penetrating oil n. pas giderme yağı
rust protection agent n. pastan koruyucu madde
rust removal n. pas alma
rust solvent n. pas sökücü
white rust n. beyaz pas
copper rust n. bakır küfü
red rust n. kızıl pas
anti-rust agent n. pas önleyici madde
anti-rust cover n. pas önleyici kaplama
radiator anti-rust n. radyatör pas önleyicisi
rust-inhibitor n. pas durdurucu
rust, oxidation and discoloration n. pas, oksitlenme ve renk atma
rust preventing agent n. pas önleyici madde
rust remover n. pas sökücü
rust inhibiting primer n. pas önleyici boya
rust-preventing agent n. pastan koruyucu
rust-preventing agent n. paslanmaölçer kimyasal katkı
rust spot n. nokta pas lekesi
rust remover n. pas giderici
rust joint n. demir macunlu ek
rust protection n. paslanmaya karşı koruma
rust pocket n. pas cebi
rust prevention n. paslanma önleme
rust inhibitor n. pas önleyici
rust prevention n. pas önleme
rust removing n. pas giderme
rust preventing properties n. pas önleme özellikleri
rust preventive n. pastan koruyucu madde
rust inhibitor n. pas inhibitörü
rust inhibitor n. pas önleyici madde
iron rust n. demir pası
rust inhibition n. pas önleme
rust proofing n. pas önleme astarlaması
rust preventive oils n. pas önleyici yağlar
rust joint n. pas bağlantısı
yellow rust n. sarı pas
rust-prevention characteristic in the presence of water n. su mevcudiyetinde pas önleme özelliği
rust grades of uncoated steel substrates after overall removal of previous coating n. kaplanmamış çelik alt yüzeylerin önceki kaplamanın tamamen kaldırılmasından sonraki pas dereceleri
anti-rust oil n. paslanma önleyici yağ
rust converter n. pas dönüştürücü
rust preventive adj. pas önleyici
free of rust adj. pastan temizlenmiş
anti-rust adj. pas engelleyici
rust-free adj. paslanmaz
rust preventative adj. pas önleyici
rust preventive adj. paslanma önleyici
rust preventive adj. paslanmaz
rust preventive adj. pas tutmaz
rust-resistant adj. pas tutmaz
rust-resistant adj. paslanmaya dayanıklı
Textile
rust stain n. pas lekesi
Automotive
rust inspection n. pas denetimi
rust remover n. pasgiderir
rust inhibitor n. pasönler
rust killer n. passiler
anti-rust additive n. pasyalıtır katkı maddesi
scale rust n. ölçek
Petrol
rust-preventive oil n. pas önleyici yağ
Medical
rust-prevention characteristics of lubricating greases n. yağlama greslerinin pas önleme özellikleri
Pathology
stem rust n. kara pas hastalığı
black rust n. kara pas hastalığında bitki sapı veya yapraklarında siyah spor kümelerinin görüldüğü aşama
white pine blister rust n. (çam) kabarcık pas mantarı hastalığı
white-pine rust n. (çam) kabarcık pas mantarı hastalığı
blister rust n. (çam) kabarcık pas mantarı hastalığı
Parasitology
citrus rust mite n. pas böcüğü
rust mite n. bitkilere dadanarak renk bozulmasına yol açan bir akar
rust mite n. pas böcüsü
rust mite n. pas akarı
Biology
black rust n. kara pas mantarı
stem rust n. kara pas mantarı
blister rust n. kabarcık pas mantarı
flax rust n. keten pasına sebep olan bir mantar
flax rust n. keten pası
flax rust fungus n. keten pası
flax rust fungus n. keten pasına sebep olan bir mantar
Marine Biology
rust disease n. pas hastalığı
Botanic
coffee leaf rust n. kahve pası
coffee leaf rust n. kahve yaprağı pası
coffee rust n. kahve pası
cedar-apple rust n. pas mantarının sebep olduğu bitki hastalığı
red rust n. tropikal bitkilerde parazitik yeşil alg nedeniyle oluşan bir hastalık
apple rust (gymnosporangium juniperi-virginianae) n. pas mantarının neden olduğu, elma ve armut ağaçlarında görülen bir bitki hastalığı
cedar-apple rust n. pas mantarının neden olduğu, elma ve armut ağaçlarında görülen bir bitki hastalığı
juniper-apple rust n. pas mantarının neden olduğu, elma ve armut ağaçlarında görülen bir bitki hastalığı
white-pine rust n. cronartium cinsi bir pasmantarından kaynaklanıp kabuk ve iç kabukta tahribata neden olan bir çam ağacı hastalığı
white rust n. albuga cinsi mantar
white pine blister rust n. cronartium cinsi bir pasmantarından kaynaklanıp kabuk ve iç kabukta tahribata neden olan bir çam ağacı hastalığı
white rust n. albuga cinsinden olan bir mantarın neden olduğu, beyaz spor püstüllerinin oluşumu ile karakterize bir bitki hastalığı
blister rust n. cronartium cinsi bir pasmantarından kaynaklanıp kabuk ve iç kabukta tahribata neden olan bir çam ağacı hastalığı
white pine blister rust n. cronartium cinsinden olan bir pasmantarından kaynaklanıp kabuk ve iç kabukta tahribata neden olan bir çam ağacı hastalığı
blister rust n. cronartium cinsinden olan bir pasmantarından kaynaklanıp kabuk ve iç kabukta tahribata neden olan bir çam ağacı hastalığı
white-pine rust n. cronartium cinsinden olan bir pasmantarından kaynaklanıp kabuk ve iç kabukta tahribata neden olan bir çam ağacı hastalığı
wheat rust (puccinia graminis) n. tahıllara ve diken üzümüne zarar veren bir pasmantarı
Agriculture
beet rust n. pancar pası
wheat rust n. kara pus
wheat rust n. buğdaya zarar verip bitkinin gövdesinde görülen bir mantar hastalığı
Geography
rust belt n. abd'nin nispeten eski ve ağır sanayilerini barındıran kuzey ve kuzeydoğu bölgeleri
British Slang
rust-bucket n. külüstür araba
Star Wars
rust yards worker settlement n. pas alanları işçi yerleşkesi
rust gardens n. pas bahçeleri
rust yards n. pas alanları